Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/175 E. 2023/517 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/175 Esas
KARAR NO : 2023/517
DAVA : Alacak (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Katkı Payı Bedelinin Tahsili İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/03/2023
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
Davacı vekili tarafından davadan feragat ettiklerini bildirir 03/07/2023 tarihli dilekçe ve davalı vekili tarafından sunulan aynı tarihli feragatin kabulüne ilişkin dilekçenin dosyaya sunulması üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 12.03.2020 tarihli satın alma sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmede davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmesi ve davacının onayı olmadan iş yerinin bir bölümünü bir başkasına devir ve temlik etmesi halinde davacıdan aldığı tüm yardım ve yatırımları faizi ile iade etmeyi ve ayrıca cezai şart ödemeyi kabul ettiğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede kararlaştırılan katkı bedelinin davalıya ödendiğini, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde davalının işletmeyi davacının izni almadan devir ve temlik ettiğini, davalı …’nın 29.02.2020 tarihli müşterek borçlu müteselsil kefalet senedi ile 1.100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere sözleşmeden doğmuş ve doğacak borçları aynen kabul ettiğini bildirmiş, 1.100.000,00 TL katkı tutarının dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; 29.02.2020 tarihli kefalet senedindeki imza ve yazıların davalı …’a ait olmadığını, kanun ve Yargıtay kararları gereği kefilin, açıkça kefil olduğunu, kefil olduğu miktarı ve kefalet tarihi kendi el yazısı ile yazarak imzalaması gerektiğini, bu nedenle geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığını, kefalet sözleşmesi tarihinin asıl sözleşme tarihinden önce olması nedeniyle de geçersiz olduğunu, davalı şirketin, davacıya bir tek kuruş cari hesap borcunun olmadığını, iş yerinin davacının rızası dışında devredildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının rızası ve onayı alınmak suretiyle ve bir araya gelinerek yapılan anlaşma ile iş yerinin devredildiğini, 11 Nisan 2022 tarihinde devralan kişinin çalışmaya başladığını, haziran 2022 tarihine kadar davacının devralan kişiye bira satmaya devam ettiğini, devralan adına iş yeri açma ve alkol ruhsatı çıkana kadar bu süre içinde davacı tarafça faturanın davalı şirket adına düzenlendiğini, davacı ile devralan arasında sözleşme yapılarak devralanın, davacıya ait malları satmaya devam ettiğini, davacının yaptığı ödemelerin hizmet karşılığı olup davalının bu konuda fatura kestiğini ve davacı tarafından fatura karşılığı ödeme yapılıp davalı şirketin KDV ve kurumlar vergisini yatırması nedeniyle davacının alacaklı olmadığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; taraf şirketler arasında düzenlenen sözleşmeye, davalı şirketin aykırı davrandığı iddiası ile sözleşme hükümleri gereği davacı tarafça davalı şirkete ödenen katkı payı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Yargılama devam ederken ve dava ön inceleme aşamasındayken tarafların ön inceleme duruşmasına katılmamaları nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekili uyap sistemi üzerinden sunduğu 03.07.2023 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirerek davalılar lehine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine, arabuluculuk ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili uyap sistemi üzerinden sunduğu aynı tarihli dilekçesinde, davacı tarafın, davadan feragat etmesi halinde avukatlık ücreti ve yargılama gideri ücreti talep etmediklerini arabulucuk ücretini ödemeyi kabul ettiklerini bildirmiştir.
HMK’nun 311(1) maddesi uyarınca feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğurması yanında aynı yasanın 309(2) maddesi uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davanın feragat nedeniyle reddine, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmemeleri nedeniyle yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, tarafların karşılıklı uyuşan iradelerine ve davalı tarafın zorunlu arabuluculuk ücretinden sorumlu tutulmayı kabul etmelerine göre zorunlu arabuluculuk ücretinin, davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince 2/3 oranında alınması gereken 119,93 TL harcın peşin yatırılan 18.785,25 TL harçtan indirilmesiyle geriye kalan 18.665,32 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5- 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/07/2023
Başkan…
e-imzalı
Üye…
e-imzalı
Üye…
e-imzalı
Katip…
e-imzalı