Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/132 E. 2023/87 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/132
KARAR NO : 2023/87

DAVA : Kurucu İntifa Hisse Senetlerinin Davalı Tarafından Satın Alınmasına Karar Verilmesi İstemli
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizin … esas sayılı dosyasından tefrik edilerek dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilen davanın istinaf edilmesi sonrasında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi tarafından mahkememizin kararının kaldırılması üzerine yukarıda gösterilen esas numarasına kaydının yapılmasından sonra dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Davacı vekili … esas sayılı dosyadaki dava dilekçesinde; davalı şirketin 1953 yılı içinde, şirket ana sözleşmesinin 7. maddesi gereğince 1000 adet A serisi kurucu hisse senedi çıkardığını ve kurucularının sahip olduğu her 10 hisseye karşılık 1 kurucu hisse senedi verildiğini, verilen bu hisse senetlerinin 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 414. maddesi gereğince şirket yönetim kurulunun 30.09.1986 tarih ve 915 sayılı kararıyla kurucu hisse senetleri ile değiştirildiğini ve şirket defterine işlendiğini, 1000 adet kurucu intifa hissesinden 50 adedinin davacıya ait olduğunu, 2003, 2004 ve 2007 yıllarında kurucu hisse senetlerine bağlı olarak ödeme yapıldıktan sonra bir daha ödeme yapılmadığını, kurucu hisse senedi sahiplerinin haklarının 6762 sayılı TTK’nun 298., 6102 sayılı TTK’nun 348. maddeleri ile özel olarak korunduğunu, davalı tarafa keşide ettikleri 16/02/2022 tarihli ihtarname ile ödenmemiş bulunulan kar paylarının ticari faiziyle birlikte ödenmesini, ortaklara dağıtılmayarak sermayeye eklenen kar payları için ortaklara verilen bedelsiz hisselerin de dahil edilerek, ortaklık payını gösterir hisse senedi veyahut ilmuhaber düzenlenerek verilmesini, kurucu hisse senetlerini ve dağıtılmayan kardan kaynaklı diğer hakların bedeli karşılığı davalıya devretmek istediklerini bildirdiklerini, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından cevap verilmediğini, bunun üzerine zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduklarını, görüşmelerden sonuç alınamadığını, davalı şirketin 2007 yılından beri kar dağıtımı yapmamasının hayatın olağan akışına ve ticari hayata aykırı olduğunu, bu süre içinde ve öncesinde fabrika satın alması, şirket satın alması, faaliyet alanının genişletilmesi, şirketin bir başka şirkete satılması gibi birçok işlemde bulunduğunu tespit ettiklerini, müvekkilinin uzun yıllar hisselerini devretmek istediğini bildirmesine rağmen davalı şirketin müvekkilini oyaladığını, 2001 yılında 1000 adet kurucu intifa hissesinden 683 tanesi hakim hissedar durumunda bulunan …’ların elinde olup 13 Aralık 2001 tarihinde İtalyanlara hisse devri yapılırken bu kurucu intifa hisselerinin davalı şirkete hisse başı 23.763,00 USD bedelle satıldığını, davalı şirketin hakim hissedarını korurken müvekkiline eşit davranmadığını, 6102 sayılı TTK’nun 140.maddesinde intifa senedi sahiplerinin hak ve korunmalarına ilişkin hüküm bulunduğunu, dava konusu kurucu hisse senetlerinin nama yazılı olup davalı şirketin defter ve kayıtlarında sahiplerinin kimler olduğunun açıkça belli olduğunu, buna rağmen müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmadığını, kurucu intifa senetleri ile şirket arasındaki ilişkinin Yargıtay’ın sözleşmesel ilişki olduğunu, kar payının ödenmesi gereken tarihten itibaren faiziyle ödenmesini kabul ettiğini, 6102 sayılı TTK’nun 503.maddesi uyarınca intifa senedi sahiplerine yeni çıkarılacak payları alma hakkının tanındığını, TTK’nun 140. ve 142. maddesi hükümlerinin birleşme sırasında devralan şirketin, sermaye artırımını yaparken, devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için gerekli olan düzeyde artırmak zorunda olduğunu emrettiğini, bu hükümdeki ortaklar içinde intifa senedi sahiplerinin de bulunduğunu, hatta şirket birleşmelerinde oylarının alınmasının gerektiğini bildirmiş, 1977 yılından beri davacıya ödenmesi gereken kar payı miktarının, ticari faiziyle davalıdan tahsiline, kar payları dağıtılmayarak sermayeye ilave edilmesi nedeniyle davacıya verilmesi gerekirken verilmeyen bedelsiz hisse miktarının hisse senedi veya ilmühaber olarak düzenlerek davacıya verilmesine, davacıya ait kurucu intifa senetlerinin güncel değeri üzerinden davalı şirket tarafından satın alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında dava; kurucu intifa hisse senetlerinin davalı tarafından satın alınması, bu senetler nedeniyle ödenmeyen kar paylarının tahsili ile bedelsiz hisse senedi miktarının tespiti ve hisse senedi ve ilmühaber olarak düzenlenerek verilmesine ilişkin üç ayrı taleple açılmasına karşın mahkememizce kurucu intifa hisse senetlerinin davalı tarafından satın alınması talebi ile ilgili alacak kalemi yönünden zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmediği ve bu alacak kaleminin arabuluculuk son anlaşma tutanağında yer almadığı gerekçesi ile bu alacak kalemine ilişkin talebin … esas sayılı dava dosyasında tefrikine karar verilip, davacı tarafça zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmediği de gözetilerek mahkememizin … esas sayılı dosyasına kaydedilen davanın 17/11/2022 tarihli kararla zorunlu arabuluculuk dava şartının yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafın kararı istinaf etmesi sonrasında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesinin 08/02/2023 tarihli kararı ile davacının arabuluculuğa başvururken istinaf konusu alacak kalemini ve dile getirdiği bu nedenle zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olduğu gerekçesi ile mahkememizin kararı kesin olarak kaldırılmış, davanın yeniden görülmesi için dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında tefrik edilen alacak kalemi dışında davacı tarafın, aynı dava konusu ve sebeplerinden kaynaklanan iki ayrı alacak kalemi dava konusu olup, dosya tahkikat ve bilirkişi incelemesi aşamasındadır.
Bu dava dosyasında talep; davacının, davalı şirkette sahip olduğu kurucu intifa hisse senetlerinin güncel değeri üzerinden davalı tarafından satın alınması, bu dosyanın tefrik edildiği mahkememizin … esas sayılı dosyasında ise talepler; davacının, davalı şirkette sahip olduğu aynı kurucu intifa hisse senetleri nedeni ile davalı şirket tarafından kar payı olarak görülmemesi için yapıldığı iddia edilen yatırımların, iştiraklerin, bağışların, personel vakıf ödemelerinin, sosyal sorumluluk kapsamında yapılmış harcamaların ve benzeri harcamaların kar payı olarak dikkate alınıp, kar payına ilave edilmek suretiyle 1977 yılından itibaren davacıya ödenmesi gerekip ödenmeyen kar payı miktarının tespiti ile faizi ile birlikte tahsili, kar payı dağıtılmayarak sermaye ilave edilmesi nedeni ile davacıya verilmesi gerekip verilmediği iddia edilen bedelsiz hisse miktarının tespiti ile davacıya hisse senedi veya ilmuhaber olarak düzenlenerek verilmesi olup, dava dilekçesinde dava konusu edilen her üç talep birbirinden bağımsız ve ayrı dava konusu olabilecek nitelikte talepler olmasına rağmen talepler arasındaki maddi ve hukuki bağ, her üç talebin davacının sahip olduğu aynı belgelerden ve davacının sıfatından kaynaklandığı, buna göre davanın aynı dava dosyasında açılmasının mümkün bulunması yanında HMK’nun 166.maddesi uyarınca bu davaların ayrı ayrı açılmasında dahi birleştirilmelerinin usul ve yasa gereği olduğu, mahkememizin bu dava dosyasındaki gerekçeli kararda da bu dava dosyasının … esas sayılı dosyadan tefrik edilmesi nedeninin istinaf yoluna başvurulması üzerine mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde dosyaların biran önce birleştirilmelerinin ve davaların birlikte görülmesinin belirtildiği, her iki dava dosyasında tarafların aynı olup, biri hakkındaki verilecek hükmün diğer davayı etkiler niteliğinin bulunması yanında her iki dosyanın birleştirilerek davalarının görülmesinin gerek usul ekonomisi, gerek ise yargılamanın hızı ve birbiri ile çelişmeyen rapor ve hükümler yönünden gerekli olduğu birlikte değerlendirildiğinde bu dava dosyasının mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Bu dava dosyasının Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Mahkememizin yukarıdaki esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamaya Mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda nihai kararla birlikte istinaf yolu mümkün olmakla birlikte bu aşamada kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 21/02/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza