Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/126 E. 2023/158 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/126 Esas
KARAR NO : 2023/158

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali)
DAVA TARİHİ : 12/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali) istemli dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu dört adet çekin zilyedi olduğunu, çeklerin müvekkilinin evrak çantasında iken zayii olduğunu, gerekli inceleme ve araştırmaların yapılmasına rağmen çeklerin bulunamadığını bildirmiş, çeklerin üçüncü şahısların eline geçmesi nedeniyle müvekkili açısından telafisi imkansız zararların doğabileceği dikkate alınarak ödeme yasağı konulmasına, dava konusu çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 818(1/s) maddesinin yollaması ile TTK’nun 759(1) maddesi uyarınca zayi nedeniyle dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
TTK’nun 651. maddesinde; kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği, TTK’nun 818(1/s) maddesinde: kıymetli evrakın iptali hakkındaki 750. ile 763. maddelerle 764. maddenin birinci fıkrası ile ilgili poliçeye ilişkin hükümlerin çekler hakkında da uygulanacağı belirtilmiş, TTK’nun 757. maddesinde; iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişinin ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesini isteyebileceği, 758.maddesinde; poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde mahkemenin dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre vereceği, dilekçe sahibinin verilen süre içinde davayı açmaması halinde mahkemenin muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı, 759.maddesinde; poliçeyi eline geçiren kişinin bilinmemesi halinde poliçenin iptaline karar verilmesinin istenebileceği, iptal isteminde bulunan kişinin poliçe elindeyken ziyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek ve senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlü olduğu, 760.maddesinde; mahkemenin ziyaa ilişkin açıklamaları inandırıcı bulması halinde ilan yolu ile poliçenin belli bir sürede ibrazını aksi takdirde iptaline karar verileceğini ihtar edeceği, 762.maddesinde; poliçenin getirilmesine ilişkin ilanın Ticaret Sicil Gazetesinde üç defa yapılacağı, 763.maddesinde; poliçenin mahkemeye sunulması halinde iptal talep edene iade davası için süre verileceği, dava açılmadığı takdirde poliçenin iptal talep eden kişiye geri verilerek ödeme yasağının kaldırılacağı, 764.maddesinde; süre içinde poliçenin sunulmaması halinde iptaline karar verileceği düzenlenmiştir.
Yukarıdaki düzenlemelerden açıkça anlaşılacağı üzere çek için iptal başvurusunun yasal koşulları; çekin kaybolması veya çalınması gibi ziyaa uğramasına ilişkin bir halin mevcudiyeti ile birlikte ziya anında çekin yetkili hamilinin talepte bulunması ve talep anında çeki eline geçiren kişinin bilinmemesidir. Bir başka deyişle çek iptali davası çekişmesiz yargı işi olup yalnız yetkili hamil tarafından, çekin ziyaa uğraması halleri ile sınırlı olarak, kimde olduğu bilinmediği takdirde ve bu nedenle hasımsız olarak açılabilir. Bunun yanında çekin iptaline karar verilebilmesi için TTK’nun 762.maddesinde belirtilen şekilde üç kez ilanın yapılması ve ibraz süresi içinde üçüncü kişiler tarafından çekin ödeme için ibraz edilmemiş olması zorunludur.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği dava dilekçesinde çeklerin ziyaı konusunda kanaat uyandıracak açıklamaların yapılmamış olması ve belgelerin sunulmamış olması nedeniyle tensip tutanağının 4.maddesi ile davacı vekiline mahkememizde kanaat uyandıracak nitelikte ziyaa ilişkin delil ve belgelerini sunmak üzere bir hafta kesin süre verilmesine ve elektronik tebligat yoluyla tensip tutanağı tebliğ edilmesine rağmen davacı vekili tarafından bir bildirimde bulunulmamıştır. Bunun yanında tensip tutanağının 3.maddesi ile yapılacak ilan için davacı tarafa ilan bedelini yatırmak üzere ihtarlı kesin süre verilmesine ve bu karar tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafça ilan bedeli yatırılmamıştır. Yine tensip tutanağının 7.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebi hakkında açıklamada bulunması için davacı vekiline bir hafta kesin süre verilmesine rağmen davacı vekili tarafından bu konuda yazılı bir bildirimde de bulunulmamıştır.
Tensip tutanağının 5.maddesi uyarınca ilgili bankaya yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu edilen tüm çeklerin keşidecisi şirket tarafından iptal edilmek üzere banka şubesine teslim edildiği, çeklerin ibraz edilmediği bildirilmiştir. Yazı ekindeki çek görüntüsü örneklerinden çeklerin keşidecisinin Doğan Metalurji..Şirketi, lehtarının … olup lehtarın çek arkasında cirosunun olduğu, bütün çeklerdeki ciroların ve çeklerin ön yüzünün ayrı ayrı iptal edildiği, çekler üzerinde davacının cirosunun bulunmadığı görülmüştür.
Toplanan tüm delillere ve özellikle ilgili banka tarafından gönderilen müzekkere cevabı ve ekindeki çek görüntülerine göre davacının yetkili hamil olmadığı anlaşılmaktadır.
Kesin süre içinde ilan ücretinin meşruhatlı ihtara rağmen yatırılmaması ve tensip tutanağı gereği davacı tarafça çeklerin kaybına ilişkin inandırıcı açıklamaların yapılmamış olması nedeniyle davanın her iki sebep açısından esastan ve usulden reddedilmesi gerekmektedir. Ancak davacının yukarıda açıklandığı üzere dava konusu çeklerin yetkili hamil olması, çek iptali davaları açısından özel dava şartı niteliğindedir. HMK’nun 320.maddesi uyarınca ön incelemenin duruşma açmaksızın dosya üzerinden yapılarak dava şartlarının yokluğu halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Toplanan tüm delillerle davacının, dava konusu çeklerin yetkili hamili olmadığı açıkça anlaşılır olmakla somut dava yönünden dava özel şartının varlığının bulunmadığı, davanın hasımsız olduğu ve HMK’nun 320.maddesi hükmü gereği usul ekonomisi açısından duruşma açılmasına gerek olmadığı ve dosya üzerinden karar verilmesinin mümkün bulunduğu dikkate alınarak; toplanan delillere göre dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda davanın, özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davacının, dava konusu çeklerin yetkili hamili olmamasına bağlı olarak HMK’nun 115(2) maddesi uyarınca davanın, özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harcın peşin alınması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza