Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/109 E. 2023/391 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/109 Esas
KARAR NO : 2023/391
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket tarafından, davalı yana … sözleşme hesap nolu abonelik çerçevesinde elektrik tedariki sağlandığı, davalı tarafça ödenmeyen elektrik faturasının tahsili amacı ile Merkezi Takip Sistemi … sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalı hakkında, 3.405,94 TL fatura alacağı, 232,46 TL işlemiş gecikme zammı ve bu gecikme zammı nedeni ile doğan 41,84 TL KDV olmak üzere toplam 3.680,24 TL alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlardaki gecikme faizi ve bu faizin KDV’sinin tahsili talebi ile başlatılan icra takibine, davalının borca itirazı neticesinde takibin durduğu, fazlaya ilişkin ve başkaca talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, ihtiyati haciz talebimizin kabulü ile davalı tarafın 3.680,24 -TL tutarındaki malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini; davalarının kabulü ile; Merkezi Takip Sistemi … sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ve takibin İzmir İcra Dairelerinde devamına, davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu borcun alacaklıya takip sonrasında ödenmiş olmasına rağmen iş bu dava haksız bir şekilde açıldığı, davacı kuruma ve icra dosyasına yazılacak bir müzekkere ile yapılan ödemelere ilişkin belgeler dosyaya celb edilebileceğini, davacının diğer taraftan icra inkar tazminatı talebininde yerinde olmadığını, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Dava, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan … esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili taleplerine ilişkin olduğu tespit edildi.
Davacı vekili 20/03/2023 tarihli dilekçesi ile, davaya konu Merkezi Takip Sistemi’nin … E. sayılı dosyasına dava açıldıktan sonra 10.03.2023 tarihinde haricen ödeme yapılıp, takip dosyasının kapatıldığını, davanın konusuz kalmış olması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama giderleri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücretinin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında; Merkezi Takip Sisteminin … sayılı dosyasının borcun ödenmesi sebebi ile kapalı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesinin MTS dosyası, davacı vekilinin beyan dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilince dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödeme yapılması ve icra dosyasının kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığını bildirdiği, ödemenin dava tarihinden sonra gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda davanın konusuz kaldığı, davalının dava açıldıktan sonra ödeme yapması çerçevesinde davacının haklılığını kabul etmiş olduğu, alacağın faturaya dayanması sebebiyle likit mahiyette olduğu ve davalı şirketin icra takibine itiraz etmesi sebebiyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu alacak miktarı olan 3.680,24-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı Sistem 9 Medya Anonim Şirketinden alınarak davacı … Perakende Satış Anonim Şirketine verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 359,80-TL peşin ve başvurma harcı, 1 KEP gideri 1,25-TL, 5 tebligat gideri 50,00-TL olmak üzere toplam 411,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 3.680,24-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 24/05/2023

Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı