Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/961 E. 2023/6 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/961 Esas
KARAR NO : 2023/6
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 04/01/2023
G.K.YAZIM TARİHİ : 05/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde, Türkiye Ziraat Bankası, Yeni Girne İzmir Şubesi … seri numaralı 37.000-TL bedelli 07/04/2023 vade tarihli çekin müvekkili zilyetliğinde iken iradesi hilafına kaybolduğunu, kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesin ihtimaline binaen meydana gelebilecek kötü kullanımlarının engellenmesi için çeklerin kaybı nedeniyle ödemesinin durdurularak iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651. maddesi “Kıymetli evrak zayi olduğu taktirde mahkeme tarafından karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanı ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Zayi nedeniyle çek iptali davası açılabilmesi için öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. ve 781. maddeleri uyarınca yasal unsurlara haiz bir çekin bulunması esastır.
Türk Ticaret Kanunu’nun poliçenin iptaline dair 757 ilâ 763. maddeleriyle 764. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin çekin iptalinde de uygulanması zorunludur.
Kıymetli evrak iptali veya çek iptali davalarında amaç, kıymetli evrakı ibraz mecburiyetinde olan ve çekin zilyetliğini kaybetmesi nedeniyle bu zorunluluğu yerine getiremeyen lehtar veya hamile hakkının mevcudiyetini kanıtlamak bakımından bir imkan sunmak, aynı zamanda lehtar veya hamilin çeki ibraz edememekten dolayı alacak hakkını kullanmaktan mahrum kalmasını önlemektir.
”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
” (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesi uyarınca;
”Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2 maddesi uyarınca, kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptalini karar verilmesini isteyebilir.” denilmiştir.
12/12/2022 tarihli tensip tutanağının 4 numaralı ara kararı gereğince Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılacak ilanlar için gerekli olan gider avansının yatırılması amacıyla davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ilan bedelinin yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, davacı vekili adına çıkartılan tensip tutanağını içerir tebligatın 18/12/2022 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, buna rağmen davacı tarafın yatırması gereken gider avansını yatırmadığı görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-g. maddesinde davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmıştır.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava konusu çekin zayi olması sebebiyle iptali talebi ile iş bu davayı ikame ettiği, davacının dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğu ve iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, 12/12/2022 tarihli tensip tutanağının 4 numaralı ara kararı gereğince Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılacak ilanlar için gerekli olan gider avansının yatırılması amacıyla davacıya 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ilan bedelinin yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, davacı vekili adına çıkartılan tensip tutanağını içerir tebligatın 18/12/2022 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, buna rağmen davacı tarafın yatırması gereken gider avansını yatırmadığı anlaşılmakla, dava şartlarının bulunup bulunmadığı mahkemece re’sen gözetileceği, dava şartı noksanlığını belirleyen hakimin davayı usulden reddetmekle yükümlü olduğu göz önünde bulundurularak açılan davanın HMK’ nun 114/g, 115/2, 120. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/01/2023

Katip
e-imza

Hakim
e-imza