Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/934 E. 2022/961 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/934 Esas
KARAR NO : 2022/961

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; müvekkili şirket tarafından … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile 28/07/2021-2022 vadeli olarak sigortalı olan sigortalıları …’a ait sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta, 12/12/2021 tarihinde İzmir İli, Bornova İlçesi, Atatürk mahallesi İstiklal Caddesi yolu üzerinde seyir halinde iken yol üzerinde bulunan çukura girmesi ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, hasar dosyasında yaptırılan Ekspertiz incelemesinde … plakalı aracın onarım bedeli, yedek parça ve işçiliğin KDV hariç olmak üzere toplam 14.018,83 TL hesaplandığını, bu tutarın onarım yapan …’e ait ibana ödendiğini, ödenen tutarın rücuen İzmir Büyükşehir Belediyesinden talep edildiğini, belediyenin rücu taleplerine vermiş olduğu cevabında, araçta meydana gelen hasarın davalı … Tic ve Taah AŞ’nin kusuru neticesinde oluştuğundan yazıyı davalıya ilettiğini, davalı şirketin rücu yazısını 04/04/2022 tarihinde tebliğ aldığını ancak herhangi bir cevap vermediklerini belirterek 14,018,83 TL tutarında tazminatın 24/01/2022 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile
“..Türk Ticaret Kanunu 4.maddesi 1.fıkrası ile, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu düzenlenmiş olup, dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu anlaşılmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu …” gerekçesi ile dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava; davacı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı araçta, meydana gelen trafik kazasında oluşan hasar nedeni ile poliçe hükümleri çerçevesinde sigortalısına ödeme yapan davacının, trafik kazasında davalının sorumluluğu bulunduğu iddiası ile 14,018,83 TL tutarında tazminatın 24/01/2022 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda; Davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsilini istediği, davanın sigorta poliçesinden kaynaklanmadığı, bu durumda zarar veren ile zarar gören arasındaki ilişkiye bakılması gerektiği, tacirler arası haksız fiilin söz konusu olmadığı, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin 18. Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/C maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-İş bu dosyanın İzmir 18.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce verilen iş bu karşı görevsizlik kararının istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. maddesi gereğince görevli Mahkemenin belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Gerekçeli kararın re’sen taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden 2 Hafta Süre içerisinde İstinaf Yolu açık olmak üzere karar vermek gerekmiştir. 29/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır