Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/886 E. 2022/1008 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/886 Esas
KARAR NO : 2022/1008

DAVA : Ticari Şirket (TTK’nun 411(1) Maddesi Uyarınca Genel Kurul Toplantısı İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/11/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (TTK’nun 411(1) Maddesi Uyarınca Genel Kurul Toplantısı İstemli) dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı şirketin ortağı olup, şirketin ortak … … tarafından yönetildiğini, son günlerde müvekkiline şirketin iş ve işleyişi hakkında bilgi verilmediğini, şirkete dair dijital mecralara olan erişim yetkisinin kısıtlandığını, müvekkilinin katıldığı bazı işlerin alınamaması nedeni ile şirketin doğrudan zarara uğradığını, şirket müdürünün TTK’nun 626.maddesi uyarınca özen ve bağlılık yükümlülüğü altında bulunduğunu, 26/10/2022 tarihli ihtarname keşide edip derhal genel kurulun toplantıya çağrılmasını, erişim engellerinin kaldırılmasını, bilgi verilmesini, şirkete zarar verici kişilerin iş akitlerinin sonlandırılmasını, müşterilerden alınmayan tahsilatların derhal tahsil edilmesini, aksi takdirde yasal yollara başvuracaklarını bildirdiklerini, şirketin kötü yönetildiğini, kâr dağıtımı yapılmadığı gibi iş yapılan Alman firmasından hiçbir tahsilat alınmadığını, TTK’nun 617.maddesi uyarınca makul ve yasal süre içinde genel kurul toplantısının yapılmaması nedeni ile TTK’nun 410.maddesi uyarınca ortaklardan birinin genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin bulunduğunu bildirmiş, TTK’nun 410.maddesi gereği davacının yetkilendirilerek genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesini, aksi takdirde çağrı yapılması için kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; şirketin yönetim organının tek müdürden oluşup münferiden yetkilinin … … olduğunu, bu nedenle yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması ve nisabın sağlanamaması durumunun söz konusu olmadığından TTK’nun 410(2).maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, bu konudaki dava şartlarının dilekçede sunulmadığı gibi dosyaya da bildirilmediğini, davacının niyetinin anlaşılamadığı gibi taleplerinin herhangi bir gerekçesinin de bulunmadığını, TTK’nun 410.maddesindeki düzenlemeye ilişkin amacın TTK’nun 530.maddesi anlamında organ yokluğunu engellemek olup, bu maddenin uygulanabilmesi için yönetim kurulunun mevcut olmaması veya devamlı olarak toplanamaması yahut toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması hallerinin varlığının gerektiğini, davalı şirketin serbest bölgede faaliyet göstermesi nedeni ile iş hukuku ve vergisel anlamda bildirimlerini düzenli ve eksiksiz yaptığını, azınlık ortak olan davacının yeni kurulmuş ve yönetimi ile kayıtlarında düzenli ve şeffaf bildirim yapan davalı şirkete aniden genel kurul istemli dava açmasının basiretli tacir olma ve dürüstlük ve iyiniyet ilkeleri ile bağdaşmadığını, serbest bölgede iş yapan bir şirketin vergi sorunu yaşaması, işlemlerini hatalı veya eksik yapması, şirket zararına ve menfaati dışında iş ve işlem yapmasının mümkün olmadığını, TTK’nda genel kurul yapılması konusunda yalnız yönlendirici ve tavsiye edici düzenlemelerin bulunup, genel kurul yapılmaması halinde yaptırım içeren ve emredici hükümlerin bulunmaması nedeni ile şirketlerin genel kurul yapmaya zorlanamayacağını, aksi yöndeki davacı iddialarının Anayasaya aykırı olduğunu, davacının amacı ve iddialarını gerekçelendirmediği gibi somut delillere de dayanmadığını, davacının iddia ettiği zararı ve şirket müdürünün kusurlu olduğu ispat etmesi gerekmesine rağmen hiçbir belge, bilgi ve delil sunmadığını, davacının kişisel yazılımı olduğu iddiasının doğru olmadığını, talebin kanuni şartları taşımaması nedeni ile reddinin gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde şirket yöneticisinin, davacının genel kurul yapılması arzusunu açılan bu dava ile öğrenip, iyiniyetini göstermek adına 29/12/2022 tarihinde genel kurul toplantısı yapılması kararı alarak toplantı gününün belirlenmiş olması nedeni ile davanın konusuz kaldığını, davacıya gönderilmesi gereken belgelerin toplantı daveti ile birlikte gönderildiğini bildirmiş, davanın reddine, aksi halde konusuz kalması ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, her ne kadar dava dilekçesinde T.T.K.’nun 410(2)maddesine dayanılarak açılmış ise de, T.T.K.’nun 617(3) maddesinin yollaması ile T.T.K.’nun 411(1) ve 412(1)maddeleri hükmü çerçevesinde davalı limited şirketin, davacı tarafça, talep edilen gündem maddeleri ile T.T.K.’nun 617(1)maddesi uyarınca süresinde yapılmayan 2021 mali yılına ilişkin olarak olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması konusunda izin verilmesi istemine ilişkindir.
Limited şirketlerin, genel kurulun toplanmasına ilişkin hükümlerin düzenlendiği, TTK’nun 617. maddesinde genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı, olağan genel kurul toplantısının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içerisinde yapılacağı, şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılacağı, toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularındaki anonim şirketlere ilişkin hükümlerin, bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç kıyas yoluyla uygulanacağı düzenlenmiştir.
TTK’nun 411(1)maddesinde; pay oranları gösterilen pay sahiplerinin yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek genel kurulu toplantıya çağırmasını isteyebilecekleri, 412. maddenin birinci fıkrasında ise pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde koymasına ilişkin istemlerinin yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına mahkemece karar verilebileceği düzenlenmiştir.
TTK’nun 412 (1) maddesinde; zorunlu olmadıkça mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak karar verebileceği belirtilmiştir. Dava dilekçesi, davalı şirkete tebliğ edilerek savunma hakkı tanınmış, müzekkereler yazılarak cevapları alınmış, tarafların iddia, savunma ve delillerini dosyaya sunmuş olmaları ve toplanacak başkaca bir delilin bulunmaması nedeniyle dosyada toplanan bilgi ve belgelerin karar vermek için yeterli olduğu dikkate alınarak duruşma açmayı gerektirir bir zorunluluk görülmemekle dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmiştir.
Davalı, limited şirket olup, davacı eşit hisseli üç ortaktan biridir. Şirketi temsil ve ilzama yetkili müdürün aksi karar alıncaya kadar münferiden yetkili olduğu ana sözleşme ile kararlaştırılmıştır. Şirket ana sözleşmesinin 9.maddesinde TTK’nun 617(1)maddesindeki yasal düzenlemeye uygun olarak olağan genel kurul toplantılarının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içerisinde, olağanüstü genel kurullarının ise şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda toplanacağı belirlenmiştir.
Gerek TTK’nunda gerek ise davalı şirketin ana sözleşmesinde tek tek sayılmak suretiyle hangi hallerde olağanüstü toplantı yapılacağı düzenlenmediğinden her somut olaya göre olağanüstü toplantının yapılıp yapılmaması gerektiği belirlenecektir.
TTK’nun 411(1)maddesinde; toplantı yapılmasını talep eden ortağın, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirtmelerinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Davacı tarafça, davalı şirkete keşide edilen 26/10/2022 tarihli ihtarnamede ve dava dilekçesinde gündem maddeleri liste halinde düzenlenmemiş ve yasal dayanaklar taleplere uygun şekilde açıklanmamış olsa da, genel kurulun toplanması sebepleri açık ve anlaşılır şekilde belirtilmiştir.
Davacı tarafça, son günlerde davacıya, şirketin iş ve işleyişi hakkında bilgi verilmediği, şirkete dair dijital mecralara olan erişim yetkisinin kısıtlandığı, müvekkilinin katıldığı bazı işlerin alınamaması nedeni ile şirketin doğrudan zarara uğradığı, şirketin kötü yönetildiği, ortaklara kâr dağıtımı yapılmadığı, şirketin iş yaptığı firmadan hiç bir tahsilat alınmadığı, karşılıksız iş yapıldığı, şirket çalışanlarından bazılarının eylemleri ile şirkete bilinçli olarak zarar vermelerine rağmen çalıştırılmaya devam edildiği, şirketin bazı mali yükümlülüklerine uymadığı konusunda ciddi şüphelerin bulunduğu, olağan genel kurul toplantılarının yasal süre içerisinde yapılmadığı, davacıya ait yazılımın üçüncü bir kişi adına tescil ettirileceğinden endişe duyulduğu gerekçesiyle ihtarnamede de yer verilen konuların görüşülmesi amacıyla olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması talep edilmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde, TTK’nun 410.maddesi uyarınca toplantı yapılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, TTK’nun 410(2) maddesinde ancak yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya yönetim kurulunun mevcut olmaması halinde bu maddeye dayanılarak genel kurul toplantısı yapılmasının talep edilebileceği, davalı şirketin, ana sözleşme hükmü ile münferiden yetkili tek müdür tarafından idare edildiği, buna göre somut olay yönünden TTK’nun 410(2)maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı, davacının isteminin TTK’nun 411(1)maddesi çerçevesinde ihtarnamede ve dava dilekçesinde dile getirdiği sebeplerle genel kurul toplantısı yapılması talepli olup, hukuki tavzifin mahkememize ait olduğu göz önünde tutularak, davacı tarafın ihtarname ve dava dilekçesindeki anlatım ve taleplerinin TTK’nun 411(1)maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde talepleri değerlendirilmiştir.
Davacı taraf, ihtarname ve dava dilekçesinde olağan genel kurul toplantısının yasal süre içerisinde yapılmaması ile olağanüstü genel kurul toplantısının yapılmasını gerektirir nitelikteki iddialarını dile getirerek olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması talebinde bulunmuştur. Buna göre her iki talep yönünden davacı tarafın, iddialarının haklılığı ile toplantı yapılması talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı tarafça, davalı tarafa keşide edilen davaya konu ihtarnameye cevap verilmediği, bu nedenle TTK’nun 412(1)maddesinde düzenlenen davanın açılmasına ilişkin ön şartın yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında cevap dilekçesine ekli sunulan belge örneklerinden davalı şirket müdürü tarafından 2020 ve 2021 yıllarına ait genel kurul toplantısının 29/12/2022 tarihinde yapılmasına karar alındığı, bununla ilgili hazırlık ve çağrı işlemlerinin yapıldığı görülmüştür.
Toplanan tüm delil ve belge örnekleri, dava ve cevap dilekçelerinde dile getirilen iddia ve savunmalar birlikte değerlendirildiğinde; davacının, ortağı olduğu davalı şirket ile bir takım sorunlarının bulunduğu ve endişeler yaşadığı anlaşılmaktadır. Ortaklar ile şirket, ortaklar ve yöneticiler ile ortakların birbirleri arasındaki bütün sorunların kanun çerçevesinde çözümü mümkün olup, bu çözümlerin yolları gösterilmiştir. Davacı tarafça, şirket faaliyetleri konusunda bilgi alınamamasından yönetici ortağın şirketi zararlandırıcı işlemler yapmasına, kendisine ait olduğu iddia ettiği yazılımın üçüncü kişilere devredileceğinden şirket çalışanlarının şirkete zarar vermelerine rağmen çalıştırılmaya devam ettiğine, kâr dağıtımı yapılmamasından genel kurul toplantısı yapılmamasına kadar bütün iddialarına ilişkin genel kurul toplantısı yapılması dışında veya toplantıdan önce başvurulabilecek TTK’nunda düzenlenen çözüm yollarının gösterildiği, bu nedenle iddialara ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yerinin yalnız genel kurul toplantısı olmadığı, bunun yanında dava dilekçesinde soyut olarak dile getirilen şirketin kötü yönetildiği, şirket çalışanlarının, şirkete zarar verdiği, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadığı, erişiminin kısıtlandığı, karşılıksız iş yapıldığı, tahsilat yapılmadığı, şirketin mali yükümlülüklerine uymadığı, yazılımın davacıya ait olduğu konularındaki iddiaların görüşülüp karar alınacağı bir toplantının yapılmasını gerektiren sebeplerle ilgili olarak davacı tarafça, TTK’nun 411(1)maddesi hükmü ve yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde mahkememizde kanaat uyandıracak nitelikte ve yeterlilikte hiç bir delil ve belgenin dava dilekçesi ile birlikte dosyaya sunulmadığı, şirket ana sözleşmesinde de kanundaki düzenleyeme uygun olarak ancak şirketin işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda olağan üstü toplantıların yapılabileceği, davalı şirketin 2020 yılında tescil edilmesi nedeniyle yalnız 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının kanunda ve ana sözleşmede belirlenen süre içerisinde ve sonrasında yapılmadığı, davanın açılmasından sonra 29/12/2022 tarihinde 2020 ve 2021 mali yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısı yapılması kararı alındığı, davacının toplantı sebebi yaptığı iddiaları yönünden yasal haklarını kullanarak dava açması mümkün bulunduğu gibi bu konularla ilgili olarak yapılacak toplantıda iddia konularının görüşülmesini talep edebileceği, reddedilmesi halinde öncelikle TTK’nun 614.maddesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme hakkını kullanarak tüm iddia konularında bilgi ve belgelerini oluşturup, TTK’nun 411(1) maddesi hükmü uyarınca iddialarına ilişkin toplantı yapılması kararını vermeyi gerektirecek delil ve belgelerini sunarak ve TTK’nun 411(1)maddesindeki düzenlemeye uygun olarak gerek ihtarnamede gerekse dava dilekçesinde toplantı yapılmasını gerektiren gündem maddelerini açık somut ve anlaşılır şekilde ve maddeler halinde bildirerek her zaman mahkemeden olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasını talep etmeye hakkının bulunduğu birlikte değerlendirildiğinde, davacının, olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması konusunda, dava tarihi itibariyle TTK’nun 411(1)maddesinde düzenlenen yasal koşulların oluşmadığı, ancak TTK’nun 617(1)maddesi ile şirket ana sözleşmesinin 9.maddesinde olağan genel kurul toplantısının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılacağının düzenlenmesine rağmen 2021 mali yılı genel kurul toplantısının yasa ve ana sözleşmede belirtilen süre içinde yapılmadığı, her ne kadar belirlenen süre içerisinde toplantının yapılmaması halinde cezai ve hukuki bir yaptırım öngörülmemiş ise de, TTK’nun 411(1)maddesi hükmü gereği toplantının belirtilen sürede yapılmaması halinde olağanüstü gündem maddeleri dışında da ilgili yıla ait mali veriler, faaliyet raporu ve bilançoların görüşülüp oylanması, şirket müdürlerinin ibrasının yapılması gibi her yıla ilişkin olağan genel kurul toplantılarının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılmasının kanunun amir hükmü olmasına bağlı olarak, belirtilen süre içerisinde toplantının yapılmaması halinde ortakların, TTK’nun 411(1) maddesi hükmü uyarınca toplantı yapılmasını talep etmeleri halinde gerek kanun hükmü gerekse şirket ana sözleşmesindeki hüküm uyarınca olağan genel kurul toplantısının yapılmasına karar verilmesi gerektiği, davacının, dava dilekçesinde ve ihtarnamede açıkça TTK’nun 617.maddesini göstererek olağanüstü toplantı sebepleri yanında ayrıca genel kurul toplantısının süresinde yapılmadığını bildirerek toplantı yapılmasını talep ettiği göz önünde tutulduğunda, 2021 mali yılına ait olağan genel kurul toplantısı yapılmasını talep etmesinde yasa ve ana sözleşme hükümleri uyarınca haklılık bulunduğu, bu istem yönünden ise davalı tarafça, 29/12/2022 tarihinde olağan genel kurul toplantısı yapılmasına karar alınması nedeniyle davanın konusuz kaldığı dikkate alınarak, davacının dava dilekçesinde olağanüstü genel kurul toplantısı nedeni olarak bildirdiği gündem maddeleri ile ilgili olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması talebinin reddine, bu konudaki taleplerin reddine karar verilmiş olması nedeniyle yapılacak genel kurul toplantısında gündem maddelerine eklenmesi konusunda bir hüküm kurulması gerekmediği dikkate alınarak 2021 mali yılı yönünden olağan genel kurul toplantısı yapılması talebinin ise konusuz kalması nedeniyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle;
1-Davacı tarafın, olağan gündem maddeleri dışında dava dilekçesinde dile getirdiği gündem maddeleri ile ilgili olarak olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması isteminin REDDİNE,
2-Davacı tarafın, yasal süre içerisinde yapılmayan 2021 mali yılına ait olağan genel kurul toplantısı yapılmasına yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle bu talep hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harcın peşin alınması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Reddedilen talep yönünden, davalı yararına takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan, alınarak davalıya verilmesine,
5-Konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilen talep yönünden davacı yararına A.A.Ü.T’nin altıncı maddesi uyarınca takdir edilen 4.600,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça, yatırılan 80,70-TL peşin maktu harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça, yapılan 42,00 TL tebligat ücreti, 27,00 TL elektronik tebligat ücreti, 1,00 TL kep ücreti olmak üzere toplam 70,00 TL yargılama giderinin 1/2’sinin karşılığı olan 35,00 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 1/2’sinin karşılığı olan 35,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından, yatırılan gider avansından artacak yargılama giderinin HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 412 (1/son cümlesi) uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza