Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/803 E. 2023/110 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2022/803 Esas
KARAR NO : 2023/110

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/03/2022 tarihinde İzmir ili …. ilçesinde sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile trafik hastanesi önünden …. caddesi yan yola giriş yaptığı esnada önünde bulunan …. plakalı aracın durması ile frene bastığını fakat durmayarak arkadan çarptığını ve bu çarpmanın etkisi ile …. plakalı aracın önünde bulunan …. plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen kazada …. plakalı aracın % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 16/03/2022 tarihli kaza neticesinde müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybının tespiti için eksper …’a dosyanın teslim edildiğini ve eksperin dosyaya tespit raporunu sunduğunu, raporda da görüleceği üzere davacının aracında 6.373,47 TL değer kaybı tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla HMK 107. Madde uyarınca belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere 100,00 TL değer kaybı tazminatının ve 269,87 TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 09/112022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, davalı şirket, azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç hasarına ilişkin olarak rücu, tedarikçi ve davacı ve mağdurlara 4.845,00 TL değer kaybı 11.217,84TL hasar tazminatı ödendiğini, bununla birlikte konu poliçeye ilişkin teminat limitinin dolduğunu, davalı şirkete hasar aşamasında başvuru yapılmış olup trafik kazası sonucu davalı şirket tarafından söz konusu kazaya ilişkin 86.000 TL ödendiğini ve poliçe limiti tüketildiğini, anılan ödemeler ile davalı şirket sigorta poliçesi hükümlerini tamemen yerine getirdiğini belirterek davanın reddine, ödeme yapılmış olması nedeniyle başvurunun reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmamıza, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Açılan dava, 16/03/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar neticesinde oluşan değer kaybının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir. Mahkememizce dosya bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 09/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; 16.03.2022 tarihli kazanın oluşumunda; …. plakalı kamyonet sürücüsü …’ın önündeki araç ile güvenli takip mesafesini korumadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olduğu, …. plakalı otomobil sürücüsü ….. kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olmadığı, …. plakalı otomobil sürücüsü …’un atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olmadığı, bahse konu … plaka sayılı araçta; kaza nedeniyle 6.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, bahse konu … plaka sayılı aracın, değer kaybı rapor ücretinin 269,87.-TL (KDV Dahil) olabileceği hususlarındaki tespitlerini bildirdiği görüldü.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait aracın hasar gördüğü, oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilerek uygun bulunan rapor uyarınca davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ait araçta oluşan değer kaybı neticesinde 1.155,00 TL ödeme yapması gerektiği, davacı tarafın iddiasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile temerrüt tarihi olan 17/08/2022 tarihinden itibaren zararın niteliği nedeniyle yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
Değer kaybı tazminatı talebinin KABULÜNE, 1155,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 17/08/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 1.155,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 104,16- TL harç olmak üzere 80,70- TL peşin harcın ve ıslah harcı olarak alınan 19,73-TL toplam 100,43-TL harcın mahsubu ile 3,73‬-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğü giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan 100,43 TL peşin ve ıslah harcı, 80,70 TL başvurma harcı, 3 adet KEP masrafı 3,00-TL, 4 adet elektronik tebligat gideri 36,00-TL, 269,87-TL ekspertiz ücreti ve Bilirkişi ücreti olarak 1.600- TL olmak üzere toplam 2.090‬‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN hüküm olmak üzere karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip……
E-İmza

Hakim……
E-İmza