Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2022/904 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2022/904

DAVA : İtirazın İptali (Kamu Borçlarının Devri İçin Yapılan Protokolden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kamu Borçlarının Devri İçin Yapılan Protokolden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …..Şirketinde maaş karşılığında müdür sıfatıyla yapılan teklifi kabul edip çalıştığını, ayrıca münhasır imalatçılık sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin davalılara vekaletname verdiğini, haricen uzunca bir süre şirketin vergi borçları ile çalışanların sosyal güvenlik primlerinin yatırılmadığını öğrendikten sonra şirketten ayrılıp davaya konu protokolün izmalanmasına rağmen davalılar ve protokolde imzası bulunan kişilerce şimdiye kadar dava konusu alacak ödenmediğini, protokol ile tüm borçlardan dolayı davacının, müvekkil …’un hiçbir sorumluluğu kalmadığının, tüm borçlardan kayıtsız şartsız birincil derecede … A.Ş. ve ortaklarının sorumlu olduğunun, tüm vergi ve SGK borçlarının 22 ay içinde kapatılmasının ve davacının …..Şirketindeki hisse, hak, alacak, aktif-pasif tüm varlığını ve yetkilerinin tamamının gayrikabili rücu … A.Ş. tarafından kendisine en kısa sürede bildirilecek 3. bir kişiye herhangi bir hak ve koşul talebi olmaksızın devir edileceğinin kararlaştırıldığını, devrin yapıldığını, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında vergi dairesi ve SGK’ya olan borç tutarının tespit edildiğini, bu tespit üzerine davaya konu icra takibinin yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu bildirmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ve davalının tacir olmadığını, davalının avukatlık yaptığını, bu nedenle uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözülmesinin gerekip, asliye ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, alacaklının …..Şirketi olup icra dosyasında alacaklı gösterilmediğini, alacağın zaman aşımına uğradığını, protokolde ….Şirketinin tüm SGK prim ve vergi borçlarının …..Şirketine devredildiğini, kurum alacaklarının üçüncü kişiye devrinin hukuken mümkün olmadığını, bu sebeple protokol gereği davalıdan talepte bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyasında müvekkiline tebligat yapılamadığını, müvekkilinin savunma hakkının elinden alındığını, müvekkilinin cevaplarının dinlenmeden yapılan tespiti kabul etmediklerini, davacının kurum ödemelerinin kendisinden tahsil edilmiş gibi rücu talebinde bulunulmasının mümkün olmaması nedeniyle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davaya konu kamu alacakları için 2020 yılında yapılandırmaya başvurulduğunu, başvuru sonrası bahse konu borçların yeni şirket hissedarlarına geçtiğini, önceki tarihteki borçluluk ortadan kalkması nedeniyle davacının kötü niyetle dava açtığını, vergi ve SGK primi borçların aynı davada dava konusu edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının şirket hissedarı ve yetkilisi olduğu döneme ait borçlardan sorumluluğunun devam edeceğini, protokolde müştereken ve müteselsilen bir kefaletin söz konusu olmadığı gibi belirlenmiş bir net bedelin de bulunmadığını, konusunun dahi eksik olup borcun devrinin yasal unsurları taşımaması nedeniyle geçerli olmadığını, doğmamış bir alacağa ilişkin bir borcun devrinin de hukuken mümkün olmadığını, hisselerin 3. bir kişiye devir tarihinin de belirsiz olup, henüz hisseler devredilmemişken ve bu kişi taraf değilken ilişkinin tasfiyesinin ve ibranın da mümkün olmayacağını bildirmiş davanın reddine dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı …..Şirketinin geçmiş döneme ait SGK prim ve vergi borçlarının dava dışı …..Şirketine devrine ilişkin düzenlenen protokol gereği SGK prim ve vergi borçlarının ödenmediği ve davalının sorumlu olduğu iddiası ile davacı tarafından davalı hakkında yapılan icra takibinde davalı tarafın borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından kaldırılması üzerine mahkememizin görevli olduğu kabul edilerek yargılama yapılmıştır.
Davacı taraf, taraflar ve dava dışı şahıs ve şirketler arasında düzenlenen 23/10/2018 tarihli protokol uyarınca protokol konusu dava dışı … Şirketinin geçmiş döneme ait vergi ve SGK borçlarının ödenmediği ve bu durumdan davalının sorumlu olduğu iddiasındadır. Davalı taraf, buna karşın protokolün … Şirketi ve … Şirketi arasında düzenlendiği, kamu kurumu alacaklarının üçüncü kişiye devrinin mümkün olmadığı, öncelikle şirketten tahsili yoluna gidilmesi gerektiği mümkün olmaması halinde şirket ortaklarından payı oranında talep edilebileceği, bu nedenlerle davalıdan talep edilemeyeceği, ayrıca davacı tarafından kamu borçlarının ödenmemiş olması nedeniyle rücu talebinde bulunamayacağı iddiasındadır.
Uyuşmazlık, davaya dayanak protokol gereği davalının, şahsen ve … Şirketinin kamu borçlarını devralan … Şirketinin ortağı sıfatıyla, ortaklık bağının bulunmadığı … Şirketinin kamu borçlarından protokol hükümleri uyarınca sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, protokolün taraflar yönünden geçerli olup olmadığı, davalının sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi halinde davacı tarafından henüz yapılmış bir ödeme bulunmadığından kamu kurumları nezdindeki borçların rücuen davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Davaya dayanak 23/10/2018 tarihli protokolün konusu … Şirketinin SGK ve vergi borçlarının … Şirketi tarafından devralınması başlıklı ve konulu olup, devir alan şirket ve ortaklar bölümünde … Şirketi ile birlikte şirket ortakları davalı, … ve … devir eden şirket ve ortakları bölümünde ise … Şirketi ve davacı gösterilmiş, protokolün konusu bölümünde … Şirketinin SGK ve vergi borçlarının ve doğacak tüm borçların … Şirketine devri ile … Şirketinin tek ortağı ve yetkili temsilcisi davacının tüm alacak, hak, yetki ve hissesinin … Şirketi tarafından en kısa sürede bildirilecek üçüncü bir kişiye devri ile taraflar arasındaki tüm ilişkinin tasfiyesi ve ibra ile sona erdirilmesi olduğu belirtilmiş, hükümler bölümünde … Şirketinin mevcut ve doğacak SGK ve vergi borçlarının kayıtsız koşulsuz … Şirketi ve ortakları tarafından gayrikabili rücu devir alındığı, davacının hiçbir sorumluluğunu almadığı, tüm borçlardan kayıtsız şartsız birincil derecede … Şirketi ve ortaklarının sorumlu olduğu, tüm borçların yirmi iki ay içinde kapatılmasının planlandığı, mevzuat ve idari kararların sağlayacağı muafiyet ve olanaklardan yararlanma hakkının saklı olduğu, davacının … Şirketindeki tüm hak ve alacaklarının … Şirketi tarafından en kısa sürede bildirilecek üçüncü bir kişiye devir edileceği, tarafların protokolle birlikte birbirlerini gayrikabili rücu etmiş oldukları, birbirlerinden ve/veya şirketlerden alacakları ve taleplerinin bulunmadığını kabul beyan ve taahhüt ettikleri, kayıt altına alınmıştır.
Davalı tarafça kamu borçlarının bir başkasının devrine ilişkin protokolün geçerli olmadığı iddiasında bulunulmuş ise de; bu geçersizliğin ancak kamu kurumlarına ilişkin olarak ileri sürülebileceği, bir başkasının kamu kurumuna olan borcunun taraflar arasında yapılacak bir sözleşme ile taraflar arasında sonuç doğuracak şekilde üstlenilmesinde yasal bir engelin bulunmadığı dikkate alınarak aksi yöndeki davalı iddiası haklı görülmemiştir.
Davaya dayanak protokoldeki imzaların taraflara ait olmadığı ve protokol içeriği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.
Dosyada toplanan tüm deliller ve karşılıklı açıklamalar ile özellikle dava dilekçesine ekli ilgili kurumlarca düzenlenen 16/11/2020 tarihli yazılar ve İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasında düzenlenen 29/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davacının devirden önce ortağı ve yetkilisi olduğu … Şirketinin gerek SGK gerekse vergi borçlarının bulunduğu, bu borçlarla ilgili gerek davacı gerekse şirketi devralan ortak ve protokolde taraf olanlar tarafından bir ödemenin yapılmadığı, … Şirketine ait ticaret sicil kayıt örneğinden protokol hükmü gereği davacının bu şirketteki tüm hissesini 22/03/2019 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye devrederek ortaklıktan ve şirket temsilciliğinden ayrıldığı görülmüştür.
Anomim şirketlerde ortakların sorumluluğu koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Kural olarak ortaklar şirketlerin borçlarından sorumlu değillerdir. Bunun yanında tüzel kişi mükelleflerin, kamu alacaklarından kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden kanuni temsilcileri sorumlu tutulmuştur. Ancak, vergi borcunun temsilciden istenebilmesi için öncelikle temsil eden tüzel kişiden talep edilmesi ve bu tüzel kişinin ödeme kabiliyetinin olmadığını gösteren aciz vesikasının 6183 Sayılı Kanunun 75.maddesi uyarınca düzenlenmiş olması gereklidir. Limited şirketlerde de şirket müdürleri yanında 6183 Sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca şirket ortakları kamu alacaklarından sorumlu tutulmuşlardır.
Somut olayda; davacının, tek ortağı ve yetkilisi olduğu anonim şirket niteliğindeki protokol gereği 22/03/2022 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye devrettiği … Şirketinin, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasında düzenlenen 29/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği üzere halen ödenmemiş vergi ve SGK borçlarının bulunduğu, bu borçlardan öncelikle … Şirketinin tüzel kişi olarak sorumluluğunun bulunması yanında davacının da … Şirketini devrettiği tarihe kadar doğan kamu borçlarından şirketin yetkilisi sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/12/2009 günlü 2008/7970 esas 2009/12747 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere şirkete ait kamu borçlarından öncelikle şirket tüzel kişiliğinin sorumlu olup, şirketten tahsilinin olanaksız olması halinde kamu borçlarının şirket yetkilisi ve ortağı olan davacıdan talep edilmesinin mümkün bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça kamu alacaklarının üçüncü kişiye devredilemez olması nedeniyle protokolün geçersizliği iddia edilmiş ise de; protokolün kamu idarelerine karşı geçerli olmasının mümkün olmaması yanında imzası olan tarafları bağlayıcı nitelikte bulunduğu, davacı tarafından vergi dairesi ve SGK tarafından borcun ödenmesi konusunda kendisine bir ödeme emri veya tebliğ yapıldığı iddiasında bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir delil toplanmadığı, her ne kadar protokolde mevzuat ve idari kararların sağlayacağı muafiyet ve olanaklardan yararlanma hakkı saklı tutularak yirmi iki ay içinde kamu borçlarının kapatılması planlanmış ise de bu hükmün; kararlaştırılan yirmi iki aylık süre içinde kısmen veya tamamen ödeme yapılmamış olsa dahi protokol hükümlerine göre kamu borçlarının bir af ile kısmen veya tamamının tahsilinden vazgeçilebileceği gibi uygulamada dönem dönem yapılan yapılandırma çalışmaları ile ödenmesinin uzun zamana yayılmasının mümkün bulunup protokoldeki idari karar, muafiyet ve olanaklardan yararlanma hakkına ilişkin saklı tutulan haklar dikkate alındığında davacıya, bir ödeme yapmadığı takdirde sorumlu olanlara başvurma hakkını tanımayacağı, kamu idareleri tarafından talep edilmemiş ve davacı tarafından kamu idarelerine yapılmış bir ödeme bulunmadan protokol hükümleri uyarınca davacının, davalı ve diğer protokol borçlularından ödenmemiş kamu borçlarını tahsil etmesinin mümkün bulunmadığı, bu yönden davanın erken açılmış olmasına bağlı olarak reddedilmesi gerekse de, protokolün içeriği ile hükümleri ve katılan taraflar dikkate alındığında gerek davacının gerekse davalı ile … Şirketinin diğer ortaklarının şahsen değil, şirket ortakları sıfatıyla protokolü imzaladıkları, protokolün konusunun … Şirketine ait kamu borçlarının … Şirketi ve şirket ortakları tarafından devir alınması olup … Şirketinin protokol gereği dava dışı üçüncü kişiye devredilmiş olması nedeniyle ve öncelikli ödeme yükümlülüğünün şirkete ait olup, şirketin ödeme yapması durumunda protokole dayanarak … Şirketinin yaptığı ödemeyi … Şirketi ve ortaklarından talep edebileceği gibi … Şirketi ortaklarının, bu şirketin ortakları sıfatıyla taahhütte bulunmaları nedeniyle davalı ve diğer … Şirketi ortaklarının sorumluluğunun müteselsil değil, şirket ortaklığından kaynaklanan ve ancak payları oranında bir sorumluluk yüklediği, protokolde imzası bulunan her bir … Şirketi ortağının, … Şirketinin kamu borçlarının tamamından veya bir bölümünden şahsen sorumlu bulunduğuna dair protokolde bir hüküm bulunmadığı, buna göre davacının … Şirketine ait bir kamu borcu ödemesi yapması halinde, yaptığı ödemeyi … Şirketi ile birlikte taahhütleri nedeniyle bu şirketteki payları oranında ortaklık sıfatına bağlı olarak davalı ve diğer … Şirketi ortaklarından talep etmesinin mümkün olup … Şirketine husumet yöneltmeksizin davalıya şahsen, … Şirketi ile diğer ortaklardan bağımsız olarak husumet yöneltip dava açamayacağı, bu nedenle davalının husumet sıfatının bulunmadığı dikkate alınarak; davalının pasif husumetinin yokluğu nedeniyle davanın reddine, davanın reddine karar verilmesine bağlı olarak davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine, davalı tarafça, davacı tarafın davaya konu icra takibini yapmasında kötü niyetli hareket ettiğine dair iddiasının ispatlanamaması ve dosya kapsamı ile davalının kötü niyetli olarak icra takibi yapmadığı anlaşılmakla davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1- Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2- Davacı tarafın icra inkar ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL red harcının peşin yatırılan 24.616,79TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 24.536,09‬TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı yararına AAÜT’nin 7(2) maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı, davalı tarafça başkaca bir yargılama gideri de yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza