Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/694 E. 2022/696 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/694 Esas
KARAR NO : 2022/696

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; …’ın … vergi kimlik no’lu vergi mükellefi olduğu, müvekkil hakkında Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından başlatılan inceleme doğrultusunda müvekkilden 2018 dönemine ait defter ve belgeler talep edildiği, ilgili döneme ait defter, fatura ve diğer evraklarım İzmir’de muhasebecilik yapan …da olduğu, … müvekkil tarafından defalarca aranmasına ve ticari defter ve faturaların iadesi talebiyle ekte yer alan Karşıyaka … Noterliği’nin 05/09/2022 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi çekilmesine rağmen herhangi bir geri dönüş sağlamadığı, fiziki olarak ofisine gidildiğinde ise faaliyet vermediğinin gözlemlendiği, ayrıca … hakkında ticari defter ve fatura asıllarını teslim etmediğinden bahisle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan vergi incelemesi neticesinde müvekkilden talep edilen belge ve kayıtların ibraz edilmemesi halinde Vergi Usul Kanununun ilgili maddeleri uyarınca suç teşkil edileceği, 2018 yılı işletme defteri ve 2018 yılı alış-satış faturalarının zayi olduğuna dair zayi belgesinin taraflarına verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Davacı, 2018 yılı işletme defteri ve 2018 yılı alış-satış faturalarının zayi olduğundan zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, TTK’nın 82/7.maddesine göre zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
Tarafların, dava ve taraf ehliyetine sahip olmaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114.1-d. maddesinde belirtilmiş olup dava şartlarındandır.
Yine aynı kanunun 115.maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
TTK’nın 82/7.maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü amirdir.
Her ne kadar davacı tarafça 2018 yılı işletme defteri ve 2018 yılı alış-satış faturalarının zayi olması nedenine dayalı olarak zayi belgesi verilmesi talebi ile mahkememize dava açılmış ise de; davacının tacir sıfatına haiz olmadığı, TTK 82/7 maddesi gereğince ancak tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler için zayi belgesi talep edebileceği, davanın tacirler tarafından açılabileceği, davacının dava açmakta hukuki yararı olsa da zayi belgesi için dava açıp talepte bulunamayacağı, ortada TTK hükümlerinin uygulanabileceği ticari nitelikli bir çekişmesiz yargı işinin bulunmadığı, incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın bu gerekçelerle aktif husumet yokluğundan reddine, davanın hasımsız oluşu, davaların süratle sonuçlandırılması ilkesi ve usul ekonomisi gözetilerek takdiren dosya üzerinden karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5074 Karar No: 2015/11683)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/09/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)