Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/683 E. 2022/698 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/683 Esas
KARAR NO : 2022/698

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin motorlu araçlar ile bunlara kasa, şasi vb. Parçaların üretimi ve polyester gibi petrol yan ürünlerinin üretimi ve pazarlaması alanında hizmet veren bir firma olduğunu, davalı şirketin, müvekkili şirketin ürettiği saç parçaları satın almakta olduğunu, davacını davalıya mal sattığını, teslim ettiğini ancak karşılığını alamadığını, davacı tarafça yapılan işlere ilişkin faturaların mevcut olduğunu, karşı tarafın faturalara itirazı olmadığını, ancak davalı tarafın herhangi bir ödeme yapmadığını davacı alacağını tahsil amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz edip haksız ve kötü niyetli olarak takibi durduğunu, davalı, hakkında açılan bir önceki takip olan … İcra Dairesi’nin …/… E. sayılı dosyası ile işbu dosya arasında derdestlik itirazında bulunduğunu, ancak önceki takip olan …/… E. sayılı dosyanın takip tarihinin 24.05.2022 olduğunu, faturalara ve cari hesap dökümüne bakıldığında ilk takibe 24/05/2022 tarihine kadar vadesi gelmiş borçlar konu edildiğini, itiraz üzerine takipten sonra yapılan kısmi ödeme olan 75.802,63 TL düşüldüğünü ve …/… Esas sayılı dosya için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasından vadesi gelmiş 78.551,52 TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, bunun üzerine vadesi ilk takip tarihi olan 24.05.2022’den sonraki faturalar için işbu dava konusu … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası açıldığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini ve alacaklarının karşılığında borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı, dava dilekçesi ve ekindeki mevcut evraklarla birlikte icra dosyasının UYAP sistemi üzerinden incelenmesi neticesinde davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin, icra takibine konu faturaların vade olarak en son tarihli olanın 2022 yılı Haziran ayına ait olduğu, icra takibinin 04/07/2022 tarihinde yapılıp, arabuluculuk anlaşamama son tutanağının 09/08/2022 tarihinde düzenlendikten sonra davanın 05/09/2022 tarihinde açıldığı, faturaların düzenlenmesinden dava tarihine kadar 3 aya yakın bir süre geçmesine rağmen bu süre içerisinde davacı tarafın ihtiyati haciz talebinde bulunmadığı, dava dilekçesinde yalnız ihtiyati haciz nedeni olarak borçlunun kötü niyetli olduğunun ve mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu iddia edildiği buna ilişkin delil ibraz edilmediği yine bu aşamada İİK.’nun 277. Md. Uyarınca vadesi geçmiş bir para alacağının bulunduğu ve yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı hususunda yeterli kanaat oluşmadığından talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 16/09/2022 tarihli dilekçesi ile “müvekkilin alacağının varlığına dair yeterli kanaat oluştuğundan dosyada mevcut delillere ek olarak vergi dairesinden gelen BA -BS formları ile de müvekkilin alacaklı olduğu açık ve net bir şekilde göründüğünden ve gecikme durumunda müvekkilin alacağına kavuşamama riski doğduğundan ihtiyati haciz talebimizin kabulüne,” şeklinde talepte bulunmuştur.
Davaların birleştirilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 168.maddesinde ise; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” hükmüne yer verilerek, birleştirme kararına karşı ancak esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf ve temyiz yasa yollarına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda, iş bu dosya ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının taraflarının mahkememiz dava dosyasındaki taraflarla aynı olduğu İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine taraflar arasındaki cari ilişkiden kaynaklı olduğu iddia edilen 24.05.2022 tarihine kadar olan faturaların, Mahkememiz dosyasındaki icra takip dosyasına ise 24.05.2022 tarihinden sonraki faturaların konu edildiği, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/4. maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasının, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası arasında 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi anlamında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu anlaşılmakla iş bu davanın, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esas defterinin bu şekilde KAPATILMASINA,

3-Yargılamanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı davası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
4-Harç ve masrafların birleştirilen dosyada dikkate ALINMASINA,
5-Birleştirme kararının İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına BİLDİRİLMESİNE,
Dair verilen karara karşı 6100 sayılı HMK’nın 168/1. maddesi uyarınca esas hükümle birlikte İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.19/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza