Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/672 E. 2022/640 K. 02.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/672
KARAR NO : 2022/640

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 02/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan rücüen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı …’nin … Mah. … cad. … sokak evleri No: …-… D. … … İzmir adresli taşınmazını davacı sigorta şirketine …-… tarihleri arasında sigortalattığını, … tarihinde yaşanan elektrik kesintisi sonrası voltaj dalgalanmaları nedeniyle … marka ısı pompasının arızalandığını, davacı sigorta şirketi tarafından … tarihinde … TL hasar tazminatı ödendiğini, belirtilen tutarın davalı … Elektrikten tahsiline karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın meydana geldiği iddia edilen tarihte … hatlarının mülkiyetinin … ait olduğunu, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Elektrik tesisatı veya diğer sebeplerle voltaj dalgalanmasının olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile
“Dava konusunun, taraflar arasında tarafların şirket sözleşmenin tüm maddelerindeki düzenlemeler gözetildiğinde uyuşmazlığın, 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesi uyarınca bu Kanundan doğan hususların ticari iş olduğu, 4/1. maddesinde de her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davaların ticari dava bulunduğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıeyla, dava, 6102 sayılı TTK hükümleri çerçevesinde ticari davalardandır. Ticari davalardan kaynaklı bu uyuşmazlığa bakma görevi de asliye ticaret mahkemesine aittir. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır. Bu durum karşısında, davada mahkememizin görevli olmadığı, HMK’nın 1., 2., 114/1 ve 115/2 maddeleri gereğince asliye ticaret mahkemesinin görevli bulunduğu tahkikat aşamasında toplanan deliller itibariyle anlaşılmış ve (İzmir B.A.M 4. H.D. 2020/674 E. 2022/552 K. Sayılı benzer olaya ilişkin kararı ile Ankara B.A.M. 24. H.D. 2020/404 E. 2021/1419 K. Sayılı kararları emsal olarak gözetilmekle ) aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” şeklinde karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, Davacının sigortalısı bulunan dava dışı …’nin davacıdan yaptırdığı sigorta kapsamından kaynaklanan rücuen tazminat davasıdır.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, tacirler arası haksız fiilin söz konusu olmadığı, mutlak ya da nisbi ticari davalardan olmadığı bu nedenle davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/C maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-İş bu dosyanın İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce verilen iş bu karşı görevsizlik kararının istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. maddesi gereğince görevli Mahkemenin belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Gerekçeli kararın re’sen taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden 2 Hafta Süre içerisinde İstinaf Yolu açık olmak üzere karar vermek gerekmiştir. 02/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.