Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/639 E. 2022/1013 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/639
KARAR NO : 2022/1013
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketle,davalı arasında tanzim ve imza olunan 10.03.2019 başlangıç tarihli Satın Alma Sözleşmesi gereğince davalının, “… Mah…. Cad.No:… Fatih/İSTANBUL” adresindeki (“… Büfe” isimli) sözleşme konusu işletmede, sözleşme konusu ürünleri (… …,vs.) düzenli ve sürekli olarak satın almayı, satmayı, bulundurmayı, sözleşme süresince işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmayı, kapatmamayı, işyerini ve işletme ruhsatını başkalarına devir ve temlik etmemeyi, TAPDK ruhsatını yenileyerek geçerli tutmayı, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde müvekkil şirketten almış olduğu katkı bedelini iade ile birlikte sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı müvekkil şirkete nakten ve def’aten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkil şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiğini, davalının sözleşme konusu işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmadığını kapattığını/devrettiğini, TAPDK ruhsatını yenilemediğini, bu ve diğer sebeplerle sözleşmeyi ihlal ettiğinin tespit olunduğunu, bu durumda muaccel hale gelen ve borçlunun iadesini taahhüt ettiği katkının 15.000,00.-TL‘lik kısmı için İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu belirtilerek İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki yetkiye ve borca itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatının kötü niyetli davalı/borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalının dava dilekçesi ile tensip tutanağının kendisine usulüne uygun şekilde tebliğine rağmen davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-Taraflara ait vergi sicil kayıtları,
4-İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde … Vergi Kimlik numaralı … Pazarlama Anonim Şirketine ait ticaret sicil kayıtları,
5-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, taraflar arasında tanzim olunan 10/03/2019 tarihli Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete ödenen katkı payı bedelinin 15.000,00-TL’sinin davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak sözleşmeye konu işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmadığı ve TAPDK ruhsatını yenilemediği iddiası çerçevesinde sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Pazarlama Anonim Şirketi olduğu, borçlunun davalı … olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 15.000,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Taraflar arasında tanzim olunan ve imza altına alınan 10/03/2019 tarihli Satın Alma Sözleşmesinin incelenmesinde, davalının … Mahallesi, … Caddesi, No:…, Fatih/İstanbul adresinde bulunan … Büfe isimli işletmesinde davacı şirketin pazarladığı bira ürünlerini satması, sözleşme gereğince davacı şirket tarafından davalıya 20.000,00-TL katkı payının ödenmesi konusunda mutabık kaldıkları görülmektedir.
Dava dilekçesinde sunulan 10/03/2019 tarihli Teslim Alındı Tutanağında, 20.000,00-TL tutarındaki katkı payı bedelinin davacı şirket tarafından ödendiği ve davalı tarafından teslim alındığı, tutanağın davalı tarafından işletmesine ait kaşe basılmak suretiyle imzalandığı anlaşılmaktadır.
Davalıya ait ticaret, vergi ve esnaf sicili ile Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı kayıtlarından da görüleceği üzere, davalının adına bulunan … sicil numarasıyla düzenlenen alkolü içki satış belgesinin süre uzatım işleminin gerçekleştirilmemesi sebebiyle 01/08/2020 tarihi itibariyle geçersiz hale geldiği, davalının Yenibosna Vergi Dairesi nezdinde bulunan mükellefiyetine dayanak ticaret faaliyetini 31/03/2021 tarihinde terk ettiği görülmektedir.
Sunulan belgeler ile davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmaması, ayrıca usulüne uygun şekilde tebliğe rağmen davalının ticari defter ve belgelerini mahkememize sunmaması ve ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerin mahkememize bildirilmediği, ayrıca sözleşme hükümlerine aykırı olarak alkollü içki satış belgesini süresinde yenilemediği, belgenin bu sebeple geçersiz hale geldiği, sözleşmede belirtilen adresteki faaliyetini 31/03/2021 tarihinde terk ettiğ dikkate alındığında, davacı tarafça ödenen katkı payı bedelinin sözleşme hükümlerine aykırı fiilleri sebebiyle davalıdan talep edilebileceği, davacı tarafça davalı aleyhinde başlatılan icra takibinde düzenlenen ödeme emrine yöneltilen itirazın haklı bir sebebe dayanmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, taraflara ait vergi sicil kayıtları, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde … Vergi Kimlik numaralı … Pazarlama Anonim Şirketine ait ticaret sicil kayıtları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında tanzim olunan 10/03/2019 tarihli Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete ödenen katkı payı bedelinin 15.000,00-TL’sinin davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak sözleşmeye konu işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmadığı ve TAPDK ruhsatını yenilemediği iddiası çerçevesinde sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 15.000,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, tarafların 10/03/2019 tarihli Satın Alma Sözleşmesi ile davalının … Mahallesi, … Aralığı Caddesi, No:…, Fatih/İstanbul adresinde bulunan … Büfe isimli işletmesinde davacı şirketin pazarladığı bira ürünlerini satması, sözleşme gereğince davacı şirket tarafından davalıya 20.000,00-TL katkı payının ödenmesi konusunda mutabık kaldıkları, sözleşmede kararlaştırılan 20.000,00-TL tutarındaki katkı payı bedelinin 10/03/2019 tarihinde davacı şirket tarafından ödendiği ve davalı tarafından teslim alındığı, davalının adına bulunan … sicil numarasıyla düzenlenen alkolü içki satış belgesinin süre uzatım işleminin gerçekleştirilmemesi sebebiyle 01/08/2020 tarihi itibariyle geçersiz hale geldiği, davalının Yenibosna Vergi Dairesi nezdinde bulunan mükellefiyetine dayanak ticaret faaliyetini 31/03/2021 tarihinde terk ettiği, açıklanan gerekçeler dahilinde davacı tarafça ödenen katkı payı bedelinin, sözleşme hükümlerine aykırı olarak alkollü içki satış belgesini süresinde yenilemeyen, sözleşmede belirtilen adresteki faaliyetini 31/03/2021 tarihinde terk eden, bu kapsamda sözleşme hükümlerine aykırı şekilde hareket ettiği anlaşılan davalıdan talep edilebileceği, davacı tarafça davalı aleyhinde başlatılan icra takibinde düzenlenen ödeme emrine yöneltilen itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davalı …’in İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ İPTALİNE, İzmir 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 15.000,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 15.000,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacı … Pazarlama Anonim Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.024,65-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 181,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 843,48-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 181,17-TL peşin harç, 226,00-TL tebligat gideri, 26,50-TL e-tebligat gideri, 26,00-TL posta gideri ve 4,50-TL kep posta gideri olmak üzere toplam 523,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca kabul miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.