Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/604 E. 2023/107 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/604
KARAR NO : 2023/107

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/08/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir Belediyesi iştiraki olduğunu, kamu hizmeti olarak toplu ulaşım hizmeti verdiğini, bu hizmetin yerine getirilebilmesi için ihale yoluyla hizmet satın aldığını, yapılan ihaleler sonucunda davalıya ihale verilerek sözleşme yapıldığını, ihaleyi alan davalının hangi şartlarda çalışacağına müdahale edilmediğini, müvekkili şirketin ihaleden doğan tüm sorumluluklar ‘e get , müvekkili şirketin ihale dönemlerinin sona ermesine müteakip davalı şirket ile arasındaki ticari ilişkiyi sona erdirdiğini, davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan teknik şartnamenin Madde 3-A Genel 9 maddesinde “Yüklenici temizlik hizmetlerinin görülmesinde çalıştırdığı elemanlarının 4857 sayılı yasadan doğan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer hakları tamamen ödemekle yükümlüdür.” Hükmünün yer aldığını, davalı şirket çalışanları tarafından işçilik alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili şirkete dava mahkeme ilamları doğrultusunda müvekkili şirketin asıl işveren sıfatıyla tek başına sorumlu tutulduğunu ve ödeme yapmak durumunda kaldığını belirterek yapılan ödemelerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri,
3-Dava dışı işçiler …, …, … ve …’a ait işyeri sicil dosyaları ve hizmet döküm cetvelleri,
4-İzmir 18. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası,
5-İzmir 5. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası,
6-İzmir 11. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası,
7-İzmir 7. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası,
8-İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
9-İzmir 20. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
10-İzmir 16. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
11-İzmir 28. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası
12-Aktüerya hesap bilirkişisinin 24/01/2023 havale tarihli raporu,
13-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, dava dışı işçiler …, …, … ve …’ın iş sözleşmelerinin sonlandırılması neticesinde işçilik alacaklarının tamamını ödeyen asıl işveren davacı …nin dava dışı işçiler …, …, … ve …’a ödediği toplamda 81.259,32-TL bedelin davalı şirketle imzalamış olduğu hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiler …, …, … ve …’ın işçilik alacaklarından kendi bünyesinde çalıştığı dönemler itibariyle sorumlu olan davalı …nden rücuen tahsili ile davacı şirkete verilmesi talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur.
Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rucüen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Asıl işverenden tahsil edilen işçilik alacakları, çoğunlukla işçinin birden fazla alt işverenler nezdindeki çalışmalarını kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işverenin dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır. Davalının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu alt işverenler, üst işverene karşı, kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar. Yine, asıl işveren, yargılama gideri (dava ve icra), avukatlık ücreti, harç, faiz gibi fer’i borçlardan, her bir davalı alt işverenin toplam ana para tutarı içinde sorumlu olduğu tutarına oranı kadarını ilgili alt işverenlere rücu edebilir. Az yukarıda da değinildiği gibi, uyuşmazlığın İş Hukuku değil, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, mahkemece “iş hukukunda geçerli olan mevzuat ve içtihatlara göre yapılan değerlendirmeler” rücu davalarında hükme esas alınamaz.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 03/12/2015 tarih ve 2014/38758 Esas 2015/35433 Karar sayılı ilamında aynen; ”…Değinilmesi gereken bir başka nokta ise alt işverenlerin sorumlu oldukları dönemlere ilişkin hesaplama yapılırken hangi tarihteki ücretlerin esas alınması gerektiğidir. Asıl işveren, iş mahkemesi ilamı gereğince işçilik alacaklarını iş akdinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden ödemekte olup, iş mahkemesi ilamındaki usul ve hesaplamalar doğrultusunda alt işverenlerden rücu isteminde bulunabilir…” şeklinde ibarelere yer verilmiştir.
İzmir SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava dışı işçiler …, …, … ve …’a ait hizmet döküm cetveli ve işyeri ünvan listesinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve ilgili kayıt ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
İzmir 18. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının …, davalının …, ihbar olunanın ise … olduğu, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, 8.219,43-TL net kıdem tazminatının akdin feshi tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2019/2040 Esas 2021/1592 Karar sayılı kararı ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İzmir 5. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının …, davalıların ise … ile … olduğu, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, kıdem tazminatı açısından davanın kabulü ile 6.566,66-TL brüt kıdem tazminatının iş akdinin fesih tarihi olan 01/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ihbar tazminatı açısından davanın kabulü ile 3.036,08-TL brüt ihbar tazminatının dava tarihi olan 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yıllık ücretli izin alacağı açısından davanın kabulü ile 1.303,00-TL brüt yıllık ücretli izin alacağının dava tarihi olan 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ulusal bayram genel tatil ücret alacağı açısından davanın kısmen kabulü ile takdiren %30 indirim yapılmış hali olan 1.364,12-TL’nin dava tarihi olan 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İzmir 11. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının …, davalının …, ihbar olunanın ise … olduğu, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile 1.000,00-TL brüt ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren, 1.486,96-TL brüt ihbar tazminatının ıslah tarihi olan 19/06/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 50,00-TL brüt ulusal bayram-genel tatil alacağının dava tarihinden itibaren, 666,93-TL brüt ulusal bayram-genel tatil alacağının ıslah tarihi olan 19/06/2019 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği görülmektedir. görülmektedir.
İzmir 7. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının … …, davalının …, ihbar olunanın ise … olduğu, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile 9.590,68-TL net kıdem tazminatının akdin fesih tarihi olan 19/04/2018 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4.000,00-TL net ihbar tazminatının dava tarihi olan 30/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 313,21-TL net ihbar tazminatının ıslah tarihi olan 23/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 750,00-TL net yıllık izin ücreti alacağının dava tarihi olan 30/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 235,04-TL net yıllık izin ücreti alacağının ıslah tarihi olan 23/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin …Esas … Karar sayılı kararı ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlunun ise … olduğu, alacaklı vekilinin borçlu aleyhinde 6.221,80-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu vekili tarafından 11/10/2019 tarihinde 7.136,69-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı görülmektedir.
İzmir 20. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçluların ise … ile … olduğu, alacaklı vekilinin borçlular aleyhinde 13.669,23-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu … vekili tarafından 20/10/2021 tarihinde 20.321,93-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı görülmektedir.
İzmir 16. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlunun ise … olduğu, alacaklı vekilinin borçlu aleyhinde 18.437,93-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu vekili tarafından 12/01/2021 tarihinde 22.069,69-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı görülmektedir.
İzmir 28. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının … …, borçlunun ise … olduğu, alacaklı vekilinin borçlu aleyhinde 27.298,86-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu vekili tarafından 08/10/2021 tarihinde 31.731,01-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın mahkememizce re’sen belirlenecek iş hukuku alanında uzman aktüerya hesap bilirkişisine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri, dava dışı işçiler …, …, … ve …’a ait işyeri sicil dosyaları ve hizmet döküm cetvelleri, İzmir 18. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 5. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 11. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 7. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 20. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 16. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 28. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, dava dışı işçiler …, …, … ve …’ın davacı şirket ve davalı şirket bünyesinde çalıştıkları dönemler kapsamında hak kazandıkları kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve gün tatil ücretlerinin hesaplanarak, öncelikle davacı şirket tarafından dava dışı işçilere ödenen ücretin yerinde olup olmadığının, akabinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere son alt işverenin ihbar tazminatının tamamından, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri de dahil olmak üzere diğer tüm işçi alacaklarından ise kendi dönemi itibariyle sorumlu olacağı göz önünde bulundurularak, davacı şirketin dava dışı işçiler …, …, … ve …’a yapmış olduğu ödemeden dolayı davalı şirkete hangi oranda ve miktarda rücu edebileceğinin, ayrıca hazırlanacak raporda davacı şirket tarafından ödemesi yapılan işçi alacağı kalemlerinin davalı şirketin sorumlu olduğu işçi alacağı miktarlarına oranlanarak, davacı şirketin ödemiş olduğu ve davalı şirketten talep edebileceği yargılama giderleri, vekalet ücreti, faiz miktarlarının da hesaplanması sonucunda davacı şirketin davalı şirkete hangi miktarda rücu edebileceğinin her bir işçi açısından ayrı ayrı belirlenmesi yönünde mahkememiz, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay denetimine uygun ve elverişli, gerekçeli olarak hazırlanacak raporun mahkememize sunulması istenilmiş, iş hukuku alanında uzman aktüerya hesap bilirkişisi 24/01/2023 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı tarafından söz konusu alacakların kesinleşen mahkeme kararlarına ve takip dosyalarında icra müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamalara uygun olarak ödendiğini, dava konusu alacak taleplerine dayanak iş mahkemesi davalarının davacılarının çalışmasının sadece davalı … yanında olduğunu, çalışma süreleri içinde başka alt işveren yanında çalışmalarının bulunmadığını, dolayısıyla oranlanması gereken bir tutar bulunmadığını, davacı tarafından icra takip dosyaları nedeni ile alt işveren işçilerine ödediği miktarların tümü bakımından rücu talebinin söz konusu olabileceğini, dava dışı işçilerden … için 22.069,69-TL, … için 20.321,93-TL, … için 7.136,69-TL ve … … için 31.731,01-TL rücu edebileceğini mütalaa etmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03/04/2018 tarih ve 2015/35475 Esas 2018/4106 Karar sayılı ilamında aynen; ”…son işveren olan alt işverenin tespiti ile bu şirketin ihbar tazminatının tamamından, kıdem tazminatı da dahil olmak üzere diğer işçilik alacaklarından ise, kendi dönemine isabet eden miktarlar üzerinden sorumlu olduğu, ancak bu sorumluluğun da, sözleşmenin eki niteliğindeki “Teknik Şartname” ve “Genel Şartname”nin ilgili maddelerinde kararlaştırılan şekle uygun bir sorumluluk olduğu kabul edilerek, tereddüte yer bırakmayacak şekilde, her bir davalı alt işveren için ayrı ayrı ve net bir şekilde, konusunda uzman bilirkişiden bu doğrultuda, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken…” ibarelerine yer verilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26/04/2018 tarih ve 2016/13473 Esas 2018/5192 Karar sayılı ilamında aynen; ”…davacının yıllık izin ücreti alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı şirketin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak yıllık izin ücretinin alt işverenden tahsiline karar verilmesi gerektiği ve ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de davalıya rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının, davalıdan bu alacağını da talep edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken…” denilerek alt işveren konumundaki şirketin asıl işverenin dava dışı işçiye ödemiş olduğu işçilik alacaklarından fer’ileri ile birlikte dava dışı işçiyi çalıştırdığı süre ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu vurgulanmıştır.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 07/11/2018 tarih ve 2016/3944 Esas 2018/10429 Karar sayılı ilamında da aynen; ”…davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı Ece Yemekçilik Ltd. Şti. dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı olarak sorumludur. Ayrıca dava dışı işçinin iş akdini haklı bir neden olmadan fesheden davalı Ece Yemekçilik Ltd. Şti. son alt işveren olması nedeniyle ihbar tazminatı alacağının tamamından da sorumlu olacaktır. Ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalı aleyhine hükmedilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacı davalıya bu alacağını da rücu edebilir…” denilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarih ve ilamında da aynen; ”…Davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı şirketin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının ve yıllık izin ücretinin tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalının son alt işveren olarak işçicin iş akdini haklı bir neden olmadan sona erdirerek ihbar tazminatı alacağının doğmasına sebebiyet verdiği için ihbar tazminatı alacağının tamamından sorumlu olduğu ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de davalıya rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıdan bu alacağını da talep edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken…” ibarelerine yer verilmiş, alt işveren olan şirketin asıl işverenin ödediği tazminat miktarından sorumluluğu açısından her bir işçilik kalemi için ayrı ayrı değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri, dava dışı işçiler …, …, … ve …’a ait işyeri sicil dosyaları ve hizmet döküm cetvelleri, İzmir 18. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 5. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 11. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 7. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 20. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 16. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 28. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, aktüerya hesap bilirkişisinin 24/01/2023 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın dava dışı işçiler …, …, … ve …’ın iş sözleşmelerinin sonlandırılması neticesinde işçilik alacaklarının tamamını ödeyen asıl işveren davacı …nin dava dışı işçiler …, …, … ve …’a ödediği toplamda 81.259,32-TL bedelin davalı şirketle imzalamış olduğu hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiler …, …, … ve …’ın işçilik alacaklarından kendi bünyesinde çalıştığı dönemler itibariyle sorumlu olan davalı …nden rücuen tahsili ile davacı şirkete verilmesi talebine ilişkin olduğu, İzmir 27. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin borçlu aleyhinde 6.221,80-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu vekili tarafından 11/10/2019 tarihinde 7.136,69-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı, İzmir 20. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasınıda alacaklı vekilinin borçlular aleyhinde 13.669,23-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu … vekili tarafından 20/10/2021 tarihinde 20.321,93-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı, İzmir 16. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin borçlu aleyhinde 18.437,93-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu vekili tarafından 12/01/2021 tarihinde 22.069,69-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı, İzmir 28. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin borçlu aleyhinde 27.298,86-TL alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, borçlu vekili tarafından 08/10/2021 tarihinde 31.731,01-TL ödeme yapıldığı ve dosyanın tahsilat sebebiyle infazen kapatıldığı, dava dışı işçilkerin çalışmalarının sadece davalı … nezdinde olduğu, çalışma süreleri içinde başka alt işveren yanında çalışmalarının bulunmadığı, davacı tarafından dava dışı işçilerin açmış oldukları davalar neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının tahsili amacıyla ikame edilen icra takip dosyaları kapsamında işçilere ödediği miktarların tümü bakımından rücu talebinin yerinde olduğu, dava dışı işçilerden … için 22.069,69-TL, … için 20.321,93-TL, … için 7.136,69-TL ve … … için 31.731,01-TL rücu edebileceği anlaşılmakla, davalı şirket yönünden temerrüt olgusunun ödeme tarihleri itibariyle vuku bulduğu dikkate alınarak, davacı tarafça açılan davanın usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlandığı kanaatiyle, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-81.259,32-TL alacak bedelinin, 7.136,69-TL’sine 11/10/2019 tarihinden, 22.069,69-TL’sine 12/01/2021 tarihinden, 31.731,01-TL’sine 08/10/2021 tarihinden ve 20.321,93-TL’sine 20/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …nden alınarak davacı …ne Verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.550,82-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışında peşin olarak yatırılan 1.387,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.163,11-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 6,50-TL elektronik tebligat, 157,00-TL tebligat, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 1.387,71-TL peşin harç ve 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.531,91-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 13.001,49-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.