Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/568 E. 2022/620 K. 21.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/568
KARAR NO : 2022/620

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif ile … Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi arasında 23.07.2009 tarihinde Arıtma Tesisi Katılım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği, kooperatife ait tesislere dökülen kanalizasyon ve atık suların bakım, onarım, işçilik, elektrik/su tüketim gideri vb. ile ilgili olarak 01.08.2020 31.12.2020 ve 01.01.2021 – 31.12.2021 tarihleri arası için hesap edilen miktarın ödenmesine ilişkin tarafımızca 21.04.2022 tarihinde, davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, Arıtma Tesisi Katılım Sözleşmesi gereği yapılan hesaplamalar sonucu davalının ödemesi gereken miktarının toplam 31.246,93 TL olduğunu, her ne kadar 21.04.2022 tarihinde gönderilen ihtarnamede yukarıda yazılı açıklamalar davalı tarafa bildirilmiş olsa da 26.04.2022 tarihinde tebliğ alınan ihtarnameye karşı davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı tarafın ödemekle yükümlü olduğu 31.246,93 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
1-Dikili Arabuluculuk Bürosunun …. Arabulucuk numaralı dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
2-Dikili İcra Dairesinin…… Esas sayılı dosya kayıtları,
3-Davacı vekilinin 07/07/2022 havale tarihli beyan dilekçesi,
4-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davacı kooperatif ile dava dışı … Arsa ve Konut Yapı Kooperatif arasında düzenlenen 23/07/2009 tarihli Arıtma Tesisi Katılım Sözleşmesi uyarınca davacı kooperatife ait biyolojik atık su arıtma tesisinin inşa ve işletme giderlerine yapılacak katkı ve işletme giderlerine iştirak bedelinin … Site Yönetimi yetkilisi olan davalıdan tahsili ile davacı kooperatife verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı vekilince, dava dilekçesi Dikili Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlenmiş olup, dosyanın tevzi edildiği Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından gönderme kararı verilmek suretiyle dosyanın mahkememize gönderildiği görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanun’un 5. maddesinde de ticari davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları yer almaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanun’da düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar. (ERİŞ Gönen, Gerekçeli- Açıklamalı-İçtihatlı 6335 Sayılı Kanunla Güncellenmiş Yeni TTK Hükümlerine Göre Ticari İşletme ve Şirketler Ticaret Sicili Yönetmeliği ve İlgili Tebliğler, Seçkin Yayınevi, 1. Baskı, Mart 2013, 1. Cilt, Sh, 323).
Ticari davalar ise aynı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yeterli görülmüştür.
6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticarî davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararında, İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin, İzmir İli mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmesine ve kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, dava dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davacı kooperatif ile dava dışı … Arsa ve Konut Yapı Kooperatif arasında düzenlenen 23/07/2009 tarihli Arıtma Tesisi Katılım Sözleşmesi uyarınca davacı kooperatife ait biyolojik atık su arıtma tesisinin inşa ve işletme giderlerine yapılacak katkı ve işletme giderlerine iştirak bedelinin … Site Yönetimi yetkilisi olan davalıdan tahsili ile davacı kooperatife verilmesi talebine ilişkin olduğu, dava dilekçesinin Dikili Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazıldığı, davalının davacı kooperatifin üyesi olmadığı, bu veriler çerçevesinde davanın mutlak ticari dava mahiyetinin bulunmadığı, davacı kooperatif tacir sıfatını haiz ise de, davalı …’un tacir sıfatını haiz olduğuna ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, davanın da davalıya dava dışı … Site Yönetimi yetkilisi sıfatıyla yöneltildiği, bu kapsamda davanın nispi ticari davalardan olduğundan da söz edilemeyeceği, belirtilen sebepler ile dava konusu uyuşmazlığın ticaret mahkemelerinin görev alanına girmediği, ancak her ne kadar dava dosyasına konu uyuşmazlık ticaret mahkemelerinin görev alanında girmemekte ise de Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazılan dilekçe ile ikame edilen dava dosyasının tevzi edildiği Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas …. Karar sayılı kararının esasen görevsizlik kararı olduğu, gönderme kararının usul ve yasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, görevsizlik kararının taraflara tebliğ edilerek tarafların istinaf yasa yoluna başvurmalarına imkan tanınması, kanun yoluna başvurulmaması durumunda dosyanın kesinleştirilerek kanunda belirtilen kesin süre içerisinde tarafların talepleri olması durumunda görevli olduğu düşünülen mahkemeye gönderilmesi gerektiği, usuli işlemlerin tamamlanmaksızın gönderme kararı ile dosyanın mahkememize gönderilmesinin usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla, bahsi geçen usuli işlemlerin tamamlanması için dosyanın Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu amaçla dosyanın ilgili mahkemeye tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
2-Esasın gönderme kararı nedeniyle kapatılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildi.21/07/2022

Katip …
[E-İMZA]

Hakim …
[E-İMZA]