Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/556 E. 2022/1046 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/556 Esas
KARAR NO : 2022/1046
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :22/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: davalı … tarafından Manisa 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 2.258,00-TL bedelli üç adet senet dayanak gösterilerek müvekkil … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin …’e karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil aleyhine başlatılan icra takibine konu senette, alacaklı olarak yer alan …, müvekkili olan …’in öz kardeşi olduğunu, müvekkili ile kardeşi … arasında uzunca bir süre süre gelen anlaşmazlıkların bulunduğunu, müvekkili ve davalının babaları olan … 16.11.2015 tarihinde vefat ettiğini, muris … vefatından 6 yıl kadar önce, 2009 yılında davalı …’e taşınmazını muvazaalı bir şekilde devrettiğini, müvekkilinin söz konusu devir işlemini murisin vefatından sonra öğrendiğini, işbu sebeple müvekkili ile davalı arasındaki anlaşmazlıkların bir hayli büyüdüğünü, taraflar birbirlerine karşı husumet beslemeye başladığını, yaşananlar sebebiyle müvekkilinin annesiyle dahi arasının açıldığını, müvekkilinin annesi … ve müvekkilinin kardeşi davalı …, müvekkiline karşı tabiri caizse cephe aldıklarını, açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETLE: davacı-borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, (… – Manisa 1. İcra Dairesi – İcra Dosyası) öncelikle dava dilekçesinde belirtilen iddialarının tümünün geçersiz olduğunu, kambiyo senetleri illetten mücerret senetler olduğunu asıl borç ilişkisinden bağımsız bir borcu ifade ettiğini, davaya konu somut olayda imzaların Borçlu-Davacıya ait olduğunu, gerçek bir kambiyo borç ilişkisini içerdiğini, dava dilekçesinde bahsedilen İzmir 17.Asliye Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyasının devam eden yargılamasında davacı tarafın borçlu olduğu senet asıllarınında mevcut olduğunu, davacının ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte menfi tespit davası açmak tek başına icra takibini durdurmayacağını, takibin durdurulması, talep halinde ve teminat karşılığında mümkün olduğunu, davacının belirttiği diğer hususlarında yanıltıcı yalan yanlış bilgiler olduğunu, açıklanan nedenler ile itirazların reddine takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde icra takip borçlusu tarafından açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu nedenle kambiyo senedi uyarınca açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, m.201’daki meblağdan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. Her ne kadar HMK 203/1-a maddesinde kardeşler arasındaki işlemlerin ispatı açısından senetle ispat zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiş ise de bu hüküm senede karşı senetle ispat yasağının istisnaları arasında kabul edilmemektedir.
Davacının dava konusu ve takip dayanağı bono nedeniyle borçlu olmadığı iddiasını HMK’nun 201. maddesi uyarınca yazılı delille veya diğer kesin delillerle ispatlayamamış bulunmaktadır. Davanın bu nedenlerle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 154,27-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 73,57‬-TL harcın davacıya iadesine
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.033,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı banka vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸