Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2022/738 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/551 Esas
KARAR NO : 2022/738

DAVA : Kooperatifin İhyası (TTK’nun Geçici 7.Maddesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatifin İhyası (TTK’nun Geçici 7.Maddesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin terkin edilen Sınırlı Sorumlu … Sitesi Arsa ve Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, genel kurul toplantılarına dair kararların 1998 yılından günümüze kadar tescil ettirilmediğini, kooperatife ait İzmir ili, … ilçesi, … köyü, … mevkii, … Ada, …… Parselde kain … metrekarelik arsa vasfında kayıtlı bir gayrimenkul bulunduğunu, taşınmazın tasfiyesi için kooperatifin ihyasının gerektiğini bildirmiş, kooperatifin ihyasına, tasfiye memuru olarak ….,…… ve…….’in atanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde; kooperatifin 28/10/1992 tarihinde tescil edildiğini, en son genel kurul toplantısının 26/06/1995 tarihinde yapılıp 16/09/1996 tarihinde tescil edildiğini, bu tarihten sonra herhangi bir genel kurul tescilinin yapılmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ gereği 11/06/2013 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, yasal süresi içerisinde ihtarımıza yanıt verilmemesi nedeniyle 29/11/2013 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, TTK’nun geçici 7(15) fıkrası uyarınca 5 yıllık süre içinde davanın açılmaması nedeniyle süre yönünden reddedilmesinin gerektiğini, terkin işlemlerinin yasa ve tebliğ hükümlerine uygun yapıldığını, yapılan ihtar ve ilana rağmen basiretli tacir olan ilgiler tarafından yasal süresinde kendilerine herhangi bir bildirimde ve başvuruda bulunulmadığını, konuyla ilgili yasal mevzuat ve yargıtay kararları gereği terkin edilen kooperatife çıkarılan ihtarlı tebligatın tebliğ edilmiş sayılması gerektiğini, Müdürlüğün davada yasal hasım olup, terkin işlemlerinde bir kusurunun bulunmaması nedeniyle dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini bildirmiş, davanın öncelikle yasal süre içerisinde açılmaması sebebiyle reddine, Müdürlük aleyhine yargılama ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında ticaret sicilinden terkin edilen Sınırlı Sorumlu … Sitesi Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi adına tapuda kayıtlı taşınmazın tasfiyesi ve bu işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyası istemine ilişkindir.
Davaya konu; İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün, Merkez-…… sicil no’sunda kayıtlı Sınırlı Sorumlu … Sitesi Arsa ve Konut Yapı Kooperatifinin, TTK’nun geçici 7.maddesi hükmü uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce, sicil kaydı resen 29/11/2013 tarihinde terkin edilmiştir.
Tapu kayıt örneğinden….. ili, … ilçesi, … köyü, … mevkiinde yer alan, … Ada, …… Parsel sayılı taşınmazın terkin edilen kooperatif adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle reddinin gerektiği iddia edilmiş ise de; TTK’nun geçici 7.maddesinin 15.fıkrasında tasfiye edilmeksizin ünvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra Hazineye intikal edeceğinin düzenlendiği, ilgili fıkranın son cümlesinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceklerinin belirtildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/10/2021 tarih ………. esas ve ………karar sayılı ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 13/06/2019 tarih …….. esas ve……. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK’nun geçici 7(15)maddesinde 5 yıllık hak düşürücü süre yanında terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının 10 yıl sonra hazineye intikal edeceğinin düzenlenmesi karşısında terkin tarihinden itibaren 10 yıllık süre içinde şirket ortaklarının şirkete ait mal varlığı üzerindeki mülkiyet hakkının devam ettiğinin, bu süre içinde talepte bulunmaları halinde mal varlıklarının tasfiyesi için ihya davası açmaya hakları bulunmasına göre bu sebebe bağlı hak düşürücü sürenin 10 yıl olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak; somut olayda şirketin 29/11/2013 tarihinde terkin edilip dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin sona ermediği anlaşılmakla, davalı tarafın aksi yöndeki iddiası haklı görülmemiş ve davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde; şirketin adına kayıtlı taşınmaz bulunması sebebi ile tasfiyesi işlemlerinin yapılması ve bu sebeple kooperatifin ihyası talebinde bulunmuştur.
İhyası talep edilen kooperatif, TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca; Genel Kurul toplantılarını yapmadığı ve tescil ettirmediği gerekçesiyle ticaret sicilinden terkin edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tapu kayıt ve ticaret sicil kayıt örneği ile; ihyası talep edilen kooperatifin genel kurul toplantılarını yapmadığı gerekçesiyle TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca davalı tarafça 29/11/2013 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, kooperatif adına kayıtlı taşınmazın tasfiye edilmediği, terkin edilen kooperatifin adına kayıtlı taşınmazın tasfiyesi amacıyla hak düşürücü süre içinde açılan davada, taşınmazın tasfiyesinin gerçekleştirilebilmesi için kooperatifin ihyasının zorunlu bulunduğu, ek tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla tasfiye memurlarının atanması gerekli olup terkinden önceki son yönetim kurulu üyelerinin atanmalarının ek tasfiye işlemleri açısından kanun hükümleri ile dosya kapsamına uygun bulunduğu göz önünde tutularak davanın kabulü ile; taşınmazın tasfiyesi amacıyla sınırlı olarak kooperatifin ihyasına, son yönetim kurulu üyelerinin tasfiye memuru olarak atanmalarına, bu sıfatlarına bağlı olarak tasfiye memurlarına ücret verilmesine yer olmadığına, her ne kadar terkin işlemi kanun hükümlerine aykırı olarak usulsüz şekilde yapılmış ise de, davalının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ……….esas ve …….karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi terkin edilen kooperatifin terkininin tescili sebebi itibariyle ticaret sicil memurluğuna atfı kabil bir kusur bulunmadığı, buna bağlı olarak davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği dikkate alınarak yasal hasım sıfatı bulunan davalı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ İLE;
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Merkez-………. sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca resen sicil kaydı kapatılan Sınırlı Sorumlu … Sitesi Arsa Ve Konut Yapı Kooperatifi’nin tapuda adına kayıtlı İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … mevkiinde yer alan 849 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmazın tasfiyesiyle ilgili tüm işlemlerin yapılması amacıyla ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Sicili’ne tescili ile ihyasına,
2-Tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen kooperatifin terkinden önceki son yönetim kurulu üyeleri ….;……’ın müştereken temsil yetkisi ile tasfiye memuru olarak atanmalarına,
Tasfiye memurlarının terkinden önceki kooperatif yönetim kurulu üyeleri olmaları nedeniyle tasfiye memurlarına takdiren ücret verilmesine yer olmadığına,
3-Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken karar ve ilam harcının peşin alınması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2022

Başkan…
e-imza
Üye…..
e-imza
Üye ….
e-imza
Katip…
e-imza