Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/542 E. 2023/69 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/542
KARAR NO : 2023/69

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/07/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.04.2022 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı aracın İzmir Karabağlar … sokakta seyir halinde iken, … sokakta seyir halinde olan … plaka sayılı araç sol taraftan yola çıkmış ve müvekkilinin aracına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait VOLKSWAGEN POLO 1.4 (75) TRENDLİNE 4 KAPI, 2005 Model, … plaka sayılı araçta 78.917,03-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiğini, işbu hasar nedeniyle kusurlu aracın ZMMS (trafik) poliçesi tanzim eden sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu ve sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketi tarafından aracın onarımı için oldukça düşük fiyat belirlendiğini, parça tedariki sigorta şirketince sağlanmamış olmasına rağmen iskonto uygulandığını ve KDV de ödemeyerek 17.500,00-TL hasar ödemesi yapıldığını ve değer kaybı ödemesi yapılmadığını, müvekkilinin gerçek zararının ise oldukça fazla olduğunu, … plakalı aracın sürücü …’ın kaza tespit tutanağı ve kazanın oluş şekli, olay yeri resimleriyle beraber değerlendirildiğinde görüleceği üzere asli kusurlu olduğunu, fakat sigorta şirketinin kısmi ödemeyi %50 kusur üzerinden yaptığını, nedeninin anlaşılamadığını, araçta oluşan değer kaybının kaza nedeniyle oluşan hasardan kaynaklanmasından ötürü karşılanması gerektiğini, değer kaybı bedeli yönünden davalının sorumluluğunun devam etmekte olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında oluşan şimdilik 10,00-TL (KDV Dahil) hasar bedelinin ve 10,00-TL değer kaybı bedelinin davalıdan hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araçta meydana gelen hasarın müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini ve müvekkili şirket poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirildiğini, trafik kazasına karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde …/0 sayılı ve 14.03.2022-14.03.2023 vadeli ZMMS (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 43.000,00-TL poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, yapılan ödemelerle birlikte kaza tarihi itibariyle olmak üzere araç hasarına yönelik yapılan ödemelerin tenzili ile bakiye teminat limitinin 32.500-TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun KTK ve Poliçe Genel Şartları gereğince poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, 17.04.2022 tarihli trafik kazası nedeni ile … nolu hasar dosyası açıldığını cevap dilekçesi ekinde sunulan eksperi raporuna göre sigortalının %50 kusur oranına göre 23.05.2022 tarihinde davacı tarafa 17.500,00-TL hasar tazminatı ödendiğini ve … plakalı araçta meydana gelen tüm zarar giderilmiş olduğundan davanın esastan reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla maddi hasar istemi ile talep miktarının da fahiş olduğunu, tamir faturasının ibraz edilmemesi sebebi ile tespit edilecek tazminatın KDV’siz olması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta poliçesi düzenleme tarihi 04.12.2021’den sonrası olduğundan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları A.5. maddesinde yer alan hüküm gereği 04.12.2021 tarihinde yapılan değişikliğin dikkate alınarak ekte yer alan formülasyona göre değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği gibi temerrütü de söz konusu olmadığını, bu nedenle faiz taleplerinin haksız olup, reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 17/04/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
4-17/04/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
5-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
6-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
7-Bilirkişi heyetinin 19/12/2022 tarihli raporları,
8-Davacı vekilinin 10/02/2023 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 17/04/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan hasar bedeli, değer kaybı bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin hasarı ret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 14/03/2022 ile 14/03/2023 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının maddi hasar yönünden araç başına 50.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 17/04/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, ekspertiz raporu, dava dilekçesine ekli fotoğraflar ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 17/04/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının, araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 19/12/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, … plakalı kamyonet sürücüsü … kontrolsüz kavşakta ilk geçiş hakkını vermediğinden dolayı kazanın oluşumunda etken olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü … kazadan aktif kaçınma davranışları sergilemediğinden dolayı kazanın oluşumunda etken olduğunu, davaya konu aracın onarım miktarının iskontosuz olarak 72.309,03-TL olduğunu, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde rayiç değerinin 140.000,00-TL olması, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde Sovtaj değerinin 90.000,00-TL olması ve aracın onarım bedelinin rayiç değerinin %50’sini aşması nedeniyle (mevcut Yargıtay kararları doğrultusunda değerlendirildiğinde) onarımının ekonomık olmayacağını, bu nedenle pert-total işlemine tabı tutulması gerektiğini, pert-total işlemine tabi tutulduğunda gerçek zararının rayiç değeri (140.000-TL) ile sovtaj değeri (90.000-TL) farkı miktarının 50.000,00-TL olduğunu, sigortanın 23.05.2022 tarihinde davacı tarafa 17.500,00-TL (kısmi) hasar tazminatı ödemesi yaptığını, bu miktardan mahsup edilmesi durumunda kalan bakiye hasar bedelinin (50.000 TL-17.500 TL) 32.500,00-TL olacağını, davaya konu aracın pert-total işlemine tabi tutulması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağını mütalaa etmişlerdir.
Mahkememizce 17/04/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ile bilirkişi heyetinin 19/12/2022 havale tarihli raporları ve olayın oluş şekli gözetilerek dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında asli, … plakalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında tali kusuru neticesinde meydana geldiği kabul olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilinin 10/02/2023 havale tarihli dava değer artırım dilekçesi ile dava değerini hasar bedeli yönünden 20.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Dava açılmadan önce davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 28/06/2022 tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, sigorta şirketinin rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 11/07/2022 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 17/04/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 17/04/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 19/12/2022 tarihli raporları, davacı vekilinin 10/02/2023 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 17/04/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan hasar bedeli, değer kaybı bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin hasarı ret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, sürücü …’ın idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken … Sokak kavşağına geldiğinde aracının komple ön kısımlarıyla, sürücü …’ın ise idaresindeki … plaka sayılı aracıyla … Sokağı takiben seyir halinde iken … Sokak kavşağına geldiğinde, aracının sağ ön ve sağ orta kısımlarıyla çarpışması sonucunda meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında asli, … plakalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında tali kusurlu oldukları, kaza neticesinde meydana gelen hasarın onarım bedelinin 72.309,03-Tl olduğu, aracın kazadan önceki rayiç değerinin 140.000,00-TL olduğu gözetildiğinde hasar onarım bedelinin rayiç değerin %50’sini aşması sebebiyle aracın pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, aracın sovtaj değerinin 90.000,00-TL olduğu, bu kapsamda davacının zararının (140.000,00-TL-90.000,00-TL) 50.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kazanın meydana gelmesindeki %75 oranında kusuru ile zararın 37.500,00-TL’sinden sorumlu olduğu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 17.500,00-TL ödeme yapıldığı, bu sebeple davalı sigorta şirketinin bakiye sorumluluğunun 20.000,00-TL’den ibaret olduüğu, pert total işlemine tabi tutulan araç açısından değer kaybı meydana gelmeyeceği, davacı vekilinin 10/02/2023 havale tarihli dava değer artırım dilekçesi ile dava değerini hasar bedeli yönünden 20.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, dava açılmadan önce davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 28/06/2022 tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, sigorta şirketinin rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 11/07/2022 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, belirtilen gerekçeler ile davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla kısmen ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Hasar bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 20.000,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 11/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Değer kaybı bedeli tazminatı talebinin REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.366,20-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 80,70-TL harç ve 342,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 943,50-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 37,50-TL elektronik tebligat, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı ve 342,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.140,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 10,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/02/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imza

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.