Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/501 Esas
KARAR NO : 2023/169
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin narenciye yıkama makinası imalatı ile makine tadilat ve tamirat işleriyle ilgilenmekte olduğunu, diğer davacı …’nun ise davacı şirketin yetkilisi olduğunu, davacı şirketin, davalı şirketten kendi faaliyetine uygun makinenin üretimi ve teslimi talebinde bulunduğunu ve taraflarca bu hususta anlaşılmış olmakla; bu makinenin bedeline binaen davacı şirketin peşinen, 27/05/2022 düzenleme 17/06/2022 vade tarihli 500.000,00 TL (beşyüzbintürklirası) bedelli, “malen” kayıtlı senet akdettiğini ve davalı şirkete teslim ettiğini, lakin bu makinenin davacıya teslim edilmediği gibi , senedin de iade edilmediğini, taraflara ait ticari defterler incelendiğinde de davacının herhangi bir mal alımı yapmadığı ve davalı yana borcu olmadığı kaldı ki bilakis davacı şirketin davalı şirketten 304.175,36 TL bedel alacaklı olduğunun görüleceğini, yine davalı şirketin envanter kayıtlarının incelenmesi ile de bu bedel bir makinenin hiç üretilmediğinin, var olmadığının tespit edileceğini belirterek davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulü ile keşidecisi … Mak San Tic Ltd Şti olan 27/05/2022 düzenleme tarihli 17/06/2022 vade tarihli 500,000 TL (beşyüzbintürklirası) malen kayıtlı senet nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; davacı firma ve yetkilisinin, 27.05.2022 tarihinde müvekkil şirketten 850.000,00 TL değerinde makine satın aldığını, bu satım tarihinde, taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı olarak 350.000,00 TL bedelli ve düzenleyeni müvekkil şirket olan çekin de davacı şirket yetkilisinin uhdesinde bulunmakta olduğunu yani müvekkil şirket, 350.000,00 TL borçlu durumda iken davacı şirkete 850.000,00 TL değerinde makine satarak 500.000,00 TL alacaklı duruma geldiğini, bu makine satışına dair 27.05.2022 tarihli … numaralı faturanın da işbu dilekçe ekinde sunduklarını, davacı şirket yetkilisi ile müvekkili şirketin, bu borcun mahsubu ile çekin iade edilmesi hususunda anlaştıklarını ve davacı şirketin müvekkil şirkete kalan 500.000,00 TL borcunun ödenmesi için de davacı tarafça 27.05.2022 düzenleme 17.06.2022 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli vadeli senet düzenlenerek müvekkil şirkete teslim edildiğini, davacı şirket tarafından bu senedin bedelinin ise ödenmediğini, müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu ancak davacı şirketin, müvekkil şirkete olan borcunu ödememekte ve işbu dava dosyası ile menfi tespit davası açarak müvekkilin alacağını tahsil etmesini engellemeye çalışmakta olduğunu, bu nedenle, davacı tarafın dayanaksız ve haksız davasının reddini talep etmiştir. Açılan dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen 27.05.2022 düzenleme 17.06.2022 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli senetdin sözleşmeye konu makinenin davalı tarafından davacıya teslim edilmediği iddiasıyla davacı şirketin ve davacı …’nun davalı şirkete karşı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Dava konusu bono incelendiğinde 27.05.2022 düzenleme 17.06.2022 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli olduğu ve keşidecisinin … Makine ve Yedek Parça Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin olduğu ve keşideci adına atılı çift imzanın bulunduğu anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde; ”Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır.
Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Taraflar arasında makine alım satımına ilişkin sözleşme yapıldığı ve söz konusu makine karşılığında davacı şirket tarafından davalı şirkete 27/05/2022 düzenleme 17/06/2022 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli senet verildiği ihtilaf konusu değildir. Uyuşmazlık, sözleşme konusu makinenin davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edilip edilmediği ve davacıların 27/05/2022 düzenleme 17/06/2022 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli senetten kaynaklı olarak davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219. maddesinde; ”Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir.
Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220. maddesinde ise; ”İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde de; ”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
10/11/2022 tarihli duruşmanın 3 numaralı ara kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, taraf vekillerine bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri bildirir dilekçesini kendisine verilen kesin süre içerisinde mahkememize sunmuş olduğu, davalı vekilinin ise bir bildirimde bulunmadığı anlaşıldı.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde davacı şirkete ait ticari defterler ve dosyanın re’sen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, bu kapsamda davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin delil vasfı taşıyıp taşımadıkları, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki mal alım sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından sözleşme konusu makinenin davacı şirkete teslim edilip edilmediği, neticeten davacı şirketin davalı şirkete borçlu olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 20/02/2023 havale tarihli raporunda sonuç olarak, “davalı … Restorant İnşaat San.Tic.Ltd.Şti.’nin yasal defterlerinin ibraz edilmemiş olması
sebebi ile yapılan incelemeler dava dosyası ile davacı şirketin 2021-2022 yılı yasal defter ve belgeleri
ile sınırlı kalmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda işbu raporun inceleme, değerlendirme ve tespitler
bölümünde ayrıntısı ile belirtildiği gibi,
davacı … Mak.veYed.Par.San.Tic.Ltd.Şti.’nin 2021 yılı yasal defterlerinin açılış ve
kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun
tutulup tutulmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı (davacının davalıdan olan alacak beyanı ile yasal
defterlerdeki alacak beyanının örtüşmemesi sebebi ile tahsilat kayıtlarının yasal defterlere intikal etmemiş olabileceği nedeni ile) yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin birbiri ile uyumlu olduğu, davacı … Mak.veYed.Par.San.Tic.Ltd.Şti.’nin 2022 yılı yasal defterlerinin açılış
onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kapanış onay süresinin henüz gelmemiş olduğu,
muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulup tutulmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı (davacının
davalıdan olan alacak beyanı ile yasal defterlerdeki alacak beyanının örtüşmemesi sebebi ile tahsilat
kayıtlarının yasal defterlere intikal etmemiş olabileceği nedeni ile), yevmiye defteri kayıtları ile kebir
defterinin birbiri ile uyumlu olduğu,
işbu defterlerin sahibi lehine delil vasfı olup olmadığı konusundaki hukuki ve nihai yorumun
takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
-Davacı yasal defterlerinde, davalı … Restorant İnşaat San.Tic.Ltd.Şti.’nin 17.06.2022 dava
tarihi itibari ile 406.675,36-TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu,
işbu raporun Tespit ve Değerlendirmeler başlıklı bölümünde ayrıntısı ile belirtilen tüm bilgi ve belgeler ışığında, Mahkeme tarafından davacının yasal defterlerinin doğru olduğuna ve 850.001,20-TLtutarındaki fatura muhteviyatı malın davacı yanca teslim alınmadığına karar verilmesi durumunda,
davacılar … Mak.veYed.Par.San.Tic.Ltd.Şti. ile …’nun 17.6.2022 dava tarihi itibari ile davalı … Restorant İnş.San.Tic.Ltd.Şti.’ne 27.05.2022 düzenlenme tarihli
17.06.2022 vade tarihli 500.000-TL tutarındaki senetten dolayı borçlu olmayacağı,
Mahkeme tarafından davacının yasal defterlerinin doğru olduğuna ve 850.001,20-TL
tutarındaki fatura muhteviyatı malın davacı yanca teslim alındığına karar verilmesi durumunda, davacılar … Mak.veYed.Par.San.Tic.Ltd.Şti. ile …’nun 17.6.2022 dava tarihi itibari ile davalı … Restorant İnş.San.Tic.Ltd.Şti.’ne 27.05.2022 düzenlenme tarihli 17.06.2022 vade tarihli 500.000-TL tutarındaki senetten dolayı borçlu olacağı değerlendirilmiştir. ” şeklinde mütalaada bulunmuştur. Menfi tespit davalarında kural itibariyle ispat yükü davalı tarafın üzerinde olup, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ilişki kapsamında davacı şirketin davalı şirketten 406.675,36 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmediği, yine dava konusu senedin karşılığı olarak satımı taahhüt edilen makinenin davacıya teslim edildiğine dair davalı tarafından ispata elverişli delil sunulamadığı sonucuna ulaşılmış ve bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiş olup açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ İLE
Davacıların 27/05/2022 düzenleme tarihli 17/06/2022 vade tarihli 500.000-TL bedelli senet yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 34.155,00-TL harçtan peşin olarak alınan 8.538,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 25.616,25-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 73.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 8.619,45-TL peşin ve başvurma harcı, 12 tebligat gideri 100,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023
Katip….
e-imzalı
Hakim….
e-imzalı