Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2022/655 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/494
KARAR NO : 2022/655

DAVA : Şirketin İhyası (TTK’nun 547. Maddesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası (TTK’nun 547. Maddesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın, … …-Merkez sicil nosunda kayıtlı …. Şirketi hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasında alacaklı bulunduğunu, yapılan işlemler sırasında borçlu …. Şirketinin terkin edildiğinin öğrenildiğini, şirketin tasfiye işlemleri tamamlanmadan ve alacaklı oldukları icra dosyası ve davalar derdest iken usul ve yasaya aykırı olarak terkin edildiğini, terkin edilen şirket ile diğer borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz kararı alıp uyguladıklarını, salgın süreci ve borçlu şirketlerin tasfiye halinde olması ve her iki şirketin tasfiye memurunun davalı … olması nedeniyle takibin kesinleşmesine rağmen ihtiyati hacizden beklenen faydanın sağlanamadığını, buna karşılık müvekkilinin teminat mektubu nedeniyle yüksek komisyonlar ödediğini, bu sebeple icra müdürlüğünden teminatın iadesi için yazı yazılması talebinde bulunduklarını, icra müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini, bu karara ilişkin yaptıkları şikayetin İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında reddine karar verildiğini, istinaf başvurularının reddine karar verilmesi üzerine temyiz yoluna başvurduklarını, Yargıtay tarafından onanması ile kararın kesinleştiğini, bunun üzerine borçlu ….Şirketi yönünden icra takibinin kesinleştirilmesi, teminat mektubunu geri alabilmeleri için bu davayı açmak zorunda kaldıklarını ve dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, tasfiye memurunun aynı zamanda icra dosyasında borçlu olması ve tasfiyeyi usul ve yasaya aykırı olarak yapmış olması nedenleriyle ek tasfiye memuru olarak atanmasının mümkün olmadığını bildirmiş, terkin işleminin iptali ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı icra dosyasındaki takip işlemlerinin neticelendirilmesi ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasında bulunan teminatın iadesinin temini ile münhasır olmak üzere … Şirketi’nin ihyasına, ek tasfiye işlemleri için başka bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … cevap dilekçesinde; ihyası talep edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’ nin 12/12/2019 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiyenin … tarihinde tescil edildiğini, tasfiye memuru olarak …’ın seçildiğini, … tarihli genel kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiğini ve … tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olup, sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyetinin bulunmadığını, Müdürlüğün yasal hasım konumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini bildirmiş, Müdürlük aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde; şirketin tasfiyeye girmesi üzerine müvekkilinin tasfiye memuru seçildiğini, tasfiye işlemlerinin tamamlanıp şirketin kapanışının sicile tescil ettirildiğini, şirket’in tasfiyesinin usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmiş olup terkin kararında hukuka aykırılık bulunmadığını, TTK’nun 541(1) maddesi uyarınca tasfiye işlemleri sırasında alacaklılara üç kere ilan yapıldığını, buna rağmen davacı tarafça son ilandan itibaren altı aylık süre içinde bildirimde bulunulmadığını, bunun üzerine tasfiyenin sonlandırılıp şirketin terkin edilmesinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı tarafın
ek tasfiye isteminde bulunmasının usule ve yasaya aykırı olup hukuki yararının bulunmadığını, davaya konu icra dosyasında terkin tarihine kadar tebligatların usulüne uygun şekilde yapılıp takibin kesinleştirilmemiş olması nedeni ile yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bunun yanında davacı tarafın ihyasını talep ettiği şirketin herhangi bir mal varlığı olmadığını iddia ve beyan etmesi yanında İcra Müdürlüğünce takipten ve ihtiyati hacizden feragat edilmesi halinde teminatın iadesi için müzekkere yazılabileceğine karar verildiğini, teminat mektubunun iadesi için başvurulabilecek zaruri ve tek yolun ek tasfiye kararı verilmesi olmadığını, ek tasfiyenin ancak amaca ulaşmada son çare olması halinde başvurulabilecek bir kurum olup somut olayda bu koşulun gerçekleşmediğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 547. maddesi kapsamında tasfiye sonunda ticaret sicilinden terkin edilen Tasfiye Halinde … Makina İnşaat Ambalaj Otomotiv ve Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi aleyhinde, davacı tarafça, alacağının tahsili için İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasında yapılan takip işlemlerine devam edilebilmesi ve sonuçlandırılabilmesi ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası için davacı tarafça dosyaya sunulan teminatın iadesi işlemlerinin yapılması amacına yönelik ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak üzere, borçlu …Şirketinin ihyası istemine ilişkindir.
Davaya konu … Merkez-… sicil no’sunda kayıtlı … Makina İnşaat Ambalaj Otomotiv ve Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin genel kurul kararı ile tasfiyeye girip, TTK’nun 547. maddesi kapsamında yapılan tasfiye sonucunda, Ticaret Sicil Müdürlüğünce sicil kaydı … tarihinde terkin edilmiştir. Tasfiye işlemleri davalı tasfiye memuru tarafından yapılıp sonuçlandırılmıştır.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş esas ve …/… karar sayılı dosyasında davacı taraf, aralarında ihyası talep edilen …Şirketinin de bulunduğu üç borçlu hakkında 23/10/2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, talep kabul edilerek teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmiş, davacı tarafça dosyaya 94.090,00 TL’lik teminat mektubu sunularak İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasında ihtiyati haciz kararı kaydi hacizler konulmak suretiyle uygulanmıştır.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasında, davacı tarafça alacaklı sıfatıyla 01/11/2019 tarihinde aralarında ihyası talep edilen …Şirketi de olmak üzere haklarında ihtiyati haciz kararı alınan üç borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yapılmış, ihtiyati haciz kararı için verilen teminat mektubunun iadesinin talep edilmesi üzerine İcra Müdürlüğünce borçlu …Şirketinin sicil kaydının terkin edildiği, bu nedenle tasfiye memuruna yapılan tebligatın geçersiz olduğu, öncelikle şirketin ihya edilerek taraf teşkilinin sağlanması ve ödeme emrinin tebliğinin gerektiği, tebligatın usulsüz olduğu gerekçeleriyle talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
İcra Müdürlüğü tarafından verilen karar davacı tarafça İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında şikayet edilmiş, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine ilişkin verilen karar istinaf ve temyiz yasa yolları tüketilerek kesinleşmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını iddia etmiş ise de; davacının, alacaklı sıfatıyla, tasfiye karar ve işlemlerinden önce ihyasını talep ettiği …Şirketi hakkında icra takibi yaptığı, bu takipten önce ihtiyati haciz kararı aldığı, terkin edilen şirketin tasfiye memuruna ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen tebligatın usulsüz yapıldığına ve şirketin ihya edilmesinden sonra yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi gerektiğine ve ödeme emri tebliğ edilip takibin kesinleştirilmesinden sonra teminat mektubunun iadesi konusunda işlem yapabileceğine ilişkin icra müdürlüğü kararının, istinaf ve temyiz yasa yollarından geçerek kesinleşmesi karşısında, gerek davaya konu icra dosyasında icra işlemlerine devam edilerek takibin sonuçlandırılabilmesi, gerekse İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasına sunulan teminat mektubunun iadesinin sağlanabilmesi için, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi konusunda eksik işlemlerin tamamlanması ve oluşacak duruma göre teminat mektubunun iadesi konusunda ihtiyati haczin uygulanması nedeniyle, borçluların kullanabilecekleri yasal haklarına bağlı olarak borçlulara tebligat yapılarak tazminat davası açılması için süre verilmesi gibi çeşitli karar ve işlemlerin yapılmasının gerekebileceği dikkate alındığında davacının, her iki dosyadaki yapacağı işlemler yönünden borçlu …Şirketinin ihyasını talep etmesinde hukuki yararının bulunduğu açık ve anlaşılır olmakla davalı tasfiye memuru vekilinin aksi iddiası haklı görülmemiştir.
Davalı tasfiye memuru vekilinin cevap dilekçesinde, tasfiyenin usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiğine ilişkin iddiasının, tasfiye sırasında icra takibi varlığı ve sonuçlandırılmamış olması nedeniyle haklı olmadığı gibi tasfiyenin usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmiş olmasının ihya davasına engel olur niteliğinin bulunmadığı, yapılan ilana rağmen davacı tarafın alacağını kaydettirmemiş olmasının da, davacının alacağının tahsiline ve buna bağlı olarak ihya davasının açılmasına engel teşkil etmediği, bunun yanında icra dosyasındaki tebligatların usulsüz yapılmış olmasının ve davacı tarafın ihyası talep edilen şirket ile diğer borçluların mal varlığının bulunmadığına ilişkin beyanlarının alacağın takibine ve icra dosyasının sürdürülebilmesi için şirketin ihyasına engel bulunmadığı, icra müdürlüğünün şikayete konu kararında, takipten ve ihtiyati hacizden feragat edilmesi halinde teminatın iadesi için müzekkere yazılabileceğine ilişkin görüşünün, davacı tarafın bu nitelikte bir talebinin olmaması karşısında hiçbir değer taşımadığı, davacı tarafın dava konusu yaptığı konularla ilgili ve sınırlı olmak üzere borçlu … Şirketinin ihyasının zorunlu olup, ihya kararı verilmeden ihya kararına konu işlemlerin yapılmasının mümkün bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tasfiye memuru vekilinin cevap dilekçesinde hukuki yarar yönünden dile getirdiği yokluk iddialarının tamamı haklı görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile; davacı tarafın, ihyasını talep ettiği …Şirketi ile davalı tasfiye memuru ve dava dışı … Şirketi hakkında, alacaklı olduğu kambiyo senedine dayalı olarak İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş esas ve …/… karar sayılı dosyasında 23/10/2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunup, mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasında kaydi hacizler konulması suretiyle uyguladığı, ardından aynı dosyaya 01/11/2019 tarihinde kambiyo senedine dayalı alacağının tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yaptığı, ihyası talep edilen …Şirketinin 12/12/2019 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak davalı …’ın seçildiği, 14/07/2020 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiği ve … tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiği, ödeme emirlerinin borçlu şirketlerin tasfiyeye girmiş olmaları nedeni ile tasfiye memuruna tebliğ edildiği, davacı vekilinin ihtiyati haciz kararı için sunduğu teminat mektubunu geri almak üzere İcra Müdürlüğünden İzmir … ATM değişik iş dosyasına müzekkere yazılmasını talep ettiği, İcra Müdürlüğünün … tarihli kararla ihyası talep edilen …Şirketi tasfiye memuruna yapılan tebligatın geçersiz olduğu, öncelikle şirketin ihya edilerek ve ödeme emri tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gerekçesi ile talebin reddine karar verdiği, kararın davacı tarafça İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikayet edildiği, İzmir ….İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı ve 10/09/2020 tarihli kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, kararın gerekçesinde ihyası talep edilen …Şirketinin tasfiyesinin sona erdirilmesine ilişkin genel kurul kararının … tarihinde tescil edilmesi nedeni ile on günlük ödeme süresinin bu şirket yönünden dolmadığının ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğinden takip kesinleşmiş olsa bile haczin kesinleşmediği gerekçesi ile İcra Müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğundan söz edildiği, davacı tarafça, yasal yollara başvurulması sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay ilamları ile verilen kararlarla ilk derece mahkemesi kararının onama ile 29/11/2021 tarihinde kesinleştiği, her üç aşamada verilen kararlara göre ihyası talep edilen …Şirketi hakkında icra takibi kesinleşmesine rağmen değişik iş dosyasına sunulan teminat mektubunun iadesi konusunda yasal sürenin sona ermeden terkin işleminin yapılmış olması nedeni ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmemesine bağlı olarak davacı tarafın gerek kesinleşen icra takibine devam edilebilmesi ve takibin sonuçlandırılabilmesi, gerekse teminat mektubunun iadesini sağlamak konusunda icra takibinin seyrine ve davalı borçlu şirketin kullanacağı yasal haklara göre Asliye Ticaret Mahkemesi değişik iş dosyasında yapacağı teminatın iadesi konusundaki işlemler için borçlu …Şirketinin ihyasının zorunlu bulunduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile Tasfiye Halinde ….Şirketinin ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin dava konusu edilen icra dosyası ve değişik iş dosyası ile sınırlı tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
TTK’nun 547(2) maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanması zorunludur. Bu düzenlemede ek tasfiye işlemlerinin yapılması için mahkemece son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç tasfiye memurunun atanabileceği belirtilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça davalı tasfiye memurunun aynı zamanda icra dosyasında borçlu olup derdest icra takibi varken tasfiye işlemini usulsüz olarak sonlandırdığı, bu nedenle ek tasfiye memuru olarak atanmasının mümkün olmadığı iddia edilmiş ise de; bu konuda bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi maddi gerçeklik, dürüstlük ve iyi niyet kuralları açısından bir engel bulunmamaktadır. Zira davalı tasfiye memuru terkin edilen …Şirketinin terkinden önceki ortağı ve yetkilisi olup her ne kadar davaya konu icra takibini tasfiye dışı bırakmış ise de bu usulsüzlüğün görevi kötüye kullanma niteliğinde olmayıp aynı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri yapmasına engel bir durum olmadığı, ortağı ve temsilcisi olduğu şirketle birlikte icra takibinin borçlusu olan tasfiye memurunun icra dosyasında ek tasfiye işlemleri açısından borçlu şirketin menfaatlerini koruyabilecek en uygun durumda kişi olduğu, borçlu sıfatıyla tasfiye memuru sıfatının birbirinden farklı sıfatlar olup tasfiye memuru sıfatıyla davacı alacaklının alacağına kavuşmasını engeller nitelikte kararlar vermesinin ve işlemler yapmasının mümkün bulunmadığı, icra dosyasının takibini sağlayan işlemler ile sonuçlandırılmasına yönelik işlemlerin tasfiye memurunun yapacağı işlemlere bağlı bulunmadığı birlikte gözetildiğinde, ek tasfiye işlemlerini yapmak için en uygun kişinin, şirketin terkinden önceki ortağı ve yetkilisi olan ve tasfiye memurluğu yapan davalı tasfiye memuru olduğu dikkate alınarak, davaya konu ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru davalı …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiyeyi davaya konu icra takibi dosyasını dikkate almaksızın usulsüz olarak sonlandırmış olduğu, ihyası talep edilen şirketin terkinden önceki ortak ve yetkilisi olup tasfiye işlemlerini yapan tasfiye memuru olduğu gözetilerek ek tasfiye işlemleri için davalı tasfiye memuruna ücret verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı, davaya konu icra takibinin ve değişik iş dosyasının terkin tarihinden önce açılıp icra dosyasının tasfiye sırasında derdest olduğu, takibin sonuçlandırılmadan tasfiyenin kapatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle davalı tasfiye memurunun kusurlu davranarak tasfiyeyi sonlandırması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği, buna bağlı olarak yargılama giderlerinden sorumlu bulunduğu dikkate alınarak, davalı tasfiye memuru yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ İLE;
…’nün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun geçici 547. maddesi uyarınca tasfiye sonunda sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde … Makina İnşaat Ambalaj Otomotiv ve Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasında takip işlemlerine devam edilebilmesi ve sonuçlandırılabilmesi ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası için davacı tarafça dosyaya sunulan teminatın iadesi işlemlerinin yapılması amacına yönelik ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Sicili’ne tescili ile ihyasına,
2-Tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin terkinden önceki tasfiye memuru davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
Terkinden önceki tasfiye memuru olması nedeniyle tasfiye memuruna takdiren ücret verilmesine yer olmadığına,
3-Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken karar ve ilam harcının peşin alınması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı yararına takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru … ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 126,00 TL üç adet tebligat ücreti, 19,50 TL üç adet elektronik tebligat ücreti ve 0,75 TL kep reddiyatı ve 9,00 TL müzekkere ücretinden oluşan toplam 316,65 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı tasfiye memuru vekilinin yüzüne karşı, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza