Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/476 E. 2022/476 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/476
KARAR NO : 2022/476

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizin …/… esas sayılı dosyasında görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının ön inceleme duruşması ara kararı uyarınca davalı şirket hakkındaki dosyanın tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedilmesinden sonra, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı şirket yöneticisinin, şirketten usulsüz olarak aldığı yahut üçüncü kişilerin hesaplarına aktardığı paralar nedeniyle şirketi ve ortakları zarara uğrattığı iddiası ile usulsüz işlemlerin tespiti ve paraların alındığı veya aktarıldığı günden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte şimdilik 5.000,00TL tazminatın şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket vekili, cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde şirket yöneticisiyle birlikte şirketin davalı olarak gösterildiğini, ancak davalı şirket ile davacı arasında arabuluculuk görüşmelerinin gerçekleştirilmediğini, zorunlu arabuluculuğun dava şartı olup bu yönden davanın tefrikinin ve reddinin gerektiğini, ayrıca davalı şirketin davalı taraf sıfatının da bulunmadığını, dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, şirketin zarara uğratılmaması nedeniyle davanın esas yönünden de reddinin gerektiğini bildirmiş, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 553. maddesi uyarınca; davacının ortağı olduğu davalı şirketin yetkilisi olan davalı …/…’ın, şirkete ait paraları kendisine ve üçüncü kişilere haksız ve karşılıksız olarak aktarmak suretiyle şirketi ve ortakları zarara uğrattığı iddiası ile verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava, mahkememizin …/… esas sayılı dosyası ile açılmış olup, dava dilekçesinde; davalı şirket yöneticisi ile birlikte davacının ve davalı şirket yöneticisinin ortağı olduğu şirket davalı olarak gösterilmiş, dava dilekçesinin son istek bölümünde; davalılar arasında ayrım yapılmaksızın davalı şirket yöneticisinin, haksız ve karşılıksız para aktarımlarının tespiti ile şirkete iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davanın niteliği itibariyle sorumluluğu talep edilen şirket yöneticisine karşı husumet yöneltilerek açılmasının yeterli ve gerekli olduğu belirgin olup, bu nitelikteki davada şirkete husumet düşmeyeceği açık olmakla birlikte davacı tarafça şirkete husumet yöneltilip dava dilekçesinin gerek açıklamalar gerek son istek bölümünde talep edilen tazminatın, yalnız davalı şirket yöneticisinden tahsili konusunda açık, anlaşılır ve somut talebin ileri sürülmemesi karşısında davalı şirket yönünden de davanın, davalı sıfatıyla görülmesi gerektiği açıktır. Nitekim davalı şirket kendini vekille temsil ettirmiş, cevap dilekçesinde davanın öncelikle zorunlu arabuluculuk dava şartı ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ön inceleme hazırlık ve tensip tutanağının 22 nolu ara kararında HMK’nun 194, 119(1/e-f) maddeleri uyarınca davacı tarafa açıklamalarını içerir dilekçesini sunmasına ilişkin verilen ara kararından sonra davacı vekilinin sunduğu 05/05/2022 tarihli dilekçesinde de sonuç talebe ilişkin bir ayrıştırma ve düzeltmede bulunmamıştır.
Uyuşmazlık konusu, davaya konu edilen haksız iş ve işlemler yapıldığı iddiasına dayalı olarak; tazminat nitelikli bir miktar para alacağıdır.
6102 s. TTK’nun 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Mahkememizin …/… esas sayılı dava dosyasına sunulan arabuluculuk anlaşamama son tutunağında arabuluculuk görüşmelerinin sadece davacı ile davalı şirket yöneticisi arasında yapıldığı, davalı şirket ile davacı arasında zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmediği ve yapılan görüşmelerde taraf sıfatıyla yer almadığı görülmüştür.
6235 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununun üçüncü maddesinin birinci fıkrasında davacının arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı aslını veya onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, eklenmemesi halinde verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği, aksi taktirde dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizin …/… esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde hakkında tefrik kararı verilen davalı şirket, davalı olarak gösterilip son istek bölümünde davalılar arasında ayrım yapılmaksızın dava konusu edilen tazminatın tahsilinin talep edildiği, ön inceleme hazırlık ve tensip tutanağının 22 nolu ara kararına ilişkin sunulan açıklama dilekçesinde davalı şirket yönünden sonuç talebin ayrıştırılmasına ve düzeltilmesine ilişkin bir açıklama ve talep sunulmadığı, davanın tazminat istemli olması nedeniyle, niteliği itibariyle zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartı olmasına rağmen davacı tarafın, davalı şirket yönünden arabuluculuk başvurusu yapmadan doğrudan dava açmasının mümkün bulunmadığı dikkate alınarak davalı şirket hakkındaki davanın mahkememizin …/… esas sayılı dosyasından tefriki ile TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2) ve 115 (2) maddeleri uyarınca; davalı şirket hakkındaki davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle , TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca; davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE ,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 87,70-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-AÜT’nin 7(2) ve 7(1-2) maddesi uyarınca davalı şirket yararına takdir edilen 5.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
4-Davacı tarafça davalı şirket yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvuru ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza