Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/473 E. 2022/473 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/470
KARAR NO : 2022/485

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının yapılan incelemesi sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile İzmir ili,… Yapımı İşine ilişkin olarak 24/04/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, 19/02/2021 tarihli kesin kabulle müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirip işi teslim ettiğini, davalıya sözleşme ve kabul edilen hak edişler üzerinden toplam 10.398.892,06-TL tutarında fatura kesildiğini, faturalara itiraz edilmediğini, davalı tarafından toplam 8.739.454,49-TL ödeme yapıldığını, ikili görüşmelerden sonuç alınamaması ve ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davaya konu icra takibinin yapıldığını, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak itirazı nedeniyle takibin durduğunu, alacak miktarının likit olduğunu bildirmiş, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; ihaleye bağlı olarak taraflar arasında düzenlenen sözleşme nedeniyle davacı yüklenicilerin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdikleri, buna rağmen geçici ve kesin kabule bağlı olarak düzenlenen fatura bedelinin bir bölümünün ödenmediği iddiası ile davacı tarafın, davalı hakkında yapılan icra takibinde davalı tarafın borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir 20 İcra Müdürlüğünün …/…sayılı icra dosyasında, davacı taraf, davalı hakkında ilamsız icra yolu ile takip yapmış, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle takip durdurulmuştur.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnız bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruptan oluşur.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın yasal düzenlemelerce ticari sayılan davalardır. Bu davalar TTK’nun 4(1), Kooperatifler Kanunu’nun 99, İİK’nun 154, Finansal Kiralama Kanunu’nun 31, Ticari İşletme Lehine Kanunu’nun 22. maddelerinde sayılmış olup, bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava sayılabilmesi için ilgili özel kanunlarda nitelendirilmesi ya da TTK’nun 4(1) maddesinde sayılmış olması yeterlidir.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ve tarafların tacir olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Uyuşmazlığın nispi ticari dava sayılabilmesi için bu iki koşulun birlikte varlığı zorunludur.
Üçüncü grup ticari davalar yalnız bir tarafın ticari işletmesini ilgilendirilen havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu davalar TTK’daki yasal düzenleme gereği uyuşmazlığını bir yanı tacir olmasa dahi bir yanının tacir olması halinde ticari dava sayılmıştır.
6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun ikinci maddesi ile değişik TTK’nun 5(1) maddesi gereğince ticaret mahkemesi ticari nitelikli davalara ve çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlendirilmiş olup, buna göre Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki görev ilişkisidir.
Dava, niteliği itibariyle mutlak ticari dava değildir. Buna göre nispi ticari dava niteliği bulunması halinde uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde çözülmesi mümkündür.
Davacı tarafların, ticaret şirketi olması nedeniyle tacir oldukları açıktır. Davalı ise tacir niteliği bulunmayan belediye başkanlığıdır.
Davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, TTK’nun 4(1) maddesi uyarınca; davacı ve davalı tarafın tacir olmaları ile birlikte uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili bulunması zorunludur. Davalı tarafın tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın ticari işletmesi ile ilgili bulunmadığı, buna bağlı olarak TTK’nun 4(1) maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Ticaret Mahkemesi olmasının mümkün bulunmadığı, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde çözülmesi gerektiği ve mahkememizin görevsiz olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın, dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/06/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza