Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/459 E. 2023/175 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin davacı sigorta şirketinden …. poliçe numarası ile …. Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin Çin’de yerleşik …. isimli firmadan Seramik dekoratif süs eşyası cinsi emtia satın aldığını, emtianın, CSNU 653934-5 no.lu konteynere istiflendiğini ve 14.02.2021 tarihinde ”….” isimli gemiyle Türkiye Ambarlı limanına sevk edildiğini, Konteynerın 22.03.2021 tarihinde (Gümrük beyannamesine istinaden) … Liman Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi sorumluğunda tahliye edildiğini ve dahili nakliye için … Lojistik Anonim Şirketi tarafından ayarlanan araca … firması personelleri tarafından istiflenerek sevk edildiğini, 25.03.2021 tarihinde alıcı firma tesislerine ulaşan dahili nakliye aracında yapılan kontrollerde, 220 adet emtianın hasarlı/kırık olduğunun tespit edilmesine üzerine tutanak düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından dava dışı sigortalıya oluşan hasarlar nedeni ile 24.08.2021 tarihinden 5.213,53-TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin yapılmasıyla sigortalısı bulunan dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin haklarına halef olduklarını, söz konusu halefiyet hakkı kapsamında davalı yana İzmir …. İcra dairesinde … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın icra takibine haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, İzmir … İcra dairesi …. esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız yapılan itiraz neticesinde %20 den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iddia olunan hasarla ilgili olarak herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin hatır ödemesi olduğunu ve hatır ödemesinin davacıya halefiyet kazandırmadığını, ayrıca davacının usulüne uygun şekilde ve süresi içerisinde hasar ihbarında da bulunmadığını, eksper raporunun yokluklarında tek taraflı olarak hazırlandığını, bu raporun taşıyanı bağlamadığını, bu nedenlerle davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davanın pasif husumet yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya …. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları,
3-Davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları,
4-İzmir …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı takip dosyası,
5-Davacı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adına düzenlenen … numaralı …. Sigorta poliçesi, 25/03/2021 tarihi itibariyle vuku bulan riziko kapsamında dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından yapılan başvuruya ait dilekçe ve dilekçenin sigorta şirketine tebliğini gösterir tebligat evrakı, başvuru neticesinde açılan hasar dosyası ve dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine yapılan ödemelere ilişkin tüm bilgi ve belgeler,
6-Seramik alanında uzman bilirkişi, taşıma hukuku alanında uzman bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 31/01/2023 havale tarihli raporları,
7-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davalı ile dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında dava dışı …. isimli şirketten alınarak dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirkene teslim edilmek üzere fiili taşıyıcı sıfatını haiz davalı şirket tarafından Türkiye Ambarlı limanından teslim alınan ve davalı şirketçe ayaralanan araca … Liman Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi personeli tarafından istiflendiği ve sevk edildiği iddia olunan emteanın, 25/03/2021 tarihinde yapılan kontrollerde 220 adedinin hasarlı/kırık olduğunun tespit edilmesi üzerine, davacı tarafından dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirkene ödenen hasar bedeli 5.593,65-TL tutarındaki maddi tazminatın fiili taşıyıcı olan davalıdan rücuen tazmini amacıyla davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibine süresi içerisinde yapılan itirazın iptali ve alacak bedelinin %20’sinden az olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete verilmesi talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve … E., …. K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … Sigorta Anonim Şirketi olduğu, borçlusunun … Lojistik Anonim Şirketi olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu şirket aleyhine 5.213,03-TL asıl alacak, 380,62-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.593,65-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Sigortacının rücu hakkı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde ; ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda, 22/03/1944 tarih ve 1944/37 Esas 1944/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında aynen; “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” rücu davaları açısından görevli mahkemenin belirlenmesinde esas alınması gereken kıstaslara dikkat çekilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 863. madde hükmüne göre, sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Aynı Kanun’un 864. madde hükmünde de, gönderenin kusursuz sorumluluk halleri düzenlenmiş olup, buna göre, gönderen kusuru olmasa da yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden kaynaklanan, taşıyıcının zararları ile giderlerini tazminle yükümlüdür.
Ambalaj ve işaretlemenin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin 862. madde hükmüne göre, eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi taşımalarda eşyanın ambalajlanması kural olarak gönderene aittir. Taraflar arasındaki taşımanın niteliği ve sözleşme ise ambalajlama ve işaretlemenin niteliğine ilişkin olarak belirgin bir rol oynar. Yetersiz ambalajlama ya da işaretlemenin hem gönderenin hem de taşıyıcının sorumluluk alanında gerçekleşen iş ve işlemlerden kaynaklanması halinde zarar, sebep olma oranına göre paylaşılacaktır. Bu yaklaşım 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 864/3. hükmüne de uygun olacaktır. Buna göre, zararın veya giderlerin doğmasında taşıyıcının davranışlarının da etkisi olmuşsa, tazmin yükümlülüğü ile ödenecek tazminatın kapsamının belirlenmesinde, bu davranışların ne ölçüde etkili oldukları da dikkate alınır.
Taşıma nedeni ile meydana gelen zıya, hasar ve gecikme sonucu oluşan zararın tazmininden sözedilebilmesi için öncelikle taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi, sorumluluğun doğması halinde ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasında genel sebepler ve özel sebepler ayrımı yapılmış olup taşıyıcı ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875/3, 876 ve 878. maddesinde gösterilen hallerin mevcudiyetini ispat etmek suretiyle mesuliyetten kurtulabilir.
Eşyanın taşıma süresini taraflar aralarında kararlaştırabilirler. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 873. maddesi uyarınca taraflar arasında taşıma süresinin kararlaştırılmış olması halinde taşıyıcı bu süre içerisinde, her hangi bir sürenin belirlenmemiş olması durumunda ise şartlar dikkate alındığında özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul süre içerisinde teslim etmekle yükümlüdür.
Taşıyıcının eşyanın geç tesliminden sorumlu tutulması halinde tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırları belirlenmelidir. Taşıyıcının sorumluluğu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 882. maddesinin 3. fıkrası uyarınca taşıma ücretinin üç katı tutar ile sınırlıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.
Yapılan açıklamalar kapsamında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince taşıyıcı eşyanın kararlaştırılan sürede, böyle bir sürenin kararlaştırılmamış olması halinde makul süre içerisinde teslimi ile sorumludur.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 3. maddesinde kargo, tek parçada en fazla yüz kilogramı geçmeyen genellikle ambalaj ve kap içerisinde olan küçük boyutlu koli, sandık, paket gibi parça eşya olarak tanımlanmıştır. Kural olarak, eşyanın ambalajlanması gönderene ait olsa da, kargo taşımasının niteliği gereği, davalının da eşyanın ambalajı hususunda nezaret yükümlülüğü olduğunun kabulü gerekir. Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcıya teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Davacı … Sigorta Anonim Şirketine müzekkere yazılarak dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adına düzenlenen …. numaralı …. Sigorta poliçesinin, 25/03/2021 tarihi itibariyle vuku bulan riziko kapsamında dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından yapılan başvuruya ait dilekçe ve dilekçenin sigorta şirketine tebliğini gösterir tebligat evrakının, başvuru neticesinde açılan hasar dosyasının ve dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine yapılan ödemelere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gönderilen kayıt ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin toplanması akabinde dosyanın mahkememizce resen belirlenecek bir seramik alanında uzman bilirkişi, bir taşıma hukuku alanında uzman bilirkişi ile bir sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, davacı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adına düzenlenen …. numaralı …. Sigorta poliçesi, 25/03/2021 tarihi itibariyle vuku bulan riziko kapsamında dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından yapılan başvuruya ait dilekçe ve dilekçenin sigorta şirketine tebliğini gösterir tebligat evrakı, başvuru neticesinde açılan hasar dosyası ve dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine yapılan ödeme belgeleri, ihbar olunan … Taşımacılık Otomotiv Sanati ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından davalı … Lojistik Anonim Şirketi adına düzenlenen 26/03/2021 tarih ve …. numaralı e-fatura, dava dilekçesine ekli fotoğraf suretleri, davalı … Lojistik Anonim Şirketi tarafından dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adına düzenlenen 24/03/2021 tarih ve ….. numaralı e-fatura, ihbar olunan … Taşımacılık Otomotiv Sanati ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından 17/10/2022 havale tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan Gümrük Beyannamesi ve sair deliller birlikte göz önünde bulundurularak, davalı ile dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında dava dışı ….. isimli şirketten alınarak dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirkene teslim edilmek üzere fiili taşıyıcı sıfatını haiz davalı şirket tarafından Türkiye Ambarlı limanından teslim alınan ve davalı şirketçe ayaralanan araca … Liman Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi personeli tarafından istiflendiği ve sevk edildiği iddia olunan emteanın, 25/03/2021 tarihinde yapılan kontrollerde 220 adedinin hasarlı/kırık olduğunun tespit edilmesi üzerine oluşan zararın mahiyetinin ne olduğu, hasarın hangi oranda oluştuğu, hasarın hangi sebep veya sebeplerden kaynaklandığı, emteanın araca yüklenmesi sırasında istifleme hususunda hatalı bir işlem bulunup bulunmadığı, hasarın oluşmasında kim ya da kimlerin sorumlu olduğu, sorumlu olan şahıs ya da şahısların kusur oranları, bu kapsamda oluşan hasar sebebiyle meydana gelen hasar bedelinin ne kadar olduğu, hasar dosyası içeriğinde yer alan hasar ve hasar miktarı belirlemelerinin dosya muhteviyatında yer alan bilgi ve belgeler dahilinde hasar ile uyumlu olup olmadığı, ekspertiz raporunda belirlenen zarar miktarının piyasa şartlarına göre uygun olup olmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine yapılan ödemenin hasar miktarı ve zarar bedeli ile uyumlu olup olmadığı, davacı şirket tarafından yapılan ödemenin emteada oluşan hasar miktarını karşılayıp karşılamadığı, davacı şirketin dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine yapılan ödeme miktarını davalı şirkete rücu edip edemeyeceği, edebilecekse hangi oran ve miktarda rücu edebileceği hususlarının belirlenmesi suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 31/01/2023 havale tarihli raporlarında sonuç olarak; kısmi ziyaya neden olan işbu olayda davacının rücu hakkını haiz olduğu, zarar bedelinin 5.213,53-TL olduğu, sigortacının dava dışı sigortalısına işbu bedeli ödemiş olduğu, rücu hakkının sorumlu kişiye yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle sorumluluğun tespitinde zararın gerçekleşme nedenine bakılması ihtiyacı, zararın gerçekleşme nedeninin eksper raporuna göre “kaba elleçleme” işbu bilirkişi raporuna göre “karton kutu içi düzensiz istif” olduğu bu durumda sırasıyla m.878/1/e hükmü ile m. 875, f.2 hükümlerinin dava konusu olaya tatbik edilebilirliği, karton kutuların yetersiz etiketlenmesinin elleçlemeden kaynaklanan kusuru bertaraf ettiği, ürünlerin kutuya düzensiz istifinin de yükletenden kaynaklanan bir sebep olduğu bu nedenle davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği ihbar olunan fiili taşıyıcı …’ın da zilyetliğinde hasarın oluştuğu hususun ispatlanamadığı, diğer ihbar olunan …’un kutu içine istifi değil araç içi istifi üstlenmiş olduğundan ve yükletenin yetersiz etiketlemesinden dolayı sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varıldığını mütalaa etmişlerdir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 862. maddesinde; ”Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür.” hükmü bulunmaktadır.
Aynı Kanun’un 863. maddesinde ise; ”Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya …. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, İzmir 10. İcra Dairesinin 2022/1035 Esas sayılı takip dosyası, davacı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adına düzenlenen …… numaralı …. Sigorta poliçesi, 25/03/2021 tarihi itibariyle vuku bulan riziko kapsamında dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından yapılan başvuruya ait dilekçe ve dilekçenin sigorta şirketine tebliğini gösterir tebligat evrakı, başvuru neticesinde açılan hasar dosyası ve dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine yapılan ödemelere ilişkin tüm bilgi ve belgeler, seramik alanında uzman bilirkişi, taşıma hukuku alanında uzman bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 31/01/2023 havale tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığındavalı ile dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında dava dışı …… isimli şirketten alınarak dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirkene teslim edilmek üzere fiili taşıyıcı sıfatını haiz davalı şirket tarafından Türkiye Ambarlı limanından teslim alınan ve davalı şirketçe ayaralanan araca … Liman Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi personeli tarafından istiflendiği ve sevk edildiği iddia olunan emteanın, 25/03/2021 tarihinde yapılan kontrollerde 220 adedinin hasarlı/kırık olduğunun tespit edilmesi üzerine, davacı tarafından dava dışı … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirkene ödenen hasar bedeli 5.593,65-TL tutarındaki maddi tazminatın fiili taşıyıcı olan davalıdan rücuen tazmini amacıyla davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibine süresi içerisinde yapılan itirazın iptali ve alacak bedelinin %20’sinden az olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu olan emteanın taşınması akabinde alıcı firma tesislerinde yapılan kontrollerinde 220 adedinin hasarlı ve kırık olduğunun tespit edildiği, oluşan hasarlar nedeni ile dava dışı sigortalının başvurusu üzerine davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 24/08/2021 tarihinde 5.213,53-TL ödeme yapıldığı, dava konusu yüklenen seramik vazo ve süs eşyaların seramik ürünlerin çeşitleri (kemik seramik, çini seramik, porselen vb.) belirtilmemesine rağmen seramik ürününün aynı cam gibi kırılgan olduğu, nakliyesinde dikkatli olunması gerektiği, zararın mahiyetinin “zayi” olduğu, zarara uğrayan emtianın sovtaja tabi olmadığı, ürünlerin nakliye öncesinde hasarlı teslim alındığına dair tutanak bulunmadığı, ekspertiz raporu ile fatura miktarı karşılaştırıldığında ve belirli ürünlerin (220 adet) zayi olması dolayısıyla hasar miktarı belirlemelerinin dosya muhteviyatında yer alan bilgi ve belgeler dahilinde hasar ile (755.73 USD/5.213,53 TL) uyumlu olduğu, ürünlerin karton kutularda düzenli bir şekilde istiflenmediği, nakliye sürecinde yatay ve dikey sıkışık olarak istiflendiği, hasarların bu nedenden kaynaklandığı, dava dilekçesinde de yapılan yüklemenin gelişi güzel kolilerin yatay ve dikey olarak karışık şekilde istiflendiğinin kabul edildiği ve belirtildiği, emtia kolileri üzerinde herhangi işaret veya kırılabilir emtia işareti ve üst üste kaç koli istiflenebileceği konusunda herhangi bir açıklama olmadığı, açıklanan gerekçeler dahilinde taşıma sözleşmesine konu emtiaların gönderen tarafından gerekli ve yeterli uyarı işaretleri koyulmaksızın ve de özensiz şekilde istiflenmek suretiyle araca yüklendiği, emtianın hassasiyeti dikkate alındığında gönderen tarafından normal bir gönderiden daha fazla uyarı işareti koyulmak ve daha koruyucu maddeler ile gönderi muhafaza altına alınarak, yine hassasiyetine göre istiflenerek gönderilmesi gerekirken, fotoğraflardan da görüldüğü üzere herhangi bir önlem alınmaksızın, düzensiz bir şekilde uyarısız gönderilen emtianın zarar görmesinde kusurun tamamıyla gönderen üzerinde olduğu, davalı şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlayamadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.593,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili, ihbar olunan … Liman Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili ve ihbar olunan … Liman Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilinin yüzlerine karşı, ihbar olunan … Lojistik Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/03/2023

Katip….
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı