Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/426 E. 2022/442 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/426
KARAR NO : 2022/442

DAVA : Kar Payının ve Alacağın Tahsili İstemli
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde …/… esas sayılı dosyasında görülmekte olan Limited Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payının ve Alacağın Tahsili İstemli davanın 25/05/2022 tarihli duruşma ara kararı uyarınca davalı ……Şirketi yönünden dava konusu edilen kar payının tahsili ile davacı tarafça yapılan harcamanın tahsili istemli talepler yönünden davalı …….Şirketi hakkındaki dosyanın tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedilmesinden sonra dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Davacı vekili …/… esas sayılı dosyadaki dava dilekçesinde dile getirdiği nedenlerle davalı şirketlerin ticari defterleri ve banka hareketlerinin tespiti ile davacının davalı şirket adına kendi cebinden yaptığı 45.000,00 TL harcamanın davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiş, 13/12/2021 tarihli ara kararı ile HMK’nun 119(1/ğ) maddesine aykırılık nedeniyle 119(2) maddesi uyarınca davacı vekiline verilen kesin süre sonunda davacı vekili sunduğu dilekçesinde; davacının, haklı sebepler nedeniyle davalı …… Şirketi ortaklığından çıkmasına, kar payının şimdilik 1.000,00 TL’lik bölümünün davacıya ödenmesine, müvekkilinin yaptığı harcamanın davalı ….. Şirketi tarafından davacıya ödenmesine, kar payının tespiti için her iki davalı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelettirilmesine karar verilmesini talep etmiş, bu dilekçenin HMK’nun 119 ve 119(1/e-f) maddeleri açısından açıklamaya muhtaç bulunması nedeniyle ön inceleme hazırlık ve tensip tutanağının 16 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline açıklama dilekçesi sunması için süre verilmiş, davacı vekili dilekçesinde beyanları sonunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, T.T.K.’nun 638 (2) maddesi uyarınca haklı nedenlerin varlığı iddiası nedeniyle ortaklıktan çıkma, kar payının ve alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dava, mahkememizin …/… esas sayılı dosyası ile açılmış olup, dava dilekçesinde; davalı ….. Şirketi yöneticisi ile birlikte davacının ortağı olduğu ….. Şirketi ile davacının ortaklığının bulunmadığı ….. Şirketi davalı olarak gösterilmiş, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde, davalılar arasında ayrım yapılmaksızın ve birden çok talep olmasına rağmen hangi talebin, hangi davalı yönünden talep edildiğinin açıklanmaması yanında dava dilekçesindeki dava konusu ve açıklamalar bölümündeki açıklamaları kapsar şekilde sonuç talebin sunulmamış olması nedeniyle HMK’nun 119(1/ğ) uyarınca davacı tarafa verilen kesin süre sonrasında sunulan dilekçede; davacının, haklı sebepler nedeniyle davalı …… Şirketi ortaklığından çıkmasına, kar payının şimdilik 1.000,00 TL’lik bölümünün davacıya ödenmesine, müvekkilinin yaptığı harcamanın davalı ….. Şirketi tarafından davacıya ödenmesine, kar payının tespiti için her iki davalı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelettirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava dilekçesinde birden çok davalı hakkında dava açıldığı ve birden çok talepte bulunulduğu takdirde hangi talebin, hangi davalı yönünden talep edildiğinin HMK’nun 119(1/ğ) maddesi uyarınca açık bir şekilde dile getirilmesi zorunludur. Dava dilekçesi bu hükme uygun olarak düzenlenmediğinden mahkememizce davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili dilekçesinde ortaklıktan çıkma ve davacı tarafından yapılan harcamanın tahsili istemleri yönünden davacının ortağı olduğu ….. Şirketini hasım olarak göstermiş, kar payı alacağı istemi yönünden ise her iki davalı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelettirilmesi ile şimdilik 1.000,00 TL’lik kar payının müvekkiline ödenmesini talep etmiş, somut bir biçimde davalılardan hangisinden talep ettiğini açıklamamıştır. Her ne kadar sehven davalı ….. Şirketi yönünden kar payı yanında yapılan harcamanın tahsili istemli dava yönünden de dosyanın tefrikine karar verilmişse de davacı vekilince verilen kesin süre sonrasında sunulan dilekçede alacağın tahsilinin yalnız ….. Şirketinden talep edildiğinin açıklanması karşısında bu talep yönünden sehven tefrik kararının verildiği anlaşılmış, buna bağlı olarak davacı tarafın tefrik edilen bu talep yönünden davalı şirketten bir talebinin bulunmadığı öz önünde tutularak; davacı tarafça yapılan harcamanın tahsili talebi yönünden bir dava bulunmamakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde ve sunulan açıklamayı içerir dilekçede dava konusu kar payının ödenmesi yönünden, davacının, davalı ….. Şirketinin ortağı olmaması nedeniyle davalı ….. Şirketine husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmadığı belirgin olmakla birlikte dava dilekçesinde her üç davalıya birden tüm talepler yönünden husumet yöneltilip, açıklama dilekçesinde bu durumun korunarak kar payı alacağına ilişkin davadaki husumetin ayrıştırılmaması nedeniyle bu talep yönünden de bütün davalıların dava dilekçesinde hasım olduğunun kabulü zorunludur. Davalı ….. Şirketi vekili de, asıl dosyada davalılar vekili olarak sunduğu cevap dilekçesinde davalı ….. Şirketi yönünden zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmemesi nedeniyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ön inceleme hazırlık ve tensip tutanağının 16 nolu ara kararında HMK’nun 194, 119(1/e-f) maddeleri uyarınca davacı tarafa açıklamalarını içerir dilekçesini sunmasına ilişkin verilen ara kararından sonra davacı vekilinin sunduğu açıklama dilekçesinde de kar payı alacağı istemi yönünden bir ayrıştırma ve düzeltmede bulunulmamış, açık ve belirgin bir şekilde davalıların hangisinden talepte bulunulduğu belirtilmemiştir. Bu nedenle kar payı alacağına ilişkin talebin, dava dilekçesi ve açıklama dilekçesine göre asıl davadaki her üç davalıdan da talep edildiğinin ve her üç davalının hasım olarak gösterildiğinin kabulü zorunludur.
Tefrik edilen bu dava dosyasındaki uyuşmazlık konusu, davaya konu edilen şirket ortaklığından kaynaklanan kar payı nedeniyle bir miktar para alacağıdır.
6102 s. TTK’nun 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Mahkememizin …/… esas sayılı dava dosyasına sunulan arabuluculuk anlaşamama son tutunağında arabuluculuk görüşmelerinin sadece davacı ile davalı ….. Şirketi ve davalı Serhat Demirkol arasında yapıldığı, davalı ….. Şirketi ile davacı arasında zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmediği ve yapılan görüşmelerde taraf sıfatıyla yer almadığı görülmüştür.
6235 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun üçüncü maddesinin birinci fıkrasında davacının arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı aslını veya onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, eklenmemesi halinde verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği, aksi taktirde dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizin …/… esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde hakkında tefrik kararı verilen davalı şirket, asıl dosyada diğer iki davalı ile birlikte davalı olarak gösterilip son istek bölümünde davalılar arasında ayrım yapılmaksızın dava konusu edilen kar payı alacağının tahsilinin talep edildiği, yukarıda açıklanan mahkememiz ara kararları uyarınca davacı vekilince sunulan açıklama dilekçelerinde de kar payı alacağına yönelik dava açısından açık ve belirgin bir şeklide kar payının hangi davalıdan talep edildiğinin bildirilmediği gibi bu konuda her iki şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesinin talep edildiği, buna göre kar payı alacağına ilişkin talebin her üç davalı yönünden tahsilinin talep edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının davaya konu ettiği her üç talebin birbirinden bağımsız ve ayrı sebeplere dayanan ayrı konulardaki talepler olup kar payı alacağının bir miktar para alacağına ilişkin olması nedeniyle zorunlu arabuluculuk yoluna tabi olduğu, bu talep yönünden zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartı olmasına rağmen davacı tarafın, asıl dosyadaki diğer iki davalı hakkında zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmasına rağmen, davalı ….. Şirketi yönünden arabuluculuk başvurusu yapmadan doğrudan dava açmasının mümkün bulunmadığı dikkate alınarak davalı …… Şirketi hakkındaki davanın mahkememizin …/… esas sayılı dosyasından tefriki ile TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2) ve 115 (2) maddeleri uyarınca; davalı şirket hakkındaki davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davacı tarafça yapılan harcamanın tahsili istemi yönünden; davacı tarafın sunduğu açıklama dilekçesi ile davalıya yönelik bir talebinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmakla bu talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
2-Kar payı alacağının tahsili istemi yönünden; 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle , TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca; davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE ,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-AÜT’nin 7(2) ve 13(1-2) maddesi uyarınca davalı şirket yararına takdir edilen 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …… Şirketine verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvuru ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza