Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/417 E. 2023/101 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/417 Esas
KARAR NO : 2023/101

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde; taraflar arasında 17.04.2009 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bir takım hükümlerinin tadili amacı ile 15.05.2010 tarihinde ek sözleşmenin düzenlenmesinden sonra, 11.10.2011 tarihli, gayrimenkul devir sözleşmesinin tanzim edildiğini, bu sözleşmeler ile kooperatife ait dava konusu taşınmazlar üzerinde müvekkili tarafından yapılacak inşaatlar ile sözleşmede belirlenen bedel karşılığı davalı kooperatif adına kayıtlı bir bölüm taşınmazların müvekkili şirkete devredilmesi konularında anlaşmaya varıldığını, sözleşmelerde arsa sahibinin haklı nedenlerle sözleşmeyi fesih etmesi veya müteahitin işi yapmaktan vazgeçmesi halinde …….ada ….. parsel ve…… ada …. parsel üzerine yapılan inşaat imalatlarının davacıya ait olacağının,… ada …..parsel ve …. ada …….parselin bedelinin o günkü serbest piyasa koşullarına göre belirleneceğinin, bedel tespit tarihinden itibaren 30 gün içerisinde o tarihte davacının, davalı adına …….ada ……. parsel ….. ada ……parsel üzerinde yapılmakta olan tatil köyü inşaat imalat bedeli ile mahsuplaşılacağının ve arsa sahibinin söz konusu parsellerin tapularını kayıtsız şartsız davacıya teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki sözleşmeler ile başlayan tatil köyü inşaatı yapımı sürecinde taraflar arasında ihtilaf husule geldiğini, anlaşma sağlanamaması üzerine davaların ikame edildiğini, 24.11.2014 tarihli tahkim yargılamasına ilişkin kararda sözleşmelerin davalı tarafından haklı olarak feshedilmiş olduğunun tespitine karar verilmesine rağmen sözleşmenin feshine ilişkin bir karar verilmediğini, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin ……esas sayılı dosyasında davacı tarafça açılan davaya ilişkin yapılan yargılama sonunda 13.12.2018 tarihli kararla dava konusu taşınmazlara davacının el atmasının önlenmesine, tapudaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkini talebinin şerhin daha önce kaldırılması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalının diğer taleplerinin reddine ilişkin verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 23.09.2019 tarihli kararla kaldırılmasından sonra tüm talepler yönünden davanın reddine karar verildiğini, kararın temyizi sonrasında bozulması üzerine direnme kararının verilip dosyanın halen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda incelemede olduğunu, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyada, davacı tarafın … ada ……. parsel sayılı taşınmazın adına yeniden tescili için açtığı davanın kabulüne karar verilip, kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onaylandığını ve temyiz aşamasında bulunduğunu, davalının yargı sürecini beklemeden taşınmazları satmaya başladığını, davalı tarafın başka yüklenicilerle anlaşma yapmasından sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeni ile yüklenicilerin davalı hakkında dava açtıklarının ve bir bölüm taşınmazlara tedbir konulduğunun öğrenildiğini, bu durumda … ada, ….. parsel sayılı taşınmazın davalı tarafça, sözleşmeye uygun olarak müvekkiline devir edilmeyeceğinin tartışmasız hale geldiğini, sözleşmede gayet açık ve net bir şekilde sözleşmenin kooperatifçe haklı sebeple fesih olunması halinde dahi … ada 1 parsel nolu taşınmazın bedeli mukabili müvekkiline devredileceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle taşınmazın güncel değerinin tespiti ile bedeli davacı tarafça yatırılmak suretiyle taşınmazın müvekkili adına tescilinin gerektiğini bildirmiş, tapuda davalı adına kayıtlı Dikili ilçesi ……… köyü, … ada, ……. parsel nolu taşınmazın bedelinin ödenmesi karşılığı mülkiyetinin davacı şirket adına devir ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; dava konusu sözleşme ve ek sözleşmelerin tanzimleri tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, taşınmazlar üzerine konulan sözleşmelere bağlı şerhin davacı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle 5 yıllık süre sonunda yaptıkları talep üzerine Dikili Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından terkin edildiğini, davacı tarafın buna rağmen süresi içerisinde bir dava açmadığı gibi kendileri tarafından açılan ve hakem heyeti tarafından görülen davada haklı kabul edildiklerini, bu kararın iptali için davacı tarafın açtığı davanın reddedildiğini ve yasal yollardan geçerek kesinleştiğini, kesinleşen kararla sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğinin belirlendiğini, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin……. esas sayılı dosyasında … ada …….. parsel sayılı taşınmaz için açtıkları davayı kazandıklarını, davacı tarafın noter sözleşmesi dışında davasına dayanak yaptığı adi yazılı sözleşmenin hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, sözleşmelerin taraflara seçimlik haklar vermesine rağmen davacı tarafın, daha önce yalnız alacak talebi ile açtığı davanın reddedilerek kesinleştiğini, sözleşmedeki koşullar çerçevesinde ve süresinde imalatların tamamlanması halinde taşınmazların devrinin kararlaştırıldığını, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi ve kesinleşen feshin haklılığı kararı nedeniyle davanın dinlenmesinin mümkün bulunmadığının, davanın usul ve esas açısından hiçbir hukuksal dayanağının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin bağlayıcılığının kalmaması nedeniyle davacının dava açma hak ve yetkisi ile taraf sıfatının bulunmadığını, hakem yargılamasında davacının imalatları sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirmediğinin ve müvekkilinden dolandırıcılık yaparak 1.712.000-TL fazla tahsilat yaptığının ortaya çıktığını, dolandırıcılıkla ilgili davanın halen devam ettiğini, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmede yüklenicinin edimlerini yerine getirmeden bir hak talep edebilmesinin evrensel hukuk kuralları karşısında mümkün olmadığını, sözleşmenin feshinden sonra müvekkilinin yeni yüklenicilerle anlaşma yaparak devam edilen inşaatların %95 seviyeye getirildiğini, müvekkilinin sonraki yüklenicilerle olan anlaşmazlıklarının bu davanın konusu olmadığını bildirmiş, davanın zamanaşımı, usul ve esas yönünden reddine, hukuka aykırı ve hatalı ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
09.11.2021 tarihinde açılan dava, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben açılmış, uyap sisteminde Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine… esas numarası ile tevzi edilmiş, tensip tutanağı Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılmış, dilekçeler teatisi aşamasında sunulan karşılıklı dilekçeler Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben sunulmuş, ara kararları Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla oluşturulmuş, aynı sıfatla 30.03.2022 tarihli ön incelemenin yapıldığı tensip tutanağı başlıklı ön inceleme duruşma gününün 09.06.2021 olarak belirlendiği tutanak düzenlenmiş, ardından ön inceleme duruşması beklenmeksizin tarafların yokluğunda Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla 07.04.2022 tarihli gönderme kararı verilerek dosya resen ve doğrudan Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İzmir’e gönderilmiş ve mahkememize tevzi edilmiştir.
Yukarıda özetlendiği şekilde dava Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, görevsizlik kararı dahil bu aşamaya kadar olan tüm aşamalarda kurulan ara karar ve tutanaklar Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılmış ve gönderme kararı aynı sıfatla verilmiştir.
Belirli bir davaya aynı yargı yolundaki ilk derece mahkemelerinden hangisinin bakacağını düzenleyen kurallara görev ve yetki kuralları adı verilir. Görev, bir davaya o yerdeki hukuk mahkemelerinden hangisi tarafından bakılacağını belirtir. Görevli mahkemeyi tespit ederken öncelikle davanın genel veya özel mahkemelerin görevine girip girmediği inceleme konusu yapılmalıdır. HMK’nun 1.maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirtildikten sonra 20.maddede görevsizlik kararı üzerine yapılması gereken işlemler gösterilmiştir. HMK’nun 114(1)-c maddesinde görev, dava şartlarından sayılmış olmakla, taraflarca görevsizlik hali ileri sürülmese dahi her derecedeki mahkemenin davanın her aşamasında kendiliğinden görevli olup olmadığını incelemesi zorunludur.Mahkemenin HMK’nun 137 ve 320.maddeleri uyarınca ön inceleme duruşması veya daha önce dava şartları yönünden yaptığı inceleme ile görevsiz olduğu kanısına varması halinde görevsizlik kararı vermesi ve kesin nitelikteki karar olup olmadığına bakılmaksızın taraflara tebliğinden sonra kesin nitelikli olmayan kararlara ilişkin yasa yolunun kullanılması veya bu yola gidilmemesinden sonra kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 20.maddesinden sonra taraflarca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmasından sonra dosya görevli mahkemeye gönderilmelidir. Asliye Hukuk Mahkemesinin HMK’nun iki fıkra bir maddesi hükmü gereği genel görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemelerinin ise 5235 sayılı kanunun 6.maddesi gereği ticari nitelikteki uyuşmazlıkları çözmekle görevli özel yetkili mahkeme olması nedeniyle aralarındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu mahkemelerden birinin görevsiz olduğu ve bir diğerinin görevli olduğu sonucuna varması halinde dosyanın görevsizlik kararı verilerek ve ilgili yasal düzenlemedeki prosedürün tamamlanmasından sonra bir diğerine gönderilmesi mümkün olup görevsizlik kararı verilmeden ve ilgili yasal prosedür tamamlanmadan gönderme kararı verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi mümkün değildir.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07.07.2021 tarihli 608 numaralı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmesine ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiş olması nedeniyle Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin daha önce olduğu gibi Ticaret Mahkemesi sıfatı ile ticari nitelikteki bir davayı görmesi mümkün değildir. Somut olayda; dava 09.11.2021 tarihinde açılmıştır. Bu tarih itibariyle Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin Ticaret Mahkemesi sıfatı ile ticari nitelikli bir uyuşmazlığı çözme görevi bulunmadığından ticari nitelikli uyuşmazlık yönünden ancak görevsizlik kararı vermesi mümkündür. Dava dilekçesinde davanın açıldığı mahkeme açık ve anlaşılır bir biçimde Asliye Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiş, görevsizlik kararı dahil bütün aşamalardaki ara karar ve kararlar bu sıfatla oluşturulmuş, ancak 07.04.2022 tarihli karar görevsizlik kararı olarak verilmemiş, gönderme kararı olarak verilip doğrudan Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir. Karar ve karar sonrası yapılan işlemler usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle yok hükmündedir. Görevsizlik kararı verilip yasal prosedür tamamlandıktan sonra gönderilmemiş olması nedeniyle gönderme kararına bağlı olarak mahkememizce yargılamaya devam edilmesi mümkün olmadığından ve halen usul kuralları gereği Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest nitelikte bulunan davanın yargılamanın devamı için mahkemesine iadesine ve bu amaçla gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görülmekte olan davanın, HMK’nun 1. ve devamı maddelerinde düzenlenen hükümlere uygun olarak görevsizlik kararı verilerek kesinleştirilmeksizin ve HMK’nun 20.maddesinde ön görülen prosedür yerine getirilmeksizin gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesinin mümkün olmaması karşısında gönderme kararının yok hükmünde olması nedeni ile Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine ait dava dosyasının Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine iadesi ile GÖNDERİLMESİNE,
2-Dava dosyasının Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, yargılamanın Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılmasının gerektiği, usulüne uygun verilmiş bir görevsizlik kararı sonrası dosyanın mahkememize gönderilmemesi nedeniyle iadesine karar verilmiş olması nedeni ile bu aşamada görev ve yetkisi bulunmayan mahkememiz tarafından duruşmada davalı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin kaldırılması ile üçüncü kişi …’ın ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi konusunda mahkememizce bir işlem yapılmasına ve KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Talebin Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
3-Davacı vekiline duruşmada yöneltilen soruya ilişkin açıklamaları ile açıklamada bulunduğu konudaki dilekçelerini sunma konusundaki süre talebinin Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine, mahkememizce bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Mahkememiz esasının gönderme kararı nedeniyle kapatılmasına,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, üçüncü kişi … vekilinin yokluğunda, kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2023

Başkan…
e-imza
Üye …..
e-imza
Üye …..
e-imza
Katip …..
e-imza