Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/403 E. 2022/785 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/403 Esas
KARAR NO : 2022/785

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı Kurum tarafından tanzim edilmiş olan 09.08.2018 tarihli……. nolu , 631,30 TL bedelli ; 10.12..2018 tarihli, … nolu ,528,64 TL bedelli ; 22.11.2017 tarihli , …..nolu 1545,80 TL bedelli faturalara istinaden bakiye 2.135,74 TL alacak ,borçlu tarafça ödeme süresinde ödemediğinden , söz konusu alacağın tahsili için davacı alacaklı kurum tarafından borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından, davalı borçlu aleyhine başlatılan İzmir … İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyasına dair icra takibine, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, huzurdaki dava işbu haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle ikame edildiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun ileri sürmüş olduğu sebepler hukuki mesnetten yoksun olup, dava dilekçesi de oldukça soyut olduğunu, öyle ki, icra takibinde dahi takibe dayanak belge sunmayan davacı, itirazın iptali davasında icra dosyasında var olan belgeler dışında başka belgelere dayanamayacağı gibi dava dilekçesi de oldukça soyut kaldığını, somut olayda davacı alacaklı, iddia olunan borca konu takip talebinde de sözde davacının borçlu olduğunu iddia ettiği faturaları ilgili icra dosyasına sunmadığını, bu nedenle iddia edilen faturaların davada delil olarak kabul edilebilmesi mümkün olmadığını belirterek haksız davanın öncelikle usulden , aksi kanatte esastan reddine, davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Bir davanın veya işin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya uyuşmazlığın 6102 sayılı T.T.K.’da düzenlenen hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya TTK’nun 4.maddesinde( b-c-d-e-f) sayılan dava veya işlerde bulunması yahut özel bir yasal düzenleme ile dava Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi şarttır.
Somut olayda, taraflardan birinin … olduğu, diğerinin davalı tacir olduğu, bir davanın yukarıda belirtildiği gibi ticari dava olabilmesi için, salt bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yetmeyip, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunması gereklidir.
Dava, mutlak ya da nisbi ticari dava olarak tabir edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesi kapsamına girmemektedir. Davacı kurum tacir vasfına haiz ya da ticari işletme sahibi bulunmadığından ve kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla hareket ettiğinden davanın Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre, genel mahkemede çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre; somut olayda davacı taraf tacir olmayıp, sadece davalı tarafın tacir olması, uyuşmazlığı ticari bir iş saysa dahi, ticari bir dava niteliğine getirmeyeceği, uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın ticaret mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasa hükmünün de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevi mahkememize ait olmayıp, genel hükümlere göre çözülmesi gereken ve genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13.HD. 2022/303 Esas ve 2022/417 sayılı Karar)
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza