Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/394 E. 2022/410 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/390
KARAR NO : 2022/415

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … İzmir ili, … bölgesinde gerçekleştireceği inşaat işini … Mühendislik ile anlaştığını ancak sonradan gelişen sebepler üzerine ilgili işin …’tan … İnşaata devredilip aynı zamanda taşeron olarak da kabul edildiğini, … İnşaat, çalışmaların olduğu bölgede kullanılmak üzere müvekkilinden uzun süreli pek çok araç kiraladığını ve geri ödemesini gerçekleştirmediğini, müvekkilinden araç kiralanması sonrasında … tüm hakkedişleri … İnşaata karşı yaptığını ve müvekkilinin alacağının da o hakkedişlerden bir süre karşılanmya başladığını, ancak daha sonrasında iş tekrardan …’a devredildiğini ve tüm hakkedişler durduğunu, bunun üzerine … İnşaatın müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını ve araçların da hemen iade edilmeyip bir süre daha projede kullanıldığını, davalılar projenin borçlarından kaçmak için 3. bir şirket bularak tüm borçlanmaları o şirket üzerinden gerçekleştirdiğini, sonrasında da davalılar 3. kişi şirket olan … İnşaatın tanınmadığı bahanesiyle hiçbir borcu ödememediğini, bu durumun açıkça kötüniyetli olarak borçlardan kaçmak adına böyle bir adım attıklarını gösterdiğini, kaldı ki proje inşaatı, kesinlikle ihale usulü anahtar teslim şeklindeki usule bağlı olmadığını, tüm işlerin yönetiminin … da olup … ve … İnşaat sadece paravan olarak imzaladıklarını, bu sebeple tüm davalılar müvekkilinin borçlarından müteselsilen sorumlu olduklarını, her ne kadar … İnşaata karşı İzmir 5. İcra Dairesinin …/… Esas numaralı icra dosyasıyla icra takibi başlatılmışsa da hiçbir mal varlığı olmamasından ötürü alacağın tahsil edilemediğini, borcun varlığına dair herhangi bir itiraz da söz konusu olmadığını, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla işbu alacağın davalılardan tahsil edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davalı …’nun garantörlüğüne güvenerek … İnşaata araçlarını kiraladığını, davalı …’ya alt yüklenicisi … İnşaat olması sebebiyle 12/01/2022 tarihinde ihtarname gönderildiğini, akabinde 27/01/2022 tarihinde de …’nun cevabi bir ihtarname göndererek “İdaremizde alt yüklenici onayı bulunmayan … İnşaat taahhüt hizmetleri firmanız arasında yapılan sözleşmeden idaremizin bilgisi bulunmamaktadır.” diyerek … İnşaatın alt yüklenci olmadığını iddia ettiğini ancak bu iddiaların mahkemeye sunulacak belgeler ışığında kabulü mümkün olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Müvekkil şirkete ödenmeyen araçların kira ücreti için sonradan artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL alacağımızın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Başvuru …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı … … arasında imzalanan 20/12/2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi,
3-Kadıköy … Noterliği tarafından tanzim olunan 13/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı Alacağın Devri Sözleşmesi,
4-Davalılar arasındaki İzmir İli, … Projesi işine ait olarak düzenlenen ihale evrakları,
5-İzmir 5. İcra Dairesinin 2021/… Esas (Eski 2019/… Esas) numaralı icra dosyası,
6-İzmir İli, … ilçesi, … Projesi işine ait olarak düzenlenen projeler,
7-… tarafından … İnşaat adına hazırlanan Taşeron Hakediş Listeleri,
8-Davacı ile davalı … arasındaki ihtarnameler,
9-Faturalar,
10-Sair deliller
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davacı şirket ile davalı … … arasındaki araç kiralama ilişkisinden kaynaklanan alacağın davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı … … arasında imzalanan 20/12/2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesine binaen davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve ihale sahibi davalı … Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ”Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde ise; ”Ürün kirası kiraya verenin, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.” denilmektedir.
Bu durumda ürün (hasılat kirası), kiraya verenin kiracıya ürün (hasılat) veren bir mal, işletme ya da hakkın kullanılmasını, semerelerinden yararlanılmasını veya işletilmesini belli bir bedel karşılığında terk ettiği kira türüdür. Bir kira sözleşmesinin adi kira mı yoksa ürün kirası mı olduğunun belirlenmesinde kiracının, kiralanan şeyin ürünlerinden yararlanma yetkisi olup olmadığı başlıca ve en önemli kriterdir.
Öte yandan ürün kirasında kira bedelinin üründen bağımsız bir bedel olarak kararlaştırılması hâlinde genel ürün (hasılat) kirasından; buna karşılık kira bedeli, ürünün belli bir hissesi ya da bölümü olarak belirlenmiş ise, katılmalı (iştirakli) ürün kirasından söz edilir (6098 sayılı TBK m. 357; 818 sayılı BK m. 270). Bununla birlikte kira bedelinin karma olarak yani bir kısmı sabit bir miktar, bir kısmının da üründen bir bölüm olarak belirlenmesi de sözleşme özgürlüğü çerçevesinde mümkündür.
O hâlde kiraya veren, kiralanan şeyi, kiracının kiralanandan yararlanmasını ve semerelerini toplamasını sağlayacak ya da işletilmesini mümkün kılacak şekilde teslim etmek ve sözleşme süresi boyunca da bu durumda bulunmakla yükümlüdür. Bu kapsamda kiralananın işletilmesi için gerekli tüm malzemeleri, imtiyazları, ruhsatları teslim etmesi şarttır.
Ticari bir aracın kullanımının plâkası ile birlikte başkasına devredildiği ve aracın bu kişi tarafından kullanıldığı uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
02/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesinde; “Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükmün taşınır-taşınmaz ayrımı olmaksızın tüm kira ilişkilerinde uygulanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Diğer yandan mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Davacı şirket tarafından dava dışı … İnşaat Taahhüt Hizmetleri-… …’ya kiralanan araçların kira bedelleri açısından düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak bedellerinin davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı … … arasında imzalanan 20/12/2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesine binaen davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve ihale sahibi davalı … Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesi talebi ile iş bu davanın ikame edildiği, araç kira ilişkisinden kaynaklanan alacak açısından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ve bu kapsamda mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 12/06/2019 tarih ve 2017/8954 Esas 2019/5334 Karar sayılı ilamında aynen; ”…..taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunmakta olup uyuşmazlık bu araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 08/12/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…..” ibarelerine yer verilmiş ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin temelinde bulunan sebebin görevli mahkemenin tespiti açısından önemi vurgulanmıştır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesinde; ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiş olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesinde düzenlenen arabulucuya başvuru dava şartı bu madde kapsamına girmektedir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Başvuru …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı … … arasında imzalanan 20/12/2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi, Kadıköy … Noterliği tarafından tanzim olunan 13/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı Alacağın Devri Sözleşmesi, davalılar arasındaki İzmir İli, … Projesi işine ait olarak düzenlenen ihale evrakları, İzmir 5. İcra Dairesinin 2021/… Esas (Eski 2019/… Esas) numaralı icra dosyası, İzmir İli, … Projesi işine ait olarak düzenlenen projeler, … tarafından … İnşaat adına hazırlanan Taşeron Hakediş Listeleri, davacı ile davalı … arasındaki ihtarnameler, faturalar ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı … … arasındaki araç kiralama ilişkisinden kaynaklanan alacağın davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı … … arasında imzalanan 20/12/2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesine binaen davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve ihale sahibi davalı … Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, davacı şirket tarafından dava dışı … İnşaat Taahhüt Hizmetleri-… …’ya kiralanan araçların kira bedelleri açısından düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak bedellerinin davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı … … arasında imzalanan 20/12/2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesine binaen davalı … Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve ihale sahibi davalı … Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesi talebi ile iş bu davanın ikame edildiği, araç kira ilişkisinden kaynaklanan alacak açısından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ve bu kapsamda mahkememizin görevli olmadığı, dava şartlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinde düzenlendiği, aynı maddenin 1-c. fıkrasında mahkemenin görevli olmasının yer aldığı, aynı Kanun’un 115. maddesinde ise Mahkemenin dava şartlarının varlığını yargılamanın her aşamasında re’sen gözeteceğinin ve dava şartlarının bulunmaması durumunda davanın usulden reddine karar verileceğinin belirtildiği, belirtilen çerçevede iş bu davaya bakmakla görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, usul ekonomisi ve yargılamanın süratle bitirilmesi ilkeleri nazara alınarak ve takdiren dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde görev dava şartı yokluğu sebebiyle açılan davanın usulden reddine vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20.maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.