Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/382 E. 2023/16 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/382
KARAR NO : 2023/16
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın … tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın oluşumunda dava dışı … plakalı aracın %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta ciddi şekilde hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, kasko hasar dosyası açıldığını ve … tarihinde 30.362,75-TL ödeme yapıldığını ancak müvekkilinin zararının karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL kasko hasar tazminatı bedelinin davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte poliçe limitleri dahilinde tahsiline, 400,00-TL hasar ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline ve 1.350,00-TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın belirsiz ve kısmi taleplerde bulunmasını kabul etmediklerini, iş bu davanın hukuki yarar eksikliği sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirket tarafından yapılan başvuruya istinaden alınan eksper raporuna binaen 30.362,75-TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile taraflar arasındaki borç ilişkisinin sona erdiğini, davacı taraf müvekkili şirkette olabilecek olan herhangi bir alacağından gayri kabulü olarak feragat ettiğini, buna ilişkin mutabakat metni düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davacı … Vergi Kimlik numaralı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu … tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan … numaralı hasar dosyasıx
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
4-… tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
5-… plakalı araca ait trafik tescil kayıtları,
6-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
7-Bilirkişi heyetinin … havale tarihli raporları,
8-Davacı vekilinin … havale tarihli ıslah dilekçesi,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, … tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek hasar bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce yapılan 30.362,75-TL kısmi ödeme bedelinin mahsubu ile bakiye hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … plakalı aracın İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.I maddesinde kasko sigorta poliçesinin konusu düzenlenmiştir. Buna göre kasko sigortasının konusu ”Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının poliçede belirtilen ve karayolunda kullanma izni olan motorlu ve motorsuz kara araçlarından, römork veya karavanlardan iş makinelerinden, lastik tekerlekli traktörler, diğer zirai tarım makinelerinden doğan menfaatin aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır.” şeklinde açıklanmıştır.
Kasko Sigortası Genel Şartlarında teminat altında kabul edilen riskler:
”a)Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması,
b)Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,
c)Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar,
d)Aracın yanması,
e)Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi” olarak düzenlenmiştir. Bunun yanında Genel Şartlarda teminat dışında kalan zararlar arasında düzenlenmeyen rizikolar için de ek kloz ile teminat sağlanabilir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.4 tazminatın ödenmesine ilişkin maddesinde; sigortacının hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorunda olduğu, tazminatın ödeme borcunun herhalde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olacağı açıklanmıştır.
Aracın pert olmasından kaynaklı olarak karşı açılan tazminat davalarında öncelikle sigortalı aracın riziko tarihi itibariyle gerçek değeri tespit ettirilerek, tamirinin ekonomik olup olmadığı, hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi ile tamir ekonomik değilse, aracın halen kimin uhdesinde bulunduğunun belirlenmesi, aracın davacı sigortalıda bulunması halinde, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının belirlenmesi, aracın davalı sigorta şirketinde kalmış olması halinde ise ikinci el piyasa değerinden sovtaj bedelinin mahsup edilmeden zararın belirlenmesi gerekmektedir.
Poliçe düzenleme ve vade tarihinde yürürlükte bulunan 01.04.2013 tarihli Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “3.3. Sigorta Bedeli, Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi” başlığı altında düzenlenen 3.3.2.2. bendinde “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez.
Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır. ” düzenlemesi yer almıştır.
Sigorta Sözleşmeleri Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde, bilgilendirmenin yazılı yapılmasının esas olduğu, sigortacının asgari bilgelendirme yapıldığının yükümlü bulunduğu düzenlenmiştir.
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı … T.C. kimlik numaralı …’ye ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin … ile … tarihleri arasında geçerli olduğu, poliçe teminatının araç başına maddi hasar kalemi açısından 43.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın mahkememizce resen belirlenecek bir otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Genişletilmiş Kasko Sigortası poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, tamirat evrakları ve sair deliller göz önünde bulundurularak, dava konusu olan ve … tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasarın mahiyetinin ne olduğu, hasarın onarımına ilişkin olarak düzenlenen tamirat evraklarının hasar ile uyumlu olup olmadığı, hasarın onarım miktarının ne kadar olduğu, hasar onarım bedeli tazminatından davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce yapılan 30.362,75-TL kısmi ödeme bedelinin mahsubu akabinde bakiye hasar onarım bedeli tazminatının belirlenmesi suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti … havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu kaza sonrasında dosya kapsamında bulunan ekspertiz raporları ve … plakalı aracın hasar fotoğraflarının incelenmesinde, … (…), kamyonetin önden çarpılması ile ön tampon, ön tampon demiri, ön panel, sol ön çamurluk, sol ön kapı, motor kaputu, sağ, sol podya sacı, sağ,sol şase kolu, su radyatörü, klima radyatörü, fan tertibatı, turbo borusu, sağ ve sol farların hasar gördüğünü, dava konusu aracın … tarihindeki kaza sonucunda meydana gelen toplam hasar onarım bedelinin (Yedek Parca+İşçilik) 43.471,00-TL (KDV DAHİL) olduğunu, davalı şirket tarafından dava açılmadan önce yapılan 30.362,75-TL kısmi ödeme bedelinin mahsubu sonrasında 13.107,25-TL (KDV DAHİL) bakiye hasar onarım tazminat bedeli olduğunu mütalaa etmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi heyetinin … havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, davanı kısmi dava olarak ikame edildiği, kısmi dava açılması noktasında alacak veya tazminat miktarı belirli olsa bile alacağının bir kısmını talep etmekte davacı tarafın inisiyatifinin bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafın kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından bahsedilemeyeceği, sigorta şirketinin sigortalısının gerçek zararından sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından araçta oluşan hasar karşılığında her bir parça ve işlemin ve de parça ve işlem bedellerinin ayrı ayrı ve açık bir şekilde belirtildiği, … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporu ile davalı sigorta şirketi nezdinde yaptırılan ve hasar dosyası arasında yer alan ekspertiz raporu dikkate alındığında bilirkişi raporunda belirlenen bedellerin makul olduğu, kısmi ödemenin borcu sona erdiren ifa sebebine esas teşkil etmeyeceği, borcu sona erdiren ifanın zararın tamamını kapsaması gerektiği, talebin İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortasına dayandığı gözetildiğinde kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun herhangi bir önemi bulunmadığı, neticeten davalı vekilinin itirazlarının somut verilere dayanmayan tamamıyla soyut iddialardan oluştuğu anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin … havale tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 13.107,25-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve dava değeri üzerinden ıslah harcını mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmüştür.
Dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından … tarihinde 30.362,75-TL ödeme yapıldığı, belirtilen gerekçeler dahilinde davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi itibariyle temerrüte düştüğü değerlendirilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesinde; ”Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.” hükmüne yer verilmiş olup, avukatlık ücretinin kapsadığı işlere yer verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00-TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00-TL maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın maktu ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davacı … Vergi Kimlik numaralı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu … tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesinin, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evraklarının, yapılan başvuru sonucunda açılan … numaralı hasar dosyasının ve varsa davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtları, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, … tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin … havale tarihli raporları, davacı vekilinin … havale tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın … tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek hasar bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce yapılan 30.362,75-TL kısmi ödeme bedelinin mahsubu ile bakiye hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … plakalı aracın İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının … günü … sıralarında İzmir İli, … ilçesi, …. Sokak istikametinden gelen sürücüsü … idaresindeki … plakalı araç ile …. Sokak İstikametine seyir halinde iken, …. Sokak istikametinde olan sürücüsü … idaresindeki … plakalı araca çarpmanın etkisi ile savrulan … plakalı araçta, istikamette park halinde olan … plakalı araca çarpması sonucunda meydana geldiği, kaza neticesinde davacı şirkete ait araçta oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil olmak üzere 43.471,00-TL olduğu, dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının … tarihi itibariyle davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği, başvuru kapsamında sigorta şirketi tarafından davacı tarafa … tarihinde 30.362,75-TL ödeme yapıldığı, kısmi ödeme bedelinin mahsubu neticesinde davacı tarafın talep edebileceği bakiye hasar onarım bedelinin 13.107,25-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi olan … tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hasar bedeline yönelik maddi tazminat talebinin KABULÜNE, 13.107,25-TL maddi tazminatın, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ve 100,00-TL’sine kısmi ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren, 13.007,25-TL’sine ise ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı … Isıtma Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 895,36-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 80,70-TL harç ve 224,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 590,66-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 68,50-TL elektronik tebligat, 2,25-TL (KEP) posta masrafı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 400,00-TL ekspertiz ücreti, 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı ve 224,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 1.756,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekilinin arabuluculuk faaliyetine ilişkin vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinin reddine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.