Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/343 E. 2022/701 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/343
KARAR NO : 2022/701

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.12.2021 günü davalı …’in maliki olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinee ait ve … plakalı araca arkadan çarptığını, kaza da davacı-müvekkili aracında hasar meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsünün kazada % 100 oranında kusurlu olup, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe numarasıyla ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olduğunu, kaza sonrası sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde ………nolu hasar dosyası açıldığını ve görevlendirilen eksperin iskonto dahil 9.017,75 TL hasar belirlediğini, ancak atanan eksperin uzman görüş raporuna göre müvekkil aracında KDV dahil 16.864,32 TL hasar belirlediğini ve ekspere 650,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkiline eksik hasar ödemesi yapıldığını, müvekkilin aracında değer kaybı da meydana geldiğini, bununda sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini ve alınan eksper raporuna göre araçtaki değer kaybının 12.600,00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacının aracının tamiri için serviste uzun süre kalmış olduğunu ve davacının aracını kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelini davalı araç sahibinin karşılaması gerektiğini, arabuluculuk müessesesinden de sonuç alınamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10,00 TL hasar bedeli,10,00 TL değer kaybı bedeli ve 10,00 TL araçtan mahrum kalma bedeli olmak üzere toplam 30,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibarıyla yürürlükte olan AAÜT (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline, TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli ve HMK 323 madde gereği diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket nezdinde … plakalı aracın …/……poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sigortalı sürücünün kusuru oranında poliçe limiti oranında kusurlu olduğunu, kaza sonrası yapılan başvuru neticesinde 04.02.2022 tarihinde hasar ödemesi yapıldığından davanın reddi gerektiğini, davacı aracın kusurlu olduğunu, araçtaki değer kaybının Genel Şartlara göre hesaplanması gerektiğini, ikame araç bedelinin poliçe kapsamında olmadığını, yasal faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracın 01.04.2021-2022 tarih aralığında … poliçe numarasıyla diğer davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS trafik sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, kaza sonrası ……….nolu hasar dosyası açılarak tazminat ödemesi yapıldığını, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesini talep ettiklerini, yasal faiz talep edilebileceğini, davacının mazruz kaldığı gerçek zarar miktarını kanıtlaması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun ……… Dosya ……. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 30/12/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, yapılan başvuru sonucunda açılan……… numaralı hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-Türkiye Noterler Birliği nezdinde … plakalı araç ile … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
6-Bilirkişi heyetinin 19/07/2022 tarihli raporları,
7-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 30/12/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ye ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli, hasar sebebiyle oluşan değer kaybı ve dava konusu aracın tamirat işlemleri sırasında davacı tarafından edinilmek zorunda kalındığı iddia olunan ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli, değer kaybı bedelinin davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden, davalı … Anonim Şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 15/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı … Anonim Şirketine müzekkere yazılarak, davalı …….T.C. kimlik numaralı …’e ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu 30/12/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı …….. T.C. kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesinin, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evraklarının, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyasının ve varsa davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtların eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 30/12/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu araca ait tamirat evrakları, ekspertiz raporu, dava dilekçesine ekli fotoğraflar ile sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 30/12/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin, hasar kapsamında aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 19/07/2022 tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı ………… Anonim Şirketinin 01.04.2021-2022 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortalı olan, davalı …’in maliki olduğu ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile dikkatsiz ve tedbirsiz olarak araç kullandığından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 67/b ve 47/d maddelerini ihlal ettiğini, … plaka sayılı araç kurallara uygun vaziyette park halinde olduğundan kazaya etken bir davranışı tespit edilemediğinden dolayı atfi kabil kusurlarının bulunmadığını, 30.12.2021 tarihinde meydana gelen kaza sonucu … plaka sayılı araçta değişmesi gereken yedek parçalardan tedarik firmalarından temin edilen yedek parça bedelleri toplamının KDV dahil 3.559,77-TL olacağı ve bu tedarik edilen yedek parça bedellerinin sigorta şirketi tarafından farklı yedek parça tedarik firmalarına ödendiğini, aracın reflektör ve arka tampon braketinin servis tarafından temin edildiği ve temin edilen yedek parça bedeli 143,54-TL ve işçilik bedeli olan 5.860,00-TL’ye KDV ilavesi yapılmayarak servisin yapmış olduğu toplam masrafın KDV hariç 6.003,54-TL olacağını ve bu bedelinde ödenmesi sebebiyle talep edilen hasar bedelinin karşılanmış olduğunu, … plaka sayılı araçta orijinal parça kullanılarak onarım yapılması halinde eksik ödenen hasar bedeli için sigorta şirketinin ilave olarak KDV dahil 7.846,57-TL daha ek hasar ödemesi gerektiğini, … plaka sayılı aracın ikinci el satışı esnasında araçta 5.000,00-TL değer kaybı meydana gelebileceğini, … plaka sayılı araç için 1.400,00-TL ikame araç talebi oluşabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin 09/09/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 14.246,57-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davalı … Anonim Şirketi vekilinin bilirkişi heyetinin 19/07/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, araç sahibi ile araç sürücüsünün farklı olmasının ve aracın sürücü tarafından malikin rızası dışında kullanılıp kullanılmamasının, araç maliki davacının davalı sigorta şirketine başvurması açısından herhangi bir önem teşkil etmediği, hasar onarım bedeli hesabının kaza tarihindeki piyasa şartları esas alınarak yapıldığı dikkate alındığında döviz kurlarındaki yükseliş, ekonomik kriz ve ikinci el araç piyasasındaki yükseliş gözetilerek hakkaniyete uygun bir indirim yapılmasının mümkün olmadığı, davaya konu tazminat kalemlerinin nitelikleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları çerçevesinde değerlendirme yapıldığında hasar onarım bedeline yönelik olarak dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmesi talebinin yerinde olmadığı, raporda değer kaybı hesabı yapılırken bilirkişi tarafından yapılan piyasa araştırması verilerine somut olarak yer verildiği, değer kaybı bedelinin yerleşiş Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olarak mahkememiz ara kararı doğrultusunda usul ve yasa hükümlerine uygun olarak belirlendiği anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davalı …’in … plakalı aracın maliki olduğu dikkate alındığında, davalı …’in dava konusu edilen maddi tazminat talepleri yönünden temerrütünün haksız fiil tarihi itibariyle vuku bulduğu izahtan varestedir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının 04/01/2022 tarihi itibariyle sigorta şirketine tebliğ edildiği, sigorta şirketi açısından temerrütün rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 17/01/2022 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun ……. Dosya ………Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, Davalı ………….. Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 30/12/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, yapılan başvuru sonucunda açılan ……… numaralı hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, Türkiye Noterler Birliği nezdinde … plakalı araç ile … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri, bilirkişi heyetinin 19/07/2022 tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 30/12/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ye ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli, hasar sebebiyle oluşan değer kaybı ve dava konusu aracın tamirat işlemleri sırasında davacı tarafından edinilmek zorunda kalındığı iddia olunan ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli, değer kaybı bedelinin davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden, davalı … Anonim Şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 15/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsünün seyir halinde olduğu sırada kurallara uygun şekilde park halinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait … plakalı aracın hasar gördüğü, davalı tarafın davacı tarafın gerçek zararından sorumlu oldukları dikkate alındığında orijinal parça kullanımı ve KDV bedelinin dahil edilmesi neticesinde araçta oluşan hasar bedelinin 16.864,32-TL olduğu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 9.017,75-TL bedelin mahsubu neticesinde davacı tarafça talep edilebilecek bakiye hasar onarım bedelinin 7.846,57-TL olduğu, oluşan hasar sebebiyle dava konusu araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin ise 5.000,00-TL olduğu, kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın emsali mahiyetinde olan araçların günlük kiralama bedellerinin ortalama olarak 200,00-TL olduğu ve dava konusu araçta oluşan hasarın tamirat süresinin 7 gün olduğu dikkate alındığında ikame araç bedelinin (7*200,00-TL) 1.400,00-TL olduğu, davacı vekilinin 09/09/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 14.246,57-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, belirtilen gerekçeler dahilinde davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Hasar bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 7.846,57-TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden, davalı … Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 17/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı … Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
b)Değer kaybı bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 5.000,00-TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden, davalı … Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 17/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı … Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
c)İkame araç bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 1.400,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 30/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 973,18-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 80,70-TL harç ile 242,80-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 649,68-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 52,00-TL elektronik tebligat, 31,00-TL tebligat, 3,00-TL kep posta masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı, 242,80-TL tamamlama harcı ve 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplamda 1.901,70-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsinlen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip…
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸