Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/280 E. 2022/583 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/280
KARAR NO : 2022/583

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. (acente), davalı … Sigorta A.Ş. (sigorta şirketi) ile aralarında düzenlenen 12.07.2016 tarihli aracılık sözleşmesi ile acentelik ilişkisine başladığı, davalı sigorta şirketi, müvekkil acenteye 04.01.2021 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile sözleşmeyi feshetme kararı aldığını ve aradaki sözleşmenin, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3. ayın sonunda feshedilmiş olacağını belirttiği, feshin gerçekleşmesinden sonra da acentelik işlemlerinin yapılabilmesi için verilen vekaletnameye ilişkin azilname tebliğ edildiği, fesih gerekçesi olarak herhangi bir ayrıntı belirtilmeden “performans düşüklüğü” ileri sürüldüğü, bu performans düşüklüğünün 29.06.2020, 18.08.2020 ve 20.10.2020 tarihli yazılar ile bildirildiği ancak performansta davalı şirket beklentilerini karşılayan herhangi bir değişiklik olmadığı belirtildiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla performans düşüklüğünün fesih yönünden haklı neden olarak ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi performansa ve şirket beklentilerine ilişkin yeterli açıklama yapılmadan ileri sürülen soyut ve subjektif bir kıstasa dayalı bu iddiaya itibar edilerek feshi haklı göstermenin kabulü de mümkün olmadığı, davalarının ve denkleştirme istemlerinin kabulüne, alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirlememiz bu aşamada mümkün olmadığından, davalı şirket kayıtları ve yine davalı şirketçe sunulacak veriler ışığında veya tahkikat (bilirkişi incelemesi vb.) sonucunda alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda talebimizi arttırmak üzere HMK 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açtıkları davalarında şimdilik müvekkil acente lehine 500-TL portföy tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki sözleşmesinin yanı sıra yine Müvekkil Şirket adresi … Mah. … Cd. No:…/… …/… olduğu, davanın genel yetki kuralı uyarınca İstanbul Çağlayan Adliyesinde açılması gerektiği, davacı yan tarafından sunulan sözleşmenin, “fesih ve sonuçları” başlıklı 12. maddesi gereğince müvekkil şirket tarafından sözleşme haklı sebeple feshedildiği, acentelik sözleşmesi davacının kusuru ile haklı sebeple feshedildiğinden davacının portföy tazminat hakkı bulunmadığı, davacı tarafından acentelik faaliyeti gereği gibi yapılmadığından müvekkil şirket açısından haklı fesih şartları oluştuğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5.maddesinde; “Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 6.maddesinde ise; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yetki itirazının ileri sürülmesi hususu ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19.maddesinde; “.. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde belirlenmiştir.
Davalı vekili 13/05/2022 havale tarihli yetki itirazını bildiren cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunarak, yetki sözleşmesinin yanı sıra yine Müvekkil Şirket adresi … Mah. … Cd. No:…/… …/İSTANBUL olduğu, davanın genel yetki kuralı uyarınca İstanbul Çağlayan Adliyesinde açılması gerektiğini belirterek yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Yetki itirazının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosyanın incelenmesinden, davalı şirket adresinin …/İstanbul olduğu, taraflar arasında imzalanan 12/07/2016 tarihli acentelik sözleşmesinin “İhtilafların Halli” başlıklı 21. maddesinde “İş bu sözleşmenin tatbikinden dolayı Acente ile … Sigorta arasında ortaya çıkabilecek itilafların hallinde … Sigorta’nın iş merkezi olan İstanbul (Merkez) Mahkemeleri ile İcra Müdürlükleri yetkilidir.” hükmünün yer aldığı, tarafların kendi aralarında belirledikleri yetki şartı ile İstanbul (Merkez) Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerini yetkilendirdikleri, tarafların tacir olduğu ve aralarında yazılı sözleşme yapmış olmaları dikkate alındığında söz konusu yetki şartının geçerli olduğu, buna göre söz konusu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda mahkememizin yetkili olmadığı, bu itibarla davalının yetki itirazının süresinde ve usulünce yapıldığı anlaşıldığından HMK 114-115 maddeleri gereğince yetki yönünden dava şartının mevcut olmadığı kanaatine varılmış ve mahkememizin yetkisizliğine yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olması ve Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1/ç) maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın kesin yetkili ve görevli İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)