Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/413 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/28
KARAR NO : 2022/413

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait … Mersis Numaralı … Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinin kuruluşu aşamasında oluşturulan 300 adet hamiline hisse senedininin kaybolmak suretiyle zayi olduğunu belirterek müvekkillerine ait … Mersis Numaralı … Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinin kuruluşu aşamasında oluşturulan 300 adet hamiline hisse senedininin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davacılara ait … Mersis Numaralı … Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinin kuruluşu aşamasında oluşturulan 300 adet hamiline hisse senedinin zayi olması nedeniyle iptali talebine ilişkindir.
DELİLLER :
1-Davacılara ait … Mersis Numaralı … Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinin kuruluşu aşamasında oluşturulan 300 adet hamiline hisse senedine ait kayıtlar,
2-Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi tarafından yapılan ilanların yer aldığı gazeteler,
3-Sair deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651. maddesi “Kıymetli evrak zayi olduğu taktirde mahkeme tarafından karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanı ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Zayi nedeniyle çek iptali davası açılabilmesi için öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. ve 781. maddeleri uyarınca yasal unsurlara haiz bir çekin bulunması esastır. Bu unsurlara haiz olmayan bir belgenin kambiyo senedi vasfı taşımaması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca zayi nedeniyle iptali istenilemez.
Türk Ticaret Kanunu’nun 818. maddesinde poliçeye ilişkin hangi hükümlerin çek hakkında da uygulanacağına dair düzenlemeye ver verilmiştir. Bu düzenlemede yapılan atıf uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nun poliçenin iptaline dair 757 ilâ 763. maddeleriyle 764. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin çekin iptalinde de uygulanması zorunludur.
Zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali, kıymetli evrakta hak ile çek arasındaki sıkı bağlılığın, çekin zayi edilmesi halinde ortaya çıkaracağı haksızlıkları önleme ihtiyacından doğmuştur, yetkili hamil veya lehtar tarafından zayi edilen çekin hak sahipliğini teşhis fonksiyonunu ortadan kaldırarak ve dilekçe sahibinin söz konusu hakka sahip olduğu konusunda bir karine yaratarak bu hakkı çekişmesiz olarak talep etmesini sağlamaya yönelik nizasız kaza yani hasımsız dava konusu bir işlemdir. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilecek iptal kararı ile birlikte borçlu, bono, poliçe veya çeki ibraz edilmeden ödeme imkanına kavuşmaktadır (Özkan Gültekin, Öğretide ve Uygulamada Kıymetli Evrakın Ziya ve İptali, Ankara-2006, s.51).
Kıymetli evrak iptali veya çek iptali davalarında amaç, kıymetli evrakı ibraz mecburiyetinde olan ve çekin zilyetliğini kaybetmesi nedeniyle bu zorunluluğu yerine getiremeyen lehtar veya hamile hakkının mevcudiyetini kanıtlamak bakımından bir imkan sunmak, aynı zamanda lehtar veya hamilin çeki ibraz edememekten dolayı alacak hakkını kullanmaktan mahrum kalmasını önlemektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757. maddesinde kıymetli evrakın iptali ve önleyici önlemler konusunda düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenleme uyarınca kıymetli evrakı iradesi dışında elinden çıkan kişi muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesi amacıyla ödeme yeri veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurabilir. Mahkeme, ödemeyi men eden kararında ayrıca muhataba vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdii etmeye izin verir ve tevdii yerini gösterir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 758. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca poliçeyi eline geçiren kişinin bilinmesi durumunda mahkeme dilekçe sahibine iade davası için uygun bir süre vereceği düzenlenmiş, verilen süre içinde dava açılmazsa mahkemenin muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı belirlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 759. maddesi hükmüne göre de poliçeyi eline geçiren kişinin bilinmemesi halinde poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/04/2012 tarih ve 2012/4860 Esas 2012/6267 Karar sayılı ilamı ile de kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirlenmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/11-1884 Esas 2015/1059 Karar sayılı ilamında aynen; ”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
” (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesi uyarınca;
”Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2 maddesi uyarınca, kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptalini karar verilmesini isteyebilir.” denilmiştir.
Anılan maddeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca, çekin iptaline ilişkin dava açma hakkı, çeki kaybeden yetkili hamile aittir. Çekin hamili çekin iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebilir.
Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dava dilekçesine ekli çek sureti göz önünde bulundurulduğunda, davacının dava konusu çeki yetkili hamil sıfatıyla elinde bulundurduğu ve dava konusu çeke ilişkin çek iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu ortadadır.
Mahkememizce, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 35.maddesi gereğince Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde gerekli ilanlar yapılmış ve yine aynı kanunda belirtilen süreler içerisinde mahkememize herhangi bir başvuru yapılmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları, davacılara ait … Mersis Numaralı … Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinin kuruluşu aşamasında oluşturulan 300 adet hamiline hisse senedine ait kayıtlar, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi tarafından yapılan ilanların yer aldığı gazeteler ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacılar vekilinin dava konusu hisse senetlerinin zayi olması sebebiyle iptali talebi ile iş bu davayı ikame ettiği, davacıların dava konusu hisse senetlerinin sahipleri olduklarını ve iş bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, dava konusu hisse senetlerine ilişkin olarak usulüne uygun olarak yapılan ilanlara rağmen mahkememize herhangi bir başvuru yapılmadığı, belirtilen sebepler dahilinde dava konusu hisse senetlerinin zayi olduklarının kabulünün gerektiği anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davacılara ait … Mersis Numaralı … Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinin kuruluşu aşamasında oluşturulan 300 adet hamiline hisse senedinin zayi olmaları sebebiyle İPTALİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken harç davanın açılışı sırasında peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.