Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/278 E. 2022/708 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/278
KARAR NO : 2022/708

DAVA : Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkının Kullandırılması İstemli (TTK’nun 614. Maddesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkının Kullandırılması İstemli (TTK’nun 614. Maddesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi …’nın vefatı sonrasında şirketteki paylarının miras yoluyla intikal ettiğini, davacıların toplam payının oranının %50 olup, şirketin kalan %50 payının şirketi münferiden temsile yetkili …’ya ait olduğunu, daha önce davacıların murisi ile yetkili …’nın münferiden temsile yetkili olmalarına rağmen … tarihli kararla ortak …’nın tek yetkili seçildiğini, davacıların amcası olan …’nın münferiden yetkili seçilmesinden sonra davacılara olan tutum ve davranışlarını kısa sürede değiştirip davacıları şirkete kabul etmediğini, şirketin işleri ve hesapları hakkında bilgi ve belli konularda inceleme yapılmasına izin vermediğini, davacılardan …’nun davalı şirketin faaliyet alanında uzman ve yetişmiş bir insan olmasına rağmen babasının fabrikasında çalışamaz ve barınamaz hale getirildiğini, şirket yetkilisinin, şirketin zararına olacak şekilde haksız kazanç sağlamak amacına yönelik olarak yetkisini kullandığının istihbar olunduğunu, şirketin yüksek miktarlarda bankalara borçlandığının haricen öğrenildiğini, bunun üzerine davacıların 14/01/2022 tarihli ihtarname ile TTK 614.maddesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme haklarının kullanılması kapsamında talepte bulunduklarını, davalı şirket tarafından keşide edilen 21/01/2022 tarihli cevabi ihtarnamede yalnız 2020 yılına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile 31/12/2020 tarihli bilançosunun incelemek üzere 09/02/2022 tarihinde saat 14.00da şirket merkezinde hazır edileceğinin, bunun dışındaki belgelerin ticari sır ve KVKK hükümleri gereği incelemeye hazır edilmeyeceğinin bildirildiğini, bunun üzerine davacıların 25/01/2022 tarihli ihtarname ile ikinci kez talepte bulunduklarını, davalı şirketin 02/02/2022 tarihli cevabi ihtarnamesinde önceki cevaba uygun nitelikte cevap verilerek inceleme taleplerinin kısmen reddedildiğini, bu cevaplarla şirketin 2021 yılı ticari defterleri ile bilançosu başta olmak üzere diğer talep edilen bilgi ve belgelerin hiçbir haklı gerekçe olmadan incelenmesinden kaçındığını, davacılar tarafından bu kez 09/02/2022 tarihli üçüncü ihtarname ile önceki ihtarnamelerde incelenmesi talep edilen belgelerin incelenmesi gündemiyle 2021 yılı olağan genel kurulunun toplanmasının talep edilip aksi takdirde TTK 614.maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması için mahkemeye başvurulacağının ihtar edildiğini, davalı şirketin 10/02/2022 tarihli cevabi ihtarnamesinde önceki cevaplarını tekrar ederek davacıların talebini reddettiğini, ardından 11/02/2022 tarihli ihtarname ile … tarihinde saat 10.00da yapılacak olağanüstü genel kurulda davacıların isteminin karara bağlanacağının bildirildiğini, 15.02.2022 tarihinde keşide ettikleri ihtarname ile cevabi ihtarnamelerde dile getirilen red gerekçelerinin haklı olmadığının, şirket müdürünün sıfat ve sorumluluğundan doğan haklarını kötüye kullandığının belirtilerek TTK’nun 614.maddesinde düzenlenen hakkın kullanılması amacıyla 2021 yılı olağan genel kurulunun usulüne uygun derhal toplantıya çağrılmasının talep edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen 17/02/2022 tarihli cevabi ihtarnamede, 09.02.2022 tarihli ihtarnamede belirtilen gündem maddelerinin 23/03/2022 tarihinde yapılacak olağanüstü genel kurul gündemine aynen işlendiği için davacıların mahkemeye yapacakları başvurunun konusuz kaldığının ileri sürüldüğünü, … tarihinde saat 10:00’da davalı şirketin merkez adresinde davacıların bilgi alma ve inceleme hakları kapsamında tek gündem maddesi ile olağanüstü genel kurulun toplandığını, toplantıda davacıların talep ettiği şekli ile bilgi alma ve inceleme hakkı ortakların oyuna sunulmuşsa da şirket yetkilisinin olumsuz oy kullanması nedeniyle yeter sayıda olumlu oy çıkmamasına bağlı olarak talebin reddedildiğini ve davacıların inceleme yapılmasını talep ettiği bankalara yönelik muavin kayıtları, stoklar hesabının alt açılımını gösteren muavin kayıtları, çek ve ödeme emirlerine ilişkin dökümler, şirketin çalıştığı firmalara yönelik cari hesap dökümleri, şirket ortaklarının hesap hareketlerini gösteren muavin kayıtlarının gizlilik esası gereği sakınca bulunduğu sebebi ile incelenmesinin kabul edilmediğini, bunların yanında şirket aktifinde yer alan arsa, arazi, bina, tesis, makine, cihaz, taşıt ve demirbaşların detaylarını gösteren muavin kayıtları, ilgili bankalardan alınan kredi borçlarını gösteren muavin kayıtları gibi incelenmesine izin verilmeyen belgelerin inceleme taleplerinin reddedilmesinin ve talebin kısmen kabul edilmesinin göstermelik ve kötü niyetli bir tutum olduğunu, Halk Bankası tarafından alınan krediyle ilgili bildirimin müvekkillerinin taleplerinin haklılığını ortaya koyduğunu, davalı şirketin incelenmesine izin verdiği belgelerin incelenmesinin diğer talep ettikleri belgeler incelenmeden hiçbir anlamının bulunmadığını, reddedilen belgelerin ticari sır niteliğinde olmadığını, müvekkillerinin sahip olduğu pay oranı itibariyle de ticari sır kavramına dayanılmasının haksızlık olduğunu, ihtarnamelerde incelemenin şahsen yapılacağına ilişkin ifadelerin de kötü niyetli olup hakkın etkin şekilde kullanılması için en azın bir mali müşavirle incelemenin yapılması gerektiğini bildirmiş, ihtarnamede talep ettikleri defter, kayıt ve belgelerin bir yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir uzman vasıtasıyla, şirket merkezinde veya uygun görülen bir yerde incelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacıların 14/01/2022 tarihli ihtarname ile TTK’nun 614. Madde uyarınca talepte bulunduklarını, 21/01/2022 tarihli cevabi ihtarname ile talep edilen defter ve belgelerin 11/02/2022 günü saat 11:00’de hazır edileceğinin bildirildiğini, ihtarnamede belirtilen zamanda defter ve kayıtların hazır edilmesine rağmen davacıların incelemeye gelmediklerini ve bu konuda tutanak tutulduğunu, teslim tutanağının aynı gün taraflara ihtarname ile iletildiğini, … tarihinde talebin görüşülmesi için olağanüstü genel kurulun toplanacağının ihtar edildiğini, davacıların ihtarname ile bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında belirttikleri gündem maddesinin de yer aldığı 2020 yılı olağan genel kurulunun toplantıya çağırılmasını ihtar ettiklerini, 2020 ve 2021 yıllarına ait olağan gelen kurul toplantılarının … ardından gerçekleştirilecek olup, o sürece kadar davacıların talebi ile ilgili gündem maddesiyle olağanüstü genel kurul çağrısı yapıldığını, gündemin ilan edildiğini, 23/03/2022 tarihinde olağanüstü genel kurulunun gerçekleştirildiğini, toplantı tutanağında belirtilen 8 maddeden ibaret evrak ve belgelerin tüm ortaklara birer suretinin 25/03/2022 tarihinde davacılar vekilinin ofisinde imza karşılığı teslimine karar verildiğini, ardından davacılar vekiline ilgili defterlerin teslim edildiğini, teslim edilen belgeler ile TTK’nun 614.maddesi kapsamında bilgi alma ve inceleme hakkının yerine getirildiğini, müvekkilinin hiçbir surette davacıların bilgi alma ve inceleme hakkını kısıtlamaya yönelik davranmadığını, teslim edilen defter ve belgelerle; ortaklar karar defterindeki 1991 yılından bu yana alınan tüm kararların birer örneği verilerek şirketin geçmişten itibaren tüm işleyişi, ortaklar pay defterindeki tüm sayfaların örneğinin verilerek şirketin ortaklık yapısı, şirketin kamu kurumlarına borcu olmadığına dair güncel resmi yazı örneklerinin verilerek şirketin borç durumu ile davacıların 6183 Sayılı Kanundan kaynaklı sorumluluklarının olmadığı, şirket adına çekilen tüm banka kredileri, güncel borç dökümleri ve ödeme planlarının dökümü ile birlikte verilerek davacıların şirketin güncel borç durumu ile murislerinin şahsi kefaletlarinden doğan sorumlulukları, 31/12/2020 ve 31/12/2021 tarihli bilançolar verilerek şirketin tüm aktif ve pasifi hakkında detaylı bilgi sahibi olmalarının sağlanması yanında şirket adına kayıtlı fabrikanın tapu suretinin verilerek şirket taşınmazı, şirket adına kayıtlı tüm araçların ruhsat örneklerinin verilerek şirket araçları, şirketin sahibi olduğu tüm makina, ekipman ve cihazların marka model bilgisi içerecek şekilde dökümünün verilerek demirbaşlar hakkında detaylı bilgi sahibi olmalarının sağlandığını, buna göre bir ortağın şirketin aktifi-pasifi, güncel durumu, elde ettiği geliri, alacağı-borcu, malvarlığının dökümü ile beraber hissesinin değerini hesap edebileceği her türlü bilginin davacılara sunulduğunu, TTK’nun 614.maddesinde tanımlanan bilgi alma ve inceleme hakkının fazlasıyla yerine getirildiğini, davacılarca talep edilen ancak … tarihli genel kurul kararı ile sunulmasına karar verilmeyen bilgi ve belgelerin 2020–2021 yıllarına ilişkin çalışılan bankalara yönelik muavin kayıtları, şirketin çalıştığı firmalara yönelik olarak … bağlantılı cari hesap dökümleri, şirkete verilen çek ve ödeme emirlerine ilişkin dökümler, şirketin dönem sonu itibariyle stok hesabının alt açılımlarını gösteren muavin kayıtları, şirket ortaklar hesabı hareket dökümleri olup bu belgelerin ticari sır kapsamına girdiği ve sunulmasında zarar ihtimali bulunduğunun değerlendirildiğini, TTK’nun 613.maddesinde ortakların şirket sırlarını korumakla yükümlü olduklarının, TTK’nun 614.maddesinin 2.fıkrasında ise ortağın elde edeceği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanma ihtimali varsa müdürlerin bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebileceklerinin düzenlendiğini, şirketin ticari sır netiliğindeki bilgilerini korumak ve saklamanın şirket müdürünün yükümlülüğü olduğunu, bu bağlamda müdürlerin görevleri icabı öğrendikleri ve gizli kalmasında şirketin menfaatinin bulunduğu tüm bilgi ve işlemlerin sır kapsamında olup bunların haklı gerekçe bulunmadıkça şirket ortakları dahil üçüncü kişilerle paylaşılmaması gerektiğini, davacıların talep ettiği belgelerin şirketi diğer şirketlerden farklı kılan, gizli tutulması gereken bilgiler olduğunu, bu bilgi ve belgelerin verilmesi durumunda şirket zararının doğma ihtimalinin bulunduğunu, bilgi ve belgelerin rakip firma ve kurumlara verilmesi önünde bir engel bulunmadığını, bu nedenle şirket müdürü ve genel kurulun talep edilen evrakların TTK. 614/2 kapsamında verilmemesi yönündeki kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, şirket yetkilisi …’nın … tarihli genel kurul öncesinde münferiden süresiz olarak yetkili olduğu gibi genel kurul toplantısında alınan kararla yeniden süresiz şekilde münferiden yetkili seçildiğini, kararın davacıların da oylarıyla oy birliği ile alındığını, dava dilekçesindeki iddialarının bu nedenle çelişkili olduğunu, bu hususun davacıların şirket yetkilisine haksız ve hukuk dışı şekilde husumet beslediklerinin ve istifadelerine sunulabilecek şirkete ait ticari sır niteliğindeki kayıt ve belgeleri de kötüye ve şirket zararına olacak şekilde kullanabileceklerinin açık göstergesi olduğunu, davacı …’nun … ve … tarihleri arasında şirkette fabrika müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı dönemde hiçbir defter, kayıt ve evrakın kendisinden saklanmadığını, buna rağmen davacının zaman içinde tavırlarının iyi niyetli olmaktan uzaklaşıp tamamen çatışmacı bir hal aldığını, hiçbir yetkisi bulunmayan kişiye şirkete ait defter, kayıt ve belgelerin gönderilmesini talep ettiğini, davacılar tarafından incelenmesi talep edilen belgeler arasında davacıların kar payını talep edebilmeleri, genel kurula görüş beyan edip oy kullanabilmeleri, şirket müdürünü ibra edebilmeleri veya şirketteki paylarının gerçek değerini öğrenmeleri ile doğrudan ilintili olmayan evrakları havi olduğunu, talep edilen bilgi ve belgelerin davalı şirketin ticari ilişkilerini ve üçüncü kişilerin bilgilerini kapsadığını, Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun kapsamında söz konusu bilgi ve belgelerin davacılara verilmesinin verilerin yasaya ve üçüncü kişilerin onayına aykırı olarak işlenmesine sebebiyet verecek olup, üçüncü kişiler tarafından şirketin ilgili kurum ve mercilere şikayeti sonrası hem itibar hem de maddi kayıpların yaşanmasının muhtemel olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, TTK’nun 614. maddesinde düzenlenen bilgi edinme hakkı kapsamında; davacıların ortağı oldukları limited şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması istemine ilişkindir.
Davalı limited şirket olup, davacılar şirket ortaklarıdır. Şirketin davacılar adına kayıtlı yarı payı dışında kalan diğer yarı payının sahibi, ortak ve şirketi münferiden temsile yetkili …’dır. …, davacıların amcası olup, şirketin, davacıların babası ile amcaları … tarafından yarı paylarla kurulduğu, davacıların babası ve amcaları …’nın şirketi münferiden temsile yetkili oldukları, babalarının ölümünden sonra davacıların miras yoluyla şirket ortağı oldukları ve davacıların da kullandıkları olumlu oy ile … tarihinde yapılan toplantıda …’nın davalı şirketi münferiden temsile yetkili olarak seçildiği uyuşmazlık konusu değildir.
Davacıların, şirketin yarı paylı ortakları olmaları nedeniyle TTK’nun 614(1) maddesi uyarınca; şirket müdürlerinin, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi talep etme ve belirli konularda inceleme yapabilme hakları her zaman mevcuttur. Bu hakkın kaldırılması veya sınırlandırılması da mümkün değildir. Bilgi alma ve inceleme hakkının yalnız TTK’nun 614.maddesinin 2.fıkrası uyarınca ortağın elde ettiği bilgileri, şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesinin bulunması durumunda şirket müdürlerinin, ortağın bilgi alma ve inceleme hakkını gerekli ölçüde engelleyebilmesi mümkündür. Engelleme hakkı, aynı fıkrada genel kurulun kararına tabi tutulmuş, 614.maddenin 3.fıkrasında ise genel kurulun, ortağın bilgi alma ve inceleme hakkını haksız yere engellemesi durumunda ortağın istemi üzerine bu hakkın kullanılıp kullanılamayacağına mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir.
Bilgi alma talebinin gerekçelendirilmesi zorunlu olmamakla birlikte talebin muhatabının bilgi verebilmesi veya hangi ölçüde bilgi vereceğini belirleyebilmesi ve bu hakkın olup olmadığını takdir edebilmesine olanak sağlayacak ölçüde muayyen olması gerekir. Bilgi almanın, pay sahipliği haklarının kullanılması için gereklilik arz etmemesi veya talebin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması halini oluşturması durumlarında talep reddedilebilir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan delil ve belgeler ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarıyla, davacıların, davalı şirketten TTK’nun 614. maddesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmak için ihtarname ile davalı şirkete başvurdukları, ihtarnamede hakkın kullanımına uygun şekilde bilgi edinme ve inceleme hakkının hangi nedenlerle istendiği ile hangi defter, kayıt ve belgelerin incelenmesinin talep edildiğinin somut ve anlaşılır şekilde açıklandığı, taraflar arasında birden çok keşide edilen ihtarnameler sonrasında bir kısım defter ve belgelerin davacılar vekiline teslim edildiği, davacıların teslim edilen defter ve belgeleri yeterli görmemeleri nedeniyle tekrar talepte bulundukları, yalnız bilgi alma ve inceleme hakkı ile ilgili olarak olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı, toplantıda davacıların incelemeyi talep ettiği bir kısım defter ve kayıtların yasada aranan çoğunluk oyunun sağlanamaması nedeniyle reddedildiği açıktır. Yaşanan bu gelişmelere göre TTK’nun 614. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında öngörülen başvuru yollarının tüketildiği 3.fıkra uyarınca davacıların, dava açma hakkının doğduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; davalı tarafça şirkete ait defter ve belgelerin bir bölümünün davacılara sunulmasına rağmen talep edilen diğer defter ve kayıtlar yönünden, davalı tarafın dayandığı ret sebeplerinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde davacılara sunulmayan defter ve belgeler için gerekçe olarak; sunulan defter ve belgeler dışındaki reddedilen bilgi ve belgelerin, davacıların kar payını talep edebilmeleri, genel kurula görüş beyan edip oy kullanabilmeleri, şirket müdürünü ibra edebilmeleri veya şirketteki paylarının gerçek değerini öğrenmeleri ile doğrudan ilintili olmayan ve şirketi diğer şirketlerden farklı kılan, gizli tutulması gereken bilgiler olup, davacılara teslim edilen belgelerin, davacıların ortaklık haklarını kullanabilmeleri açısından yeterli olduğu, reddedilen bilgi ve belgelerin verilmesi durumunda şirket zararının doğma ihtimalinin bulunduğu, davacıların şirket yetkilisine haksız ve hukuk dışı şekilde husumet beslemeleri ve davacı …’nun hiçbir yetkisi bulunmayan kişiye şirkete ait defter, kayıt ve belgelerin gönderilmesini talep etmesi nedeniyle bilgi ve belgelerin rakip firma ve kurumlara verilmesi önünde bir engel bulunmadığı, talep edilen bilgi ve belgelerin davalı şirketin ticari ilişkilerini ve üçüncü kişilerin bilgilerini kapsadığı, Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bilgi ve belgelerin davacılara verilmesinin, verilerin yasaya ve üçüncü kişilerin onayına aykırı olarak işlenmesine sebebiyet verecek olup, üçüncü kişiler tarafından şirketin ilgili kurum ve mercilere şikayeti sonrası hem itibar hem de maddi kayıpların yaşanmasının muhtemel olduğu iddialarına dayanmıştır.
Davalı şirket, limited şirket olup, tüm ortaklar arasındaki yakın akrabalık ilişkisi, davacıların ortaklığından önce şirketin yarı paylarla davacıların babası ile amcalarının paydaş oldukları, davacıların babalarının ölümü nedeniyle kısa bir süre önce şirket ortağı oldukları ve şirketin yönetimiyle ilgili yetkilerinin bulunmaması nedeniyle şirketin mali durumu, iş ve işleyişi, müşteri ilişkileri, yapacağı yatırımlar ve gelecekteki plan ve projeleri gibi bütün şirket iş ve işlemleriyle ilgili bilgi alma ihtiyaçlarının bulunduğu, davacıların toplam pay oranlarının, dava dışı şirket yetkilisi ile aynı oranda olduğu ve ortak sıfatıyla, davalı şirket yetkilisi kadar şirketin hak ve borçlarından sorumluluklarının bulunduğu, Türk Ticaret Kanununda düzenlenen ortakların hakları ve sorumlulukları çerçevesinde, davacıların da gelecekte şirketin yönetimine katılma, rüçhan hakları, kar hakkı, intifa ve rehin hakkı, ek ödeme yükümlülüğü, yan edim yükümlülüğü, bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağı gibi hak ve sorumlulukları göz önünde tutulduğunda TTK’nun 614(2) maddesinde düzenlenen ortağın elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesiyle bilgi alma hakkının gerekli olması ve hakkın kötüye kullanılmaması koşulları dışında her zaman şirketin hakları, borçları, işleyişi, yaptığı işlerle ilgili tatmin edici ve detaylı bilgi alma ve inceleme haklarının bulunduğu tartışmasızdır. Somut olay yönünden bu noktada kanunda belirtilen tehlikenin varlığının bulunup bulunmadığı, davacıların kötü niyetle talepte bulunup bulunmadıkları ve bu hakkın kullanımının gerekli olup olmadığı, uyuşmazlığın çözüm noktalarıdır.
Davalı tarafça, davacı tarafın talep ettiği defter ve belgelerin sunulmama nedenleri olarak soyut gerekçeler sunulmuş, somut bir tehlikenin varlığından ve bu varlığa ilişkin maddi olaylardan söz edilmemiştir. Davacıların aynı alanda rekabet eden bir şirket veya işletme sahibi oldukları ya da bu nitelikte bir şirkette veya iş yerinde çalıştıklarına dair bir iddiada bulunulmadığı gibi bu yönde bir delil de toplanmamıştır. Bunun dışında davacıların, elde edecekleri bilgileri açıklayacakları veya şirketin zararına olacak şekilde kullanacaklarına ilişkin emareler dile getirilmediği gibi verilmeyen defter ve belgelerin hangi neden ve verilerle ticari sır kapsamında bulunduğuna dair davalı tarafça tatmin edici bir açıklamada da bulunulmamıştır.
Dava ve cevap dilekçelerinde karşılıklı olarak aksine iddialarda bulunulmuş ise de; dile getirilen iddiaların, taraflar arasında oluşan şahsi ve akrabalık ilişkileri ile şirketin iş ve işleyişiyle ilgili anlaşmazlık veya husumetin somut ve önemli bir olaya dayanmamış olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde bir önemi olmadığı gibi davalı tarafın, cevap dilekçesinde, davacılara teslim edilen defter ve belgelerin ortaklık haklarını kullanabilmeleri açısından yeterli olduğuna ilişkin iddiasının, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporu ile haklı olmadığının belirlenmesi yanında dosyada toplanan tüm deliller ve davalı şirketin ortaklık yapısı ve niteliği itibariyle de haklı olmadığı, reddedilen bilgi ve belgelerin verilmesi durumunda şirket zararının doğma ihtimalinin bulunduğu iddia edilmiş ise de; bu yöndeki iddianın, soyut olarak dile getirilip hiçbir somut maddi vakıa veya emare dosyaya sunulmamıştır.
Cevap dilekçesinde; davacıların, şirket yetkilisine haksız ve hukuk dışı şekilde husumet besledikleri ve davacı …’nun hiçbir yetkisi bulunmayan kişiye şirkete ait defter, kayıt ve belgelerin gönderilmesini talep etmesi nedeniyle bilgi ve belgelerin rakip firma ve kurumlara verilmesi önünde bir engel bulunmadığına ilişkin iddia ret nedeni olarak gösterilmiş ise de; davacı …’nun davalı şirkete ait işletmede üst düzeyde yetkili olarak bir süre çalıştığı, bu sırada bütün defter ve kayıtların elinde bulunduğunun cevap dilekçesinde dile getirildiği, buna göre bu konudaki ret gerekçesinin, bu açıklama ile çelişmesi yanında davacı …’nun TTK’nun 613(1) maddesindeki yükümlülüğe aykırı davrandığı ve çalıştığı dönem içindeki edindiği bilgileri üçüncü kişiler yararına ve şirketin zararına kullandığı veya kullanma teşebbüsünde bulunduğuna ilişkin hiçbir somut iddianın dile getirilmediği gibi aynı davacının şirkette hiç yetkisi bulunmayan kişiye defter, kayıt ve belgeleri inceletmeye ilişkin davranışının TTK’nun 613.maddesinde düzenlenen yükümlülüklerine ve yasağa aykırı davrandığının kabulünü gerektirir nitelik ve içerikte bir davranış niteliğinde sayılmasının mümkün olmadığı açık olmakla davalı tarafın aksi yöndeki iddialarında haklılık görülmemiştir.
Cevap dilekçesinde bir başka gerekçe olarak talep edilen bilgi ve belgelerin, davalı şirketin ticari ilişkilerini ve üçüncü kişilerin bilgilerini kapsadığı, Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bilgi ve belgelerin davacılara verilmesinin, verilerin yasaya ve üçüncü kişilerin onayına aykırı olarak işlenmesine sebebiyet verecek olup, üçüncü kişiler tarafından şirketin ilgili kurum ve mercilere şikayeti sonrası hem itibar hem de maddi kayıpların yaşanmasının muhtemel olduğu iddialarına dayanılmış ise de üçüncü kişilere ait verileri saklama yükümlülüğünün şirket yetkilisi kadar TTK’nun 613.maddesi uyarınca ortakların da görevi olduğu, ortakların geçmişte bu yükümlülüğü ihlal eder bir davranışlarının bulunduğuna dair somut hiçbir maddi vakıanın dile getirilmediği göz önünde tutulduğunda bu yöndeki iddiada da bir haklılık görülmemiştir.
Davacıların dosyada toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile ortaklık haklarını ve TTK’nun 614.maddesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme haklarını kanunda tanınan ölçüler çerçevesinde gereği ve yeteri kadar kullanabilmeleri için talep ettikleri tüm defter ve belgeleri incelemelerinin yasal hakları olduğu, babalarının ölümü nedeniyle kısa bir zaman önce miras yoluyla ortak olan ve şirket yetkilisinin payı oranında toplam payları bulunan davacıların, şirketin bütün iş ve işlemleri konusunda bilgi sahibi olup, şirket ortaklığını ve ortaklıktan doğan haklarını somut ve kendilerinde bir kaygı ve şüphe kalmayacak biçimde belirlemelerinde bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmalarında gereklilik bulunduğu, davacıların bu hakkı kötü niyetli olarak kullanmak istediklerine dair dosyada hiçbir delil toplanmadığı gibi davalı tarafın aksi yöndeki iddialarının haklı olmaması yanında incelenmesine izin verilmeyen defter ve belgeler yönünden, TTK’nun 614(2) maddesinde öngörülen tehlikeyi somut ve haklı gerekçelerle maddi vakıa ve belgelerle kanıtlayamadığı, her ne kadar davalı tarafça bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuş ise de; bilirkişi raporunun, dosyada toplanan yalnız takdiri delillerden biri olduğu, mali müşavir nitelikli bilirkişinin uyuşmazlığın niteliğine göre şirketin ticari sırlarını rapora dökmeksizin incelediği defter ve belgeler sonrası yaptığı inceleme sonucunda, davacılara sunulan belgeler ile şirketin bilgilerinin detay ve ayrıntılarına girilemeyeceği, tespit ve incelemenin yapılamayacağı, bilanço, gelir tablosu ve ana hesap mizanlarının belge ve ayrıntılı tablolarla desteklenmeden doğruluğunun tespit edilebilmesinin mümkün olmadığına ilişkin tespit ve kanaatin yukarıda açıklanan talebin kabulünü gerektirir diğer yasal neden ve gerekçelerle uyumlu olup, davacıların talebinin değerlendirilmesi konusunda raporun yeterli olduğu, somut davanın özellikleri dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümü için başkaca nitelikleri ve uzmanlık alanları olan bir bilirkişiden rapor alınmasının gerekmediği birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın, bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarında bir haklılık bulunmadığı, dosyada toplanan tüm deliller göz önünde tutularak davacıların talebinin usul, yasa ve dosya kapsamına uygun ve haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, şirketin işleyişinin bu nedenle aksamaması ve sürüncemede kalmaması dikkate alınarak incelemenin üç iş günü ve mesai saatleri içinde tamamlanmasına, inceleme gününün iki hafta önce davalı şirkete bildirilmesine ve şirket tarafından temin edilecek uygun bir yerde incelemenin yapılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı şirketin … tarihinde yapılan olağan üstü genel kurul toplantısında, davacılar tarafından incelenmesi talep edilen evraklara ilişkin tespitin yapıldığı ilk sayfanın üçüncü maddesinde belirtilen konu ve belgelerle ilgili olarak TTK’nun 437(5) maddesi uyarınca davacı tarafından seçilecek mali ve şirket işlemleri konusunda uzman aracılığı ile davacıların bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmasına,
İncelemenin üç iş günü, mesai saatleri içinde tamamlanmasına,
Bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılacağı günün, inceleme gününden iki hafta önce tebliğ edilmek suretiyle davacı tarafça, davalı şirkete bildirilmesine,
Bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasının davalı şirket tarafından temin edilecek uygun bir yerde yerine getirilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı taraf yararına takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç, 32,50-TL beş adet elektronik tebligat gideri, 75,00-TL iki adet tebligat ücreti, 0,75-TL bir adet kep ücreti, 950,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.219,65‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı TTK’nun 437(5) maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza