Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2023/59 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/266
KARAR NO : 2023/59

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin satın almış olduğu yerin otel olarak açılmak üzere tadilat işlemlerine başlamak için davalı şirketten geçici olarak …tesisat numaralı elektrik aboneliği başlattığını, müvekkili şirketin tadilat işlerinde elektrik kullanımı daha fazla olmasına rağmen 06/01/2021 tarihli 2.029,80 TL, 04/02/2021 tarihli 2.527,20 TL, 04/03/2021 tarihli 2.903,00 TL, 06/04/2021 tarihli 3.042,60 TL, 04/06/2021 tarihli 4.538,90 TL, 03/07/2021 tarihli 2.290,80 TL, 06/08/2021 tarihli 3.388,50 TL,03/09/2021 tarihli 4.991,60 TL, 04/10/2021tarihli 6.839,80 TL elektrik faturaları geldiğini, müvekkili şirket, tadilat işlerinin büyük kısmı bittikten sonra otel için davalı şirketten 25/08/2021 tarihinde … tesisat numaralı elektrik aboneliği başlattığını, 27/12/2021 tarihli 50.697,20 TL, 31/01/2022 tarihli 59.034,20 TL, 09/03/2022 tarihli 40.694,10 TL gibi çok yüksek miktarda faturalar gelmeye başladığını, müvekkili şirket, belediyeden otel için işletme ruhsatı almadığı için faaliyete geçmemesine rağmen bir önceki …tesisat numaralı abonesine bağlı olarak gelen faturalarından neredeyse 20 kat fazla fatura bedeli çıkartıldığını, müvekkil şirket otelin açılması için belediyeden işletme ruhsatı onayını beklediği süreçte otel kapalı olarak durmakta ve herhangi bir müşteri alınmadığını, faturaların yüksek gelme nedeni … numaralı tesisatın bozuk veya yanlış okuması kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkil şirket, otel faaliyete başlamadığı halde yüksek gelen faturaları ödemeye çalıştığını, 27/12/2021 tarihli 50.697,20 TL bedelli faturayı taksitlere bağladığını ve borcu kapattığını, 31/01/2022 tarihli 59.034,20 TL bedelli fatura borcu taksitlere bağladığını ve ilk üç taksidini ödeyebildiğini, 31/01/2022 tarihli 59.034,20 TL fatura borcunun kalan kısmı, 09/03/2022 tarihli 40.694,10 TL bedelli faturanın ihtiyati tedbirli olarak ödemelerinin durdurulması ve … tesisat numarasına bağlı olarak gelecek olan faturaların bedellerine yönelik olarak işletmenin elektriğinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararının verilmesini, 27/12/2021 tarihli 50.697,20 TL, 31/01/2022 tarihli 59.034,20 TL, 09/03/2022 tarihli 40.694,10 TL bedelli faturaların iptali ile bu faturalara bağlı olarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda ödenen fazla fatura bedellerinin iadesini, 31/01/2022 tarihli faturanın kalan taksitleri ile 09/03/2022 tarihli faturanın ödemelerinin ihtiyadi tedbirli olarak durdurulması ile … tesisat numarasına bağlı olarak gelecek olan fatura bedellerine yönelik olarak işletmenin elektriğinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararının verilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından iki farklı aboneliğe ilişkin fatura tutarlarının farklılık gösterdiği ifade edilmişse de davacı şirket, ‘Serbest Tüketici Adayı’ tüketici sınıfına ve ‘Ticarethane’ tüketici grubuna dahil bir abone olarak müvekkili şirket ile diğer serbest tüketici olmayan abonelerden farklı olarak indirimli perakende satış sözleşmeleri kapsamında elektrik enerjisi temin ettiğini, her bir abonelik, kendi perakende satış sözleşmesi kapsamında faturalandırmaya tabi olduğunu, aboneliğin özellikleri ve perakende satış sözleşmesi hükümleri uyarınca faturalandırma işlemine esas birim çarpan fiyatları da farklılık gösterebildiğini, … sözleşme hesap numaralı ve …numaralı tesisata ait abonelik, ‘4 AG(Alçak Gerilim) TTTZ Ticarethane’ tarifesi üzerinden faturalandırma işlemine tabi iken; davacı şirketin otel adına imzalamış olduğu … sözleşme hesap numaralı ve … numaralı tesisata ait abonelik, ‘4 OG(Orta Gerilim) TTTZ Ticarethane’ tarifesi üzerinden faturalandırma işlemine tabi olduğunu, davacı şirket tarafından sayacın ölçme hassasiyetinden şüphe edildiği ifade edilmesine ve mevzuat uyarınca öngörülen sayacın kontrolünü talep edebileceği hakkına sahip olmasına rağmen işbu hakkını kullanmadığını ve böyle bir talepte bulunmadığını, talepte bulunulup sayaç kontrolü neticesinde sayacın hatalı ölçüm yaptığının tespiti halinde müvekkili şirket tarafından eksik veya fazla tüketime ilişkin hesaplama yapılmadığını ve buna uygun fatura tahakkuk ettirmediği durumunda müvekkil şirketin sorumluluğunun doğacağı söz konusu olduğunu, davacı tarafından iddiaları doğrultusunda gerekli hukuki yollara başvurmaksızın işbu davayı ikame ettiği anlaşılmakla birlikte müvekkil şirketin de mevzuata ve sorumluluklarına aykırı hareket etmediği sabit olduğundan haksız ikame edilen işbu davanın reddi gerektiğini bildirmiş, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan tarafına yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, davalı kurum bünyesinde abone olarak bulunan davacıya tesisatın bozuk ya da yanlış okuma ihtimali ile yüksek miktarlarda gelen faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile faturaların iptali ve fazla ödenen bedellerin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında görülmüştür.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190. maddesinin 1. fıkrasında yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir. Her somut olaydaki maddi vakıaya göre lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerekmektedir. Alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Mahkememizin 05/04/2022 tarihli ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu hususların bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 19/12/2022 havale tarihli raporunda özetle; davacının anılan adreste otel tadilatı için geçici olarak 5,2 kW kurulu güç ile ticarethane tarifeli …tesisat nolu abonelik tesis ettiği ve bu abonelik için 23710498 seri nolu sayaç takıldığını, sayacın günlük ortalama tüketim miktarlarının 60-100 kWh aralığında seyrettiğini, 25.08.2021 tarihinde aynı yerde … tesisat nolu orta gerilim (OG) aboneliği tesis edildiğini, kurulu gücün 400 kW, sayaç numarasının 63071198 olduğunu, sayaç çarpanının ise 120 olduğunu, sayaç öncesinde akım trafosu bulunduğunu, davaya konu 27/12/2021 tarihli 50.697,20 TL, 31/01/2022 tarihli 59.034,20 TL, 09/03/2022 tarihli 40.694,10 TL bedelli faturalar incelendiğinde hesaplamalarda bir hata bulunmadığını, faturalardaki sayaç tüketim miktarlarının kurulu güce göre (400kW) normal olduğunu, davacının önceki abonelikte belirttiği düşük tüketimlerin abonelik sözleşmesinde belirtilen kurulu güç olan 5,2 kW”a göre normal olduğunu, davaya konu faturalarda mevcut olan BYL marka 63071198 seri nolu sayacın sökülüp yerine BYL marka 63070993 seri nolu sayaç takıldığını, sayaç üzerinden tüketilen elektrik tüketimlerinin de önceki abonelikteki tüketimlere göre yüksek olduğunu, tüm elektrik faturaları incelendiğinde abonelik grubu, kurulu güçler, sayaç çarpanı endeksleri ile birlikte değerlendirildiğinde sayaçların kaydettiği değere göre tüketim miktarlarının ve fatura bedellerinin doğru olduğunun görüldüğünü, yönetmelikte de belirtildiği üzere sayacın arızalı olduğundan şüphe edilmesi durumunda tüketici ya da dağıtım şirketi tarafından sayacın kontrolünün talep edilebileceğinin belirtildiğini, ancak davacının sayacın arızalı olup olmadığı konusunda inceleme yapılması için dağıtım şirketine bir başvurusu olmadığının görüldüğünü, davaya konu elektrik faturalarındaki abonelik ile ilgili kurulu gücün 400KW olduğunu, bu güce göre tüketilen elektrik miktarlarının normal olduğunu, ayrıca aboneliğin OG gerilim aboneliği olduğu ve birim fiyatlarında önceki aboneliğe göre bariz miktarda yüksek olduğunu, sayaç değiştikten sonra da tüketimlerin yüksek olduğunu, bu nedenle davaya konu faturaların doğru olduğu kanaatine varıldığını belirtmekle tüm dosya kapsamında hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna dayanarak davacının iddialarını ispat edemediği, bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyanda da bulunulmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 09/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza