Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/252 E. 2022/892 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/252 Esas
KARAR NO : 2022/892

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin 16/03/2018 tarihli … nolu 8.732,00 TL bedelli faturadan dolayı davalı borçlu şirketten alacaklı olduğunu, fatura bedeli ödenmeyince dvalı borçlu aleyhine İzmir 22. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, davalı borçlu şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borcun esasına itiraz edildiği ve takibin haksız ve kötü niyetle durmasına sebebiyet verdiğini, davalı borçlunun yetki itirazının haksız olduğunu, İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacağının likit olduğunu beyan ederek davalı şirketin İzmir 22. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile davalı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ileride telafisi mümkün olmayacak zararların oluşmaması bakımından hak ve nesafet kuralları gereğince 3. Kişlere devrinin önlenmesi için davalı borçlu şirket adına kayıtlı taşımazlara ve araçlara ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şiketin adresinin Gaziosmanpaşa Ankara olduğu, yetkili icra dairelerinin Ankara icra daireleri ve yetkili mahkemelerin de Ankara mahkemeleri olduğunu, icra dosyasına yapmış oldukları yetki itirazlarını tekrar ettiklerini, davacı müvekkiline takip dayanağı faturadaki malzemelerin teslim edilmediğini, teslim edilmeyen malzemeler için fatura kesilmesi ve fatura bedelinin tahsil edilmeye çalışılmasının kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, fatura konusu malzemelerin teslim edildiği konusunda ispat yükünün davacıda olduğunu, bu hususu ispat edemeyen davacının davasının reddi gerektiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, haksız icra takibi başlatan davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava, davacı şirket tarafından 16/03/2018 tarihli … nolu 8.732,00 TL bedelli davalı adına düzenlenen faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkindir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
İzmir 22. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı şirket olduğu, borçlunun davalı şirket olduğu, 8.732,00 TL asıl alacak, 1.952,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.684,32 TL alacağa istinaden takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 avans faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu kısmi itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar davalı icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de icra takibinin ve davanın cari hesap ilişkisinden kaynaklı fatura bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağının, ayrıca takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğunun düzenlendiği, davacı tarafın ticari ilişki çerçevesinde ödenmeyen alacağını dava konusu ettiği, dava konusu alacağın bir miktar para alacağı olup TBK’nun 89(1) maddesi uyarınca alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmesi hükmü gözönünde tutularak davacı alacaklının ticaret siciline kayıtlı yerleşim yerinin İzmir olduğu, buna göre İzmir İcra Dairelerinin davaya konu icra takibinde yetkili bulunduğu, davalı tarafın icra dairesinin yetki itirazının ve Mahkememizin yetkisine itirazının haklı olmadığı anlaşılmakla davalı tarafın icra dairesinin yetkisine ve Mahkememizin yetkisine ilişkin olarak yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın mahkememizce re’sen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler, davalıya ait ticari defter ve belgeler, icra dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalar ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; taraflara ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadıkları, taraflara ait ticari defter ve belgelerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadıkları, taraflara ait ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadıkları, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği, bu çerçevede davalı şirketin icra takibi kapsamında düzenlenen ödeme emrine yönelik itirazının haklı olup olmadığı hususlarının belirlenerek belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş,
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirin bilirkişinin 08/05/2022 tarihli raporunda özetle:
Davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ancak kapanış tasdikinin yapılmadığı (EK-1 2018 Yılı Yevmiye Defteri son sayfaları) 2019 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı Usulüne uygun tutulan 2019 yılı ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, kapanış tasdiki bulunmayan 2018 yılı ticari defterleri yönünden sahibi lehine/aleyhine delil vasfına sahip olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde takibe konu faturanın kayıt altına alındığı, davacı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 9.912,00 TL borçlu olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde takip tarihinden sonra 31/12/2019 tarihinde 226 yevmiye no ile “Hesap Mutabakatı” açıklaması ile 1.180,00TL ödeme kaydı yapıldığı görülmüş olup, 2019 yıl sonunda davalı şirketin 8.732,000 TL borçlu olduğu, dava dosyasında bulunan davalı şirkete ait 2018/03 dönemine ait BA formları ile takibe konu faturanın ilgili dönemde vergi dairesine beyan edildiği, davalı şirkete ait 2018/03 dönemine ait BS formları ile takibe konu faturanın ilgili dönemde vergi dairesine beyan edildiği, davacı tarafın takip talebinde takip tarihine kadar faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %19,50 avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalının dava tarihinde tacir olduğu, borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı şirketin davalı şirketten 8.732,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı takdirde; davacı şirket tarafından 26/04/2018 tarihinde davalı şirkete mutabakat mektubu gönderildiği ve davalı tarafından mektuba mutabık oldukları yönünde cevap verildiği 6102 sayılı TTK 95/1 maddesi uyarınca ekli Yargıtay Kararına göre mutabat mektubu tarihi temerrüt tarihi olarak esas alındığında talep edilebilecek işlemiş faiz tutarı 1.866,02 TL olarak hesaplandığı, asıl alacak 8.732,00 TL işlemiş faiz 1.866,02 TL, toplam alacak 10.598,02 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler, İzmir 22. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen fatura, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 08/05/2022 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davaya konu uyuşmazlığın davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağın davalı şirketten tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ve asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, İzmir 22. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 8.732,00 TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı şirkete ait usulüne uygun şekilde tutulmuş ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edildiği üzere davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 9.912,00 TL tutarında alacaklı olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde takip tarihinden sonra 31/12/2019 tarihinde 226 yevmiye no ile “Hesap Mutabakatı” açıklaması ile 1.180,00TL ödeme kaydı yapıldığı, bunların davacı tarafça vergi dairesine bildirildiği, davacı defterlerindeki alacak kaydı, kısmi ödeme ve davalı şirketin hesap mutabakatına ilişkin kabulü gözetildiğinde fatura içerikleri hizmetin alınmadığını ve ödeme yapıldığını davalının ispat etmesi gerektiği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle ödeme emrine konu ettiği bedel mukabilinde davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından ödeme emrine yöneltilen itirazın yerinde olmadığı, ödeme emrine konu edilen alacağın faturadan kaynaklandığı dikkate alındığında likit mahiyette bulunduğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenler ile
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
2- İzmir 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından tahsili talep edilen 8.732,00 TL asıl alacağa davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline,
3-Davalı borçlunun itiraz edilen asıl alacak miktarının %20 si oranında (1.746,4 TL) icra inkar tazminatına mahkumiyetine
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 596,49- TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 149,13- TL harcın mahsubu ile bakiye 447,36-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 75,75- TL elektronik tebligat, 35,20- TL tebligat, 1.500- TL bilirkişi ücreti, 200,00- TL posta, 149,13 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.810,95 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 8.732,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır