Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/244 E. 2022/648 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/244
KARAR NO : 2022/648

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … plaka sayılı araca Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde seyir halinde iken kırmızı ışıkta durmakta iken 15.01.2022 tarihinde … plakalı aracın arkadan çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile ZMMS sigortası ile olduğunu, kaza sonrasında taraflar arasında anlaşmalı kaza tutanağı tutulduğunu, SBM den çıkan kusur durumuna göre davalıya sigortalı aracın sürücüsü asli ve tam kusurlu olup müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusuru bulunmadığını, davalıya hasar ihbarında bulunulmak suretiyle … nolu hasar dosyası açıldığını, eksper tarafından hasar tespiti yapıldığını ve hasar bedeli olarak KDV dahil 22.665,43-TL olduğunun tespit edildiğini, davalının 24.02.2022 tarihinde 16.114,14-TL kısmi hasar ödemesi yaptığını, yapılan bu ödemenin eksik olması üzerine, bakiye hasar bedeli ve ekspertiz ücreti yönünden 25.02.2022 tarihinde sigorta şirketine bildirim yapıldığını ancak davalı sigorta şirketinin cevap vermediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı katmak üzere şimdilik bakiye hasar bedeli için 200,00-TL’nin 24.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hüküm altına alınmasına ve 400,00-TL ekspertiz ücretinin iş bu dava için yargılama gideri olarak değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edilen işbu davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı bulunmadığından işbu davanın reddine karar verilmesini, dava konusu araçta oluşan hasar bedeli müvekkil sigorta şirketi tarafından layıkıyla karşılandığından işbu davanın reddine karar verilmesini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı esas alınarak dava konusu araçta oluşan hasar bedeli reel piyasaya göre hesaplanmasının reddini, davacının haksız ve hukuka aykırı ekspertiz ücreti taleplerinin reddini, sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …. Dosya ……Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 15/01/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı ……T.C. kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-15/01/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Bilirkişi heyetinin 01/07/2022 tarihli raporları
10-Davacı vekilinin 07/07/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 15/01/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı ………’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan onarım bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar onarım bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce 24/02/2022 tarihinde ödenen 16.114,14-TL’nin mahsubu neticesinde bakiye hasar onarım bedelinin kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı …..’e ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 15/05/2021 ile 15/05/2022 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının maddi hasar yönünden araç başına 43.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Dosyanın mahkememizce resen belirlenecek bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 15/01/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, kısmi ödeme evrakları, … plakalı araca ait tramer kaydı, ekspertiz raporu, dava dilekçesine ekli fotoğraflar, faturalar, tamirat evrakları ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 15/01/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının, hasar neticesinde oluşan onarım bedelinin ne kadar olduğunun belirlenerek hasar onarım bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce 24/02/2022 tarihinde ödenen 16.114,14-TL bedelin mahsubu neticesinde davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği hasar onarım bedeli tazminatının hesaplanarak düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 01/07/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kuralının belirlediği 52/B kuralını ihlal ettiğini, … plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazaya etken faktörü ve kural ihlali olmadığını, kaza neticesinde davacıya ait araçta oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil olmak üzere toplamda 22.665,43-TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin 24/02/2022 tarihinde 16.144,14-TL tutarında yapmış olduğu ödeme dikkate alındığında, … plakalı araç için sigorta şirketinin 6.521,29-TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğini mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin 07/07/2022 havale tarihli dava değer artırım dilekçesi ile dava değerini 6.521,29-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi heyetinin 01/07/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, davalı sigorta şirketinin davacıya ait araçta oluşan gerçek zarardan sorumlu olduğu ve yerleşik Yargıtay içtihatları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararları uyarınca gerçek zararın iskontosuz bedel üzerinden hesaplanması gerektiği, bu kapsamda raporun usul ve yasa hükümleri ile yüksek mahkeme kararlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Dava açılmadan önce davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 25/02/2022 tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, sigorta şirketinin başvuru kapsamında davacı tarafa 24/02/2022 tarihinde 16.144,14-TL tutarında ödemede bulunduğu, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 24/02/2022 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …….. Dosya ……. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu 15/01/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı …….T.C. kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesinin, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evraklarının, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyasının ve varsa davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 15/01/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 01/07/2022 tarihli raporları, davacı vekilinin 07/07/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 15/01/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan onarım bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar onarım bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce 24/02/2022 tarihinde ödenen 16.114,14-TL’nin mahsubu neticesinde bakiye hasar onarım bedelinin kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile kırmızı ışıkta durakladığı sırada … plakalı aracın arkadan çarpması suretiyle vuku bulduğu, kaza neticesinde davacıya ait aracın hasar gördüğü, oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil olmak üzere toplamda 22.665,43-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce davacı tarafa 24/02/2022 tarihinde 16.144,14-TL tutarında ödeme yapmış olduğu, davacı tarafça talep edilebilecek bakiye tazminat bedelinin (22.665,43-TL-16.144,14-TL) 6.521,29-TL olduğu, davacı vekilinin 07/07/2022 havale tarihli dava değer artırım dilekçesi ile dava değerini 6.521,29-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, dava açılmadan önce davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 25/02/2022 tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, sigorta şirketinin başvuru kapsamında davacı tarafa 24/02/2022 tarihinde 16.144,14-TL tutarında ödemede bulunduğu, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 24/02/2022 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Hasar bedeli tazminatının KABULÜNE, 6.521,29-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde kısmi ödeme tarihi olan 24/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 445,47-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 80,70-TL harç ile 108,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 256,77-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 58,50-TL elektronik tebligat, 2,25-TL (KEP) posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 80,70-TL peşin harç, 400,00-TL ekspertiz rapor ücreti, 80,70-TL başvurma harcı ve 108,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 1.930,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 6.521,29-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilini yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/09/2022

Katip ….
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸