Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/22 E. 2023/26 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/22 Esas
KARAR NO : 2023/26
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkile ait aracın, davalı sigortalı …in maliki olduğu ve diğer davalı …’in sevk ve iradesinde olan araç ile karışmış olduğu kaza neticesinde ekli kaza tespit tutanağında görüldüğü şekilde hasarlandığı, kaza tespit tutanağı içeriğinde, hatalı bir şekilde tüm kusurun müvekkile yüklendiği ancak bu hususun hatalı olduğu, kazanın, kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde gerçekleşmediği, kaza sonrası müvekkil hastaneye gittiği sırada, kendisi dinlenilmeden, salt karşı taraf sürücüsü beyanlarıyla bir kaza tespit tutanağı tanzim edildiği, işbu kaza nedeniyle müvekkilin aracında değişim, onarım ve boya yapılması gereken durumlar ortaya çıktığı, kazaya sebebiyet veren asıl hareket karşı araç sürücüsü tarafından gerçekleştirildiği, işbu kaza nedeniyle müvekkilin aracında meydana gelen hasar tazminatı zararının karşılanması amacıyla 11.10.2021 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğu, sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 500-TL hasar tazminatı bedelinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsiline, şimdilik 50-TL ikame araç bedelinin sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve …den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, 1.350,00-TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin ve 323,91-TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin, sigortalının kusuru oranında sorumlu olacağından ve sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle başvurunun reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, kusur oranına ilişkin mahkeme onaylı bilirkişi tespit raporunu dahi taraflarına ulaştırmadığı, davacının iddiasının mesnetsiz olduğu, müvekkilin, davacıdan kusur tespitine ilişkin mahkeme onaylı bilirkişi raporu olmaksızın maddi hasar ödemesi yapılması olanaksız olduğundan ve davacı tarafından ilgili eksik evraklar tamamlanmaksızın dava ikame ettiğinden davacının haksız taleplerinin reddi gerektiği, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğu, dava konusu trafik kazasında müvekkil şirket kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydı ile sorumlu olduğu, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğu, bu nedenle başvuru konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazada davacının %100 oranında kusurlu olduğu bu hususun Mahkemece takdir edilmesi halinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesiyle de ortaya çıkacağı, dolayısıyla kazada açıkça asli ve tam kusurlu olan davacının, müvekkillerden, aracındaki zarar nedeniyle hasar bedeli, ikame araç bedeli, arabuluculuk ücreti, arabuluculuk vekalet ücreti, ekspertiz ücreti talep etmesinin tamamen kötü niyetli, açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacının davasının tüm talepleri yönünden reddi gerektiği, müvekkilin kazada kusuru bulunmaması sebebiyle ikame araç bedelinin taraflarından istenmesinin hukuka aykırı olduğu, müvekkilin kazadaki kusursuzluğunun kolluk kuvvetleri tarafından usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olan tutanakta belirtildiği, hal böyle iken, ikame araç bedelinin taraflarından talep edilemeyeceği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık, 05/02/2021 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davalı sigortalı sürücünün kusurlu olduğu iddiasıyla sürücülerin kusur durumu ile davacıya ait motosiklette hasar bedeli maddi tazminatı oluşup oluşmadığı, bunun belirlenmesi ile ZMMS kapsamında tüm davalılardan, ikame araç bedeli maddi tazminatının ise, davalı araç maliki … ve sürücü … den tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin sigorta poliçesinin bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen 05/02/2021 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağının … plakalı araç ile … plakalı araçlar arasında düzenlendiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 15/10/2020 ile 15/10/2021 tarihlerinde arasında ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, davaya konu kazada sürücülerin kusur durumlarının tespiti açısından mahallinde 24/06/2022 tarihinde keşif icra edilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, keşif esnasında dinlenen davalı tanığı …, olay mahallinde evinden çıktığını, kahveye gitmekte olduğunu, mahalle içindeki yoldan çıktığını, 2 sürücünün de aynı istikamete gittiğini, aracın önde, motorun arkada giderken motorun sağa doğru düştüğünü gördüğünü, motorlunun, aracı geçmeye çalıştığını gördüğünü, tam çarpıp çarpmadığını göremediğini, motorluya aracında birşey olup olmadığını sorduklarını, daha önceden hasar aldığını, biz orayı bantlamıştık dediğini, buna göre rapor tutturduklarını, sonra yerden arkadaşı kaldırdıklarını, önce birşeyim yok dediğini, yanda bulunan sigortacıdan rapor kağıdını aldıklarını sonra arkadaşın ben rahatsızım ayağım ağrıyor dediği, sonra ambulansın gelip götürdüğünü beyan etmiştir.
Davaya konu kazada sürücülerin kusur durumlarının tespiti açısından alınan 27/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı sürücü …’ın (…) gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu güzergahında ilerlerken yola ve yol üzerinde bulunan hareketli araç trafiğine gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay mahalline yaklaştığında önünde ilerleyen ve sağa dönüş için yavaşlayan otomobili gördüğünde bu otomobilin sağında oluşan boşluktan, yani dar alandan geçmemesi, çünkü kullanmış olduğu motosiklet dört tekerlekli araçlara göre teknik olarak dar alan kapladığını ancak motosiklet kayıt tescilli bir araç olarak bulunmuş olduğu şerit üzerinde bir hattın tümünü kullanma hakkına sahip olması sebebiyle, önlerinde bulunan aracın sağında ki boşluğa, yani dar alana girmeden, önündeki aracın arkasına geçip güvenli bir mesafe bırakarak seyrini sürdürmesi veya önündeki aracın solundan trafik kurallarına ve nizamlarına uygun şekilde geçmesi gerekirken, sürücünün bu hususlara riayet etmeyerek, gündüz vakti seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, kavşakta önünde yavaşlayan aracın sağından geçmek için yolun sağında oluşan boşluktan, yani dar alandan geçmek isterken karıştığı olayda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 54 “Sürücülerin geçme sırasında uymak zorunda oldukları kural ve yasaklar şunlardır: a) Geçme kuralları: Sürücülerin önlerinde giden bir aracı geçmeleri için; Geçme, geçilecek aracın solundaki şeritten yapılır. Geçilecek aracın sürücüsü ses ve ışık cihazları ile uyarılarak, geçerken kullanılan şeritte güvenli mesafe gidildikten sonra işaret verilip izlenecek şeride girmekle tamamlanır. Araçların sağından veya banketlerden yararlanmak suretiyle geçmek yasaktır. Ve 56/l-a (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak)” maddelerinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu; davalı sürücü …’in (…) kaza mahalli kavşakta trafik kurallarına ve nizamlarına uygun bir şekilde yavaşlayıp sağa dönüşünü yaparken sağ gerisinden gelip, sağdaki dar alandan geçmek isteyen motosiklet sürücüsüne karşı zararlı sonucu öngörmesi ve kazayı önlemek adına tedbir alması mümkün olmadığı tarafından kanaat edildiğinden, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuatı ihlal eden zararlı sonuç üzerinde kazanın oluşumunda etken olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişinden ek rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 10/10/2022 havale tarihli ek raporunda; daha önce ayrıntılı şekilde irdeleme yapılarak sayın Mahkemeye arz olunan kök raporunun üzerinde herhangi bir değişikliğe neden olabilecek bir konunun olmadığını, daha önce tarafından tanzim olunan kök raporda belirtilen hususların aynen geçerli olduğu kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 08/11/2022 tarihli ara kararı ile, davaya konu kazada; davacı … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 54 ve 56/1-a maddeleri hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğuna, davalı … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in kazanın oluşumunda etken olmadığından kusursuz olduğunun kabulüne karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, tanık anlatımı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 54 ve 56/1-a maddeleri hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğu, davalı … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, kusursuz sorumluluğu kapsamında davalının tazminat taleplerinden sorumlu olduğu iddiası kapsamında iş bu dava ikame edilmiş ise de dava konusu trafik kazası oluşumunda davacının %100 oranında tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan zararı, zarara sebep olan fiil açısından kusuru bulunmayan şahıs veya şahıslardan talep edemeyeceği, keza 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/h. maddesinde hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin sigorta teminatı dışında kaldığının düzenlendiği, bu kapsamda dava konusu trafik kazasının oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olan davacının taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …e verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair davalılar … vekilinin yüzüne karşı, davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/01/2023

Katip …

Hakim …