Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/202 E. 2022/711 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/202
KARAR NO : 2022/711

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine …poliçe numarasıyla kasko sigortası ile sigortalanmış olan …plaka sayılı araç park halindeyken 11.07.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine ……… poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalanmış olan ….plaka sayılı aracın çarptığını ve… plakalı araç sürüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, eksper tarafından müvekkiline sigortalı araçta 12.970,89-TL hasar tespit edildiğini ve bu hasar bedelinin 31.08.2021 tarihinde sigortalıya ödendiğini, yapılan bu ödeme sebebiyle müvekkilinin rücu hakkına sahip olduğunu, borçlulara 05.01.2022 tarihinde ödeme emri gönderilmesine rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine İzmir 28. İcra Dairesinin ……… Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine icar takibi başlatıldığını ancak davalıların itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk müesesinden de sonuç alınmadığını belirterek itirazın iptaline ve%20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete evrakların sunulmadığını, iddia edilen kazada müvekkiline sigortalı olan aracın kusuru oranında poliçe limiti kadar sorumlu olduğundan sürücü kusurlarının belirlenmesi gerektiğini, araçtaki hasarın uzman bilirkişi tarafından belirlenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …Dosya ………Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir 28. İcra Dairesinin …….. Esas sayılı dosyası,
3-Davacı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı ………. T.C. kimlik numaralı………’a ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen …numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/07/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak dava dışı … T.C. kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve kayıtlar,
4-Davalı …Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davalı … T.C. kimlik numaralı …’e ait… plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen ………numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/07/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve sair kayıtlar,
5-Türkiye Noterler Birliği nezdinde …ve… plakalı araçlara ait olarak bulunan trafik ve tescil kayıtları,
6-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde …plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
7-Bilirkişi heyetinin 01/07/2022 havale tarihli raporları,
8-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 11/07/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hasar gören… plakalı aracın dava dışı malikinin başvurusu üzerine davacı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından… plakalı araç ve maliki lehine tanzim edilen …numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında 31/08/2021 tarihinde 12.970,89-TL ödenmesi sonucunda, ödenen tazminatı bedelinin 11/07/2021 tarihli trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunan …plakalı araç maliki davalı … ve …plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı …Sigorta Anonim Şirketinden rücuen tazmini amacıyla davalılar aleyhinde başlatılan icra takibine davalılar tarafıdan süresinde yapılan itirazların iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir 28. İcra Dairesinin ………… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Sigorta Anonim Şirketi olduğu, borçluların davalı …Sigorta Anonim Şirketi ile davalı … olduğu, davacı alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 12.970,89-TL asıl alacak ve 511,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.482,80-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış oldukları itirazları üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Sigortacının rücu hakkı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde ; ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda, 22/03/1944 tarih ve 1944/37 Esas 1944/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında aynen; “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” rücu davaları açısından görevli mahkemenin belirlenmesinde esas alınması gereken kıstaslara dikkat çekilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, davaya konu uyuşmazlığın 11/07/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hasar gören… plakalı aracın dava dışı malikinin başvurusu üzerine davacı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından… plakalı araç ve maliki lehine tanzim edilen …numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında 31/08/2021 tarihinde 12.970,89-TL ödenmesi sonucunda, ödenen tazminatı bedelinin 11/07/2021 tarihli trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunan …plakalı araç maliki davalı … ve …plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı …Sigorta Anonim Şirketinden rücuen tazmini amacıyla davalılar aleyhinde başlatılan icra takibine davalılar tarafıdan süresinde yapılan itirazların iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi talebine ilişkin olduğu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağının, ayrıca takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğunun düzenlendiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiği, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirlendiği, yerleşik ve güncel Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında davalı sigorta şirketinin Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 7. maddesinde; ”(1)Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. (2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” hükmünün düzenlendiği, davalı sigorta şirketinin İzmir ilinde Bölge Müdürlüğünün bulunduğu, rücuen tazminat davalarında davacının haklarına halef olduğu gerçek veya tüzel kişinin hukukuna tabi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, İzmir Merkez Adliyesi İcra Dairelerinin yetkili olduğu, bu kapsamda davalı borçlu … vekili tarafından yapılan yetki itirazının yerinde olmadığı, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılmış olduğu anlaşılmakla, davalı borçlu … vekilinin İzmir 28. İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı … T.C. kimlik numaralı …’a ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen …numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/07/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak dava dışı … T.C. kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalısının aracında oluşan hasar sebebiyle Borovalı Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine 31/08/2021 tarihinde 12.970,89-TL ödendiğine dair ilgili belgeler dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bilirkişi ve bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir 28. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası, 11/07/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait tescil kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ödeme evrakları ile sair deliller göz önünde bulundurularak, …plakalı araç sürücüsü ile… plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 11/07/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri, dava konusu trafik kazası neticesinde… plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve bedelinin ne kadar olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı araç malikine ödenen tazminat bedelinin hasar ve piyasa koşullarına göre uygun olup olmadığı belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 01/07/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, meydana gelen kazanın oluşumunda davalı …Sigorta Anonim Şirketi nezdinde sigortalı olan davalı …’in makili olduğu …plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b ve 56/a-1. maddesinde belirtilen kuralları ihlal ettiğini, …plakalı aracın olay mahallinde kurallara uygun vaziyette park halinde olduğundan atfı kabil herhangi bir kural ihlali olmadığını, kaza neticesinde …plakalı araçta oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil 12.970,89-TL olabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Davalı … vekilinin ve davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekilinin bilirkişi heyetinin 01/07/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen 11/07/2021 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile raporun aynı doğrultuda düzenlendiği ve birbirini doğruladığı, ayrıca davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait aracın kaza anında park halinde bulunduğu, kaza neticesinde davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait araçta oluşan hasar bedelinin piyasa koşuluna uygun olduğunun tespit edildiği, ekspertiz raporu ile bilirkişi heyeti raporunun birbirini doğruladığı dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
Dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesi akabinde dava dışı sigortalı tarafından davacı sigorta şirketi tarafından tanzim olunan İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi tahtında davacı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde, davacı sigorta şirketi tarafından 31/08/2021 tarihinde dava dışı sigortalısına 12.970,89-TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda davalılar açısından temerrüt olgusunun ödeme tarihi olan 31/08/2022 tarihi itibariyle vuku bulduğu, icra takip talebinin 01/12/2021 tarihinde icra dairesine sunulduğu, temerrüt tarihi 31/08/2021 tarihi ile takip tarihi 01/12/2021 tarihi arasında 93 gün olduğu, bu kapsamda mahkememizce resen yapılan hesaplama neticesinde davacı tarafça talep edilebilecek işlemiş faiz bedelinin (12.970,89-TL*9*93/36500) 297,44-TL olduğu kanaatine varılmış ve bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Dava konusu edilen alacak bedellerinin varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ve akabinde mahkememizce resen yapılan hesaplama neticesinde belirlendiği dikkate alındığında, alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …Dosya 2022/11491 Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir 28. İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası, davacı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı … T.C. kimlik numaralı …’a ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen …numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/07/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak dava dışı … T.C. kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve kayıtlar, davalı …Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davalı … T.C. kimlik numaralı …’e ait… plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/07/2021 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve sair kayıtlar, Türkiye Noterler Birliği nezdinde …ve… plakalı araçlara ait olarak bulunan trafik ve tescil kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde …plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, bilirkişi heyetinin 01/07/2022 havale tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 11/07/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hasar gören… plakalı aracın dava dışı malikinin başvurusu üzerine davacı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından… plakalı araç ve maliki lehine tanzim edilen …numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında 31/08/2021 tarihinde 12.970,89-TL ödenmesi sonucunda, ödenen tazminatı bedelinin 11/07/2021 tarihli trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunan …plakalı araç maliki davalı … ve …plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı …Sigorta Anonim Şirketinden rücuen tazmini amacıyla davalılar aleyhinde başlatılan icra takibine davalılar tarafıdan süresinde yapılan itirazların iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, İzmir 28. İcra Dairesinin …….. Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 12.970,89-TL asıl alacak ve 511,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.482,80-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, dava konusu trafik kazasının davalı sigorta şirketinin sigortalısı davalı …’e ait… plakalı aracın davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ait olan …plakalı araca park halinde olduğu sırada çarpması neticesinde meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketinin sigortalısı davalı …’e ait… plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesi akabinde dava dışı sigortalı tarafından davacı sigorta şirketi tarafından tanzim olunan İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi tahtında davacı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde, davacı sigorta şirketi tarafından 31/08/2021 tarihinde dava dışı sigortalısına 12.970,89-TL ödeme yapıldığı, kasko sigortası poliçesini tanzim eden davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği bedeli, kusurlu sürücünün sevk ve idaresindeki araç maliki ile aracın sigorta poliçesini tanzim eden sigorta şirketine sigortalıya ait araç sürücüsünün kusuru oranında rücu hakkının bulunduğu, kaza neticesinde …plakalı araçta oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil 12.970,89-TL olduğu, bu kapsamda icra dosyasında yer alan ödeme emrindeki asıl alacak bedeline yöneltilen itirazların yerinde olmadığı, ancak davalılar açısından temerrüt olgusunun ödeme tarihi olan 31/08/2022 tarihi itibariyle vuku bulduğu, icra takip talebinin 01/12/2021 tarihinde icra dairesine sunulduğu, temerrüt tarihi 31/08/2021 tarihi ile takip tarihi 01/12/2021 tarihi arasında 93 gün olduğu, bu kapsamda mahkememizce resen yapılan hesaplama neticesinde davacı tarafça talep edilebilecek işlemiş faiz bedelinin (12.970,89-TL………..) 297,44-TL olduğu, belirtilen gerekçeler dahilinde işlemiş faiz bedeline yönelik olarak yapılan itirazların 297-,44-TL açısından haksız olduğu, bakiye bedel yönünden itirazların yerinde olduğu, davacı tarafın iddia ve taleplerini usulüne uygun deliller vasıtasıyla kısmen ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalılar … ve …Sigorta Anonim Şirketinin İzmir 28. İcra Dairesinin ……….Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZLARININ 12.970,89-TL asıl alacak ve 297,44-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 13.268,33-TL alacak bedeli yönünden İPTALİNE, İzmir 28. İcra Dairesinin …….. Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 12.970,89-TL asıl alacak ve 297,44-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 13.268,33-TL üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %9 oranında yasal uygulanmak suretiyle devamına, 214,47-TL işlemiş faiz bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı likit olmadığından yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 906,36-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 162,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 743,51-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 58,50-TL elektronik tebligat, 62,00-TL tebligat, 4,50-TL (KEP) posta masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 162,85-TL peşin harç ve 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.768,55-TL yargılama gideri üzerinden kabul miktarına göre hesap ve takdir olunan 1.740,42-TL nispi yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …Sigorta Anonim Şirketinin kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 214,47-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2022

Katip …
¸ e-imza

Hakim …
¸ e-imza