Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/179 E. 2022/219 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/179
KARAR NO : 2022/219

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemis sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının maliki olduğu … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, … plakalı araç dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde iken 11.02.2019 tarihinde … plakalı karşı aracın hasarlanmasına ve …’in vefat etmesine neden olduğunu, kazadan hemen sonra kaza yerine gelen polisler tarafından düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında; Karayolları Trafik Kanununun 56/1c maddesi “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” ihlal edildiğinin belirtildiği, ayrıca ehliyetsiz sürücü/davalı karşı taraf kazanın oluşumunda % 100 tam ve asli kusurlu olduğunu, davalının asli ve tam kusurlu olarak, davadışı …’in vefat etmesi dolaysıyla ve aynı zamanda karşı aracın hasarlanması dolayısıyla müvekkil şirketçe ödenen tazminatın tamamından sorumlu olduğunu, meydana gelen olay nedeniyle müvekkil şirket tarafından dava dışı … mirasçılarına ve karşı araç maliki …’a tazminat ödediğini, ödenen tazminatı tutarı yönünden davalı tarafından bir ödeme yapılmayınca Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. Maddesi ve trafik sigorta poliçesinin genel şartlarının B.4/b maddesi gereğince, sürücünün ehliyetnamesiz olması nedeni ile ödenen tazminatın rücuen tazmini için poliçede sigortalı görünen … ve aracın kaza olayı esnasında sürücüsü olan … aleyhine İzmir 25. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından iş bu davanın konusu İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası ile gönderilen ödeme emrine istinaden davalı tarafından 02/12/2019 tarihli dilekçeyle borca ve yetkiye itiraz ettiğini, icra dosyasına sunulan olan sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, rücu talep yazısı, ödeme dekontları, eksper raporu, tramer poliçe uygulaması, faturalar, hasara ilişkin fotoğraflar, 25.02.2019 tarihli bilirkişi raporu, ibra, mutabakat, temlik, tazminat makbuzu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının
…/… Soruşturma nolu dosyada hazırlanan iddianame, olay yeri keşif ve ölü muayene tutanağı, tıbbi biyokimya sonuç raporu, hastane raporlarından görüleceği üzere borçlu davalının itirazının kötüniyetli ve icra takibini uzatma amaçlı olduğunu, davalı tarafından her ne kadar ödeme emrine itiraz edilmişse de gerek ödeme emri gerekse takip talebinin incelenmesinde borcun sebebinin açık ve net şekilde belirtildiğini, davalının itirazı icra dosyamızda mevcut maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ve diğer tüm delillerle ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kaldığını, ödeme emrine yapılan yetki itirazının da yerinde olmadığını, davalı/borçlu her ne kadar ödeme emrinde davalının adresinin Antakya/ Hatay olduğundan bahisle Hatay icra dairelerinin yetkili olduğunu belirtmiş ise de bu itirazın kabulünün mümkün olmadığını, emsal Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi icra takibi borçlunun yerleşim yerinin yanı sıra haksız fiilin gerçekleştiği yerde de açılabildiğini, müvekkil şirket kanundan doğan seçimlik hakkını kullandığını, dava konusu kaza/haksz fiilin İzmir/Buca’da gerçekleştiğini, anılan nedenlerle davalı/borçlunun yetki itirazını kabul etmediklerini, yetkili icra dairesinin İzmir İcra Dairesi olduğunu, davalının haksız ve zaman kazanma amaçlı itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin ZMMS sigortacısı ve davalının malik bulunduğu … plaka sayılı aracın dava dışı sürücü … yönetimindeyken kaza yaptığı ve karşı aracın hasarlandığı, karşı araçta bulunan … isimli dava dışı kişinin vefat ettiğini, davacı sigorta şirketi tarafından hasar ve vefat nedeniyle tazminat ödediğini, ödenen bu tazminatları rücu yoluyla sigortalı davalıdan tahsil istemiyle İzmir 25.İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, bu amaçla İzmir 6.Tüketici Mahkemesi nezdinde eldeki davayı açmıştır. İzmir 6.Tüketici Mahkemesi …/… Esas …/… Esas sayılı karar ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesini müteakip dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısının üçüncü kişiye ödediği sigorta tazminatının rücuen tahsiline matuf girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, her ne kadar İzmir 6.Tüketici Mahkemesi tarafından, sigorta ödemesine esas teşkil eden trafik kazasına konu … plaka sayılı aracın davalı tarafça kiraya verildiği, böylelikle ticari kazanç elde edildiği, bu nedenle de düzenlenen ZMMS poliçesine konu ilişkinin tüketici işlemi olmadığı, bu ilişkinin ticari bir ilişki olduğu, bu kabulle tüketici işlemi olmayan davaya konu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesinin görevsiz ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçelerine yer verilmiş ise de dosyada mevcut Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinde kazaya karışan aracın kullanım tarzının ”özel otomobil” olarak açıkça belirtildiği görülmektedir.Konuya ilişkin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesinde tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, SİGORTA, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade edeceği açıkça düzenlenmiştir. Yine yasanın 73.maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmış yasanın 83.maddesinde ise taraflardan birinin tüketici olduğu uyuşmazlıklar ile ilgili başka kanunlarda düzenleme bulunmasının bu kanunda görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda tüketici olan davalı ile satıcı olan sigortacı arasında ZMMS poliçesi kapsamında bir ihtilaf söz konusudur. Bu yönüyle ihtilafın kaynağı tüketici işlemi olup kanun gereğince yargılama yapma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Diğer yandan sigortalı tüketicinin aracını kiraya vermiş olması da bu sonucu değiştirmeyecektir. Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7027 E-2015/10725 Karar sayılı ilamında,” davacı ile davalı arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı yasanın 3.maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu, davacının somut olayda aracını kiraya vermiş olsa dahi TTK’nun 11.ve12. Maddeleri anlamında ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu…” belirtilmiştir. Dolayısıyla davalı sigortalının aracını kiraya verip vermemesi, onun tüketici sıfatını etkilemeyecektir. Aksinin bir an için kabulü halinde sigortacının tazminat ödemesi yaptıktan sonra halef olarak sigortalının yerine geçeceği ve kazaya karışan dava dışı araç sürücüsüne kira ilişkisine dayanarak dava açabileceği ve görevli mahkemenin de Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı sonucu ortaya çıkar ki bu durum hukuka uygun olmayacaktır. Kaldı ki davaya konu ödemeyi yapan sigortacı sigortalısına halef olarak üçüncü kişiden bir talepte bulunmayıp aralarındaki sigorta sözleşmesine dayanarak kendi sigortalısına rücu etmektedir. İhtilafın kaynağı sigortalının üçüncü kişi ile aralarında iddia olunan kira ilişkisi, haksız fiil veya başka bir sebep değildir. Tüketici işlemi olan sigorta sözleşmesidir. Bu itibarla davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/C maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-İş bu dosyanın İzmir 6. Tüketici Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce verilen iş bu karşı görevsizlik kararının istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. maddesi gereğince görevli Mahkemenin belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Gerekçeli kararın re’sen taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden 2 Hafta Süre içerisinde İstinaf Yolu açık olmak üzere karar vermek gerekmiştir.08/03/2022

Katip…
E-İmza

Hakim …
E-İmza