Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/141 E. 2022/369 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/141
KARAR NO : 2022/369

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin araç kiralama işi yaptığını, … tarihinde sürücü … …’ın sevk ve idaresinde bulunan … … … plakalı aracın park halinde bulunan müvekkiline ait … … … plakalı otomobilin sol ön farlarına çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebep olduğunu, … … … plakalı araçın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/1-b’de yer alan”… bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme” kusurunu işlediğinden maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, … … … plakalı aracın …-…-…-… poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalanmış olup kaza tarihinde sigorta kapsamına girdiğini, müvekkilinin aracında oluşan zararın giderilmesi için davalı şirkete başvuru yapıldığını, ödeme yapılmadığını, tutanakta asli kusurlu olduğu belirlenen … … … plakalı aracın sigorta şirketinin poliçe numarasının, sigorta bitiş tarihinin yer aldığını, bu bilgilerin poliçe ile uyuşmadığını, taraflarınca davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. dosyası ile hasar bedeli için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, aracın değer kaybı ve kiralık araç olmasından dolayı kullanılamadığı süre içinde yoksun kalınan kar bakımından davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak yaklaşık 8 aydır herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin araç kiralama şirketi olup geçimini bu şekilde sağladığını belirterek değer kaybı için belirsiz alacak davasına esas olmak üzere şimdilik 1.000 TL; yoksun kalınan kâr için kısmi dava olmak üzere 1.500,00 TL olmak üzere toplam 2.500,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan alınmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu dava kapsamında hasarın meydana geldiği olayın … tarihinde gerçekleştiğini, zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru ve mahkemememiz nezdinde ikame edilen arabuluculuk başvurusunun ise kaza tarihi üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesinden sonra gerçekleştirildiğini, kazaya karışan … … … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin kaza tarihi itibariyle araç başına 39.000,00-TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, huzurdaki uyuşmazlık kapsamında müvekkili şirket tarafından İzmir … icra dairesine 12.305,23-TL ödeme yapıldığını belirterek zamanaşımına uğramış davanın reddine, davanın müvekkili şirketin kaza tarihinde poliçesinin bulunmaması sebebiyle öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine, usulden ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde davanın cevap dilekçelerinde yer alan nedenler ve re’sen gözetilecek sair nedenlerle esastan reddine, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, …/…/… tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı ve yoksun kalınan kar tazminatının belirlenmesi ile bunların ZMMS kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında toplandığı görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.)
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak kazaya karışan … … … plakalı aracın kaza tarihi itbariyle tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak … … … plakalı ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmakla bu itiraz açısından bir değerlendirme yapma gerekliliği hasıl olmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794).
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uygulanmaz. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, dava konusu trafik kazasına karışan … … … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları, … … … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıdaki düzenlemeler çerçevesinde, dava konusu trafik kazasının …/…/… tarihinde vuku bulduğu, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna 12/01/2022 tarihinde başvurulduğu, arabuluculuk sürecinin 09/02/2022 tarihinde sona erdiği ve arabuluculuk son anlaşamama tutanağının 09/02/2022 tarihinde düzenlendiği, davanın ise 15/02/2022 tarihinde açıldığı, dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarih ile davanın ikame edildiği tarih arasında geçen sürenin 2 yıl 6 aydan fazla süre olduğu, kazada davacının herhangi bir yaralanmasının olmadığı yalnızca maddi zarardan etkilendiği gözetilerek ceza zamanaşımının uygulanamayacağı, dolayısıyla somut olay bakımından zamanaşımı süresinin sona erdiği anlaşılmakla, davanın zamanaşımı süresi içerisinde ikame edilmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davaya konu tazminat talebinin zamanaşımına uğraması nedeniyle REDDİNE,
2-Yatırılması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 2.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 21/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır