Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/12 E. 2022/612 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/12
KARAR NO : 2022/612

DAVA : Haklı Sebeple Ticari Şirketin Ortaklığından Çıkmaya İzin Verilmesi Ve Ayrılma Akçesi İle Ödenmemiş Kar Payı Alacağının Tahsili İstemli( TTK’nun 638 (2) Maddesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Davacı vekili tarafından davadan feragat ettiklerini bildirir 08/07/2022 tarihli dilekçe sunulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olup diğer ortakların … ve … ile babaları olan-muris … olduğunu, …’ın vefatından sonra, müvekkilinin muris …’ın yapmış olduğu vasiyetnamenin iptali amacıyla İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali davası açtığını, davayı açmasından sonra, müvekkilinin diğer ortakların baskısına boyun eğmemesi, açmış olduğu davadan vazgeçmemesi üzerine diğer şirket ortakları ile müvekkili arasında husumet oluştuğunu, …’ın vefatından sonra şirket yönetiminin, yönetim usullerine uymadığını, ciddiyetsizlik temelli yönetim gösterdiğini, olağan genel kurul toplantılarının gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin oy hakkı, genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünü ve iptalini dava etme hakkı, bilgi alma-inceleme, azınlık hakları gibi birçok hakkının elinden alındığını, şirketin yönetimine katılmasının engellendiği gibi kar payı alacağının da ödenmediğini, …’ın müvekkilini darp ettiğini, ceza davasının halen derdest olduğunu, müvekkili ve diğer ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, ortaklıktan çıkma konusunda anlaşma sağlanmışsa da hisse bedeli konusunda mutabakat sağlanamadığını, şirketin kuruluşundan bu yana neredeyse hiçbir zaman kar payı dağıtımı yapılmadığını, müvekkilinin haklarının korunması için şirkete yönetim kayyımının atanmasının bir zorunluluk olup ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiş, müvekkilinin haklı sebeple şirket ortaklığından çıkmasına, şimdilik 80.000,00 TL ayrılma akçesinin dava tarihinden ve 2017-2018-2020 ve 2021 yıllarına ait şimdilik 20.000,00 TL ödenmemiş kar payı alacaklarının her birinin fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; merhum …’ın, şirketteki %5 hissesini vasiyetname ile torunu …’a bıraktığını, davacının vasiyetnamenin iptali için dava açtığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının baskı altına alındığı iddiasının soyut nitelikte olup, hiçbir delil, belge ve kayıtla desteklenmediğini, davacının var olmayan haklı nedenleri yaratma gayreti içinde olup somut olayları çarpıtarak olduğundan farklı göstermeye çalıştığını, dilekçedeki tüm beyan ve açıklamaların tamamının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı hakkında şirket çalışanına hakaret nedeni ile kamu davası açıldığını, bu nedenle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının 29.02.2020 tarihine kadar müvekkili şirket bünyesinde gerçekleştirilen tüm toplantılara katılıp bizzat divan başkanlığı yaptığını ve toplantı tutanağını birlikte imzaladığını, hiçbir karara itiraz etmediğini, tutanaklara şerh koymadığını, genel kurul kararları hakkında dava açmadığını, bu nedenle azınlık haklarını kullanamadığına ilişkin iddiasının haklı olmadığını, genel kurullarda alınan bütün kararların oy birliği ile alındığını, davacının ihtarname ile bilgi edinme hakkını kullanmak istediğini bildirmesi üzerine cevabi ihtarname ile evrakları inceleyebileceğinin bildirildiğini, vekili aracılığı ile 08/01/2021 tarihinde inceleme yaptıklarını ve bilgi aldıklarını, davacının ortaklıktan çıkma isteğini dile getirmesinden sonra değerleme tespit raporu alındığını ve davacıya bildirildiğini, davacının bilgi alma, genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin yasal haklarının bulunduğunu, şirketin keyfi yönetildiğine ve yönetim usullerine uyulmadığına ilişkin iddiasının soyut, mesnetsiz, gerçeğe aykırı olup ispata muhtaç olduğunu, davacının ana sözleşmeden kaynaklanan haklarından hiçbirini kullanmadan gerçeğe aykırı iddialarının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunu, şirkete yönetim kayyımı atanması için hiçbir yasal gerekliliğin bulunmadığını, yönetim organını tayin etme ve müdür seçme görevinin genel kurula ait olduğunu, önceki genel kurullarda oy birliği ile alınan kararlarla elde edilen karların dağıtılmayarak şirket bünyesinde tutulmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının 2017 ve 2018 yıllarına ait kar payı alacağının bulunmadığı gibi 2020 ve 2021 yıllarına ait toplantının salgın nedeni ile yapılamadığını, kar dağıtımı konusunda bu toplantıların yapılıp karar alınmasının gerekmesi nedeniyle henüz bu konuda talep edebileceği bir alacağının bulunmadığını, yaşanılan tüm olayların davacının kendi kusurundan kaynaklanması nedeniyle şirketten çıkma talep etme hakkının bulunmadığını, davanın şirket pay değerlerinin fahiş fiyat üzerinden alınması için kötü niyetli olarak açıldığını bildirmiş, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, haklı sebep iddiasıyla TTK’nun 638(2) maddesi uyarınca ortaklıktan çıkma eve ayrılma akçesinin ödenmesi ile ödenmemiş kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tahkikat aşamasında uyap sistemi üzerinden sunduğu 08/07/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin talebi üzerine tüm yargılama giderleri üzerlerinde kalmak koşulu ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
HMK’nun 311(1) maddesi uyarınca feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğurması yanında aynı yasanın 309(2) maddesi uyarınca, feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davanın feragat nedeniyle reddine, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesine bağlı olarak davacı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraf yararına A.A.Ü.T. ‘nin 6(1) maddesi uyarınca feragatin ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra yapılmış olması nedeni ile 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 93,00 TL üç adet tebligat ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/07/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır