Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1024 Esas
KARAR NO : 2023/198
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı ….’ın, davacı S.S. … Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi’nin üyesi olmamakla birlikte, kooperatif sınırları içinde bulunan … Ada, .. Parsel, .. Blok .. nolu taşınmazın (arsanın) maliki olduğunu, kooperatif tarafından, davalıya “2019-2020-2021 ve Ocak-Eylül 2022 dönemlerine ilişkin tesis hizmetleri borcunun bulunduğuna” ilişkin 26.09.2022 tarihinde …. barkod numaralı iadeli taahhütlü posta gönderilmiş olup borcun ödenmesine ilişkin uyarı mektubunun 27.09.2022 tarihinde teslim edildiğini, borcun ödenmesine ilişkin uyarı mektubunda belirtilen 3 gün içinde borcun ödenmemesi üzerine, kooperatif tarafından davalı aleyhine “Kooperatif üyesi olmamasına rağmen …. Ada, … Parsel, … Blok … nolu taşınmazın maliki olmasından kaynaklanan Hizmetlerden Faydalanma, Genel Yönetim ve Altyapı Giderleri, Tesis Hizmetleri Alacağının tahsili” talepli olarak İzmir …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı borçluya 22.10.2022 tarihinde tebliğ edildiğini yasal süresi içinde “Kooperatif üyesi olmadığı, kooperatifin sağladığı hizmet ya da hizmetlerden yararlanmadığı” gerekçe gösterilerek borcun tamamına itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, kooperatifin; belediye hizmetleri dışında kalan, kooperatif sınırları içinde bulunan arsalara; kanalizasyon, elektrik hatlarının tamir onarım değiştirme hizmetleri, temiz su sondajı, su hatlarındaki onarım ve bakım hizmetleri, su deposu ve benzeri gibi altyapı yatırımları yaptığını, davalının maliki olduğu …. Ada, … Parsel, … Blok …. nolu taşınmaz kooperatif sınırları içinde bulunduğunu, davalının kooperatif üyesi olmadığı için üyelik aidatı ödememekle birlikte, kooperatifçe yapılan yatırımlar sayesinde davalının arsasının değerinin arttığını, davalı taşınmazının kooperatif sınırları içinde yer almasından kaynaklanan hizmetlerden, genel yönetim giderlerinden, tesis hizmetlerinden faydalandığını, bu itibarla, üyelik aidatı ödememesine rağmen hizmetlerden faydalanma, genel yönetim ve altyapı giderleri, tesis hizmetleri giderlerine katılması gerektiğini belirterek borçlu aleyhinde izmir …. icra müdürlüğü …. esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın davalı borçludan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı taraf müvekkile tebliğ edilen icra emrinde icra emrinde borcun sebebini ” …İzmir ili, … İlçesi Bademli ,… ada … parsel … blok … nolu taşınmazın maliki olmasından kaynaklanan hizmetlerden faydalanma,genel yönetim ve altyapı giderleri,tesis hizmetleri alacağının tahsili talebi” olarak gösterdiğini davalı müvekkili ,davacı S.S. … Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi ‘nin üyesi olmadığını, bu hususun davacı tarafın da bilgi ve kabulünde olduğunu, davacı tarafın bu hususu kabul etmemesi halinde Kooperatif kayıt ve sicillerinden bu husus tespit edilebileceğini, davalı müvekkili davacı kooperatifin üyesi olmadığından davacı tarafa yönetim, kooperatif aidatı vb borcu mevcut borcunun olmasının mümkün olmadığını, davalı müvekkili davacının sağladığı herhangi bir hizmetten, alt yapı tesisisnden, tesis hizmetinden yararlanmadığını, davalı müvekkilinin taşınmazı arsa niteliğinde olup taşınmaz üzerinde bina,baraka,geçici yapı, çadır vb. yapı bulunmadığını, dolayısı ile davacı tarafından varlığı iddia edilen alt yapı tesislerinden yararlanma imkanının bulunmadığını, davalı müvekkilinin arsasında güvenlik, alt yapı tesis vb hizmetler nedeniyle sebepsiz zenginleştiği iddiasının mantıksız ve anlamsız olduğunu, bu hizmetler nedeniyle davalı müvekkilinin mal varlığında bir artış, lehe kazanım söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve dava dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere davalı- karşı davacı müvekkilim 18.3.2021 tarihinde 3586 TL bedelin davacı- karşı davalı tarafa ödendiğini, müvekkilin bu ödemeyi kooperatif ana sözleşmesi açıklaması ile yaptığını, bunu yaparken sahibi olduğu taşınmazın tapu devrini alırken kooperatif kayıtlarında da devir işlemi yapıldığını, ödemeyi kooperatif üyeliğinden kaynaklanan borcu olduğunu zannederek yaptığını, müvekkilinin daha sonra yaptığı araştırma sonucu kooperatif üyesi olmadığını anladığını, belirterek davacı karşı davalı tarafa ödenmiş olan 3586 TL bedelin ödeme tarihi olan 18.3.2021 tarihinden itibaren hesaplanacak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranına göre hesaplanacak faizi ile birlikte davacı -karşı davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYA İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde izmir … icra müdürlüğü …. esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, ilişkin olduğu,
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
Kooperatif ile ortağı arasındaki davalar, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesinin 1. fıkrasının “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır” hükmü gereğince Ticaret Mahkemesinde görülür. Davada davalının kooperatif üyesi olması veya üyelik sıfatının tartışılması gerektiği durumda davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla genel mahkemede veya asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı dikkate alınmalıdır.
Davalının ve karşı davacının kooperatif üyesi olmadığı ihtilaf konusu değildir. İhtilaf konusu olan davalı, karşı davacının davacı, karşı davalı aleyhine zenginleşip zenginleşmediğidir. Dolayısıyla eldeki davanın ve karşı davanın Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 vd. maddelerindeki düzenlemelere göre sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre genel mahkeme olan Asliye hukuk mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/03/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim….
e-imzalı