Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1020 E. 2023/261 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1020 Esas
KARAR NO : 2023/261
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: müvekkili … , … proje adı altında şahıs firması olarak inşaat , dekorasyon ve anahtar teslimi inşaat işleri ile iştigal ettiğini, bu kapsamda müvekkili ile davalı tarafın, İzmir ili Konak ilçesi, Şehit Fethi bey cad. Gazi Bulv. No:5 adresinde tadilat ve dekorasyon işleri yapmak üzere anlaşmaya vardıklarını, davalı yanın binanın 5 katında bulunan alan ile ilgili olarak müvekkilinden anahtar teslim fiyatı talep ettiğini, müvekkilinin ise kendisine iletilen proje üzerinden salt beşinci kat ile ilgili olarak 145.000 TL + KDV olacak şekilde fiyat teklifi verdiğini, müvekkil tarafından … nolu, 14.10.2022 tarihli,Kdv dahil 338.700,43 TL lik e arşiv fatura keşide edilerek davalı tarafa tebliğ edildiğini davalı tarafça müvekkilin alacağına yönelik yasal sürede ödeme yapılmadığını ve faturaya itirazda da bulunulmadığını, bu nedenle tarafımızca faturaya dayalı genel haciz yoluyla icra takibi açıldığını, İzmir … İcra müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden açılan takibe, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle müvekkilinin alacağına kavuşamadığını belirterek davalı yan tarafından icra dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı tarafın %20 den aşağı olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağa faturanın tebliğ tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi yürütülmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETLE: Davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğu, davacı yanın müvekkilli olduğu şirketin gösterdiği İzmir İli Konak İlçesi Şehir Fethibey Caddesi Gazi Bulvarı No:5 adresinde tadilat ve dekorasyon işleri yapmak üzere, taraflarca anlaşmaya varıldığını, davacı yanın müvekkiline teklif verdiğini ve anlaşmaya varıldığını, davacı tarafın öncelikle, İzmir İli Konak İlçesi Şehir Fethi bey caddesi Gazi Bulvarı No:5 adresinde kain, adresin 5. katı için teklif verildiğini akabinde diğer katlarında tadilatının yapıldığını ifade ettiğini davacı tarafından, bahse konu tüm işler için 145.000,00-TL + KDV tutarında teklifte bulunulduğunu, müvekkili olduğu şirkette bu sebeple anlaşma sağlandığını, hatta, ilgili işlemlere karşın müvekkili olduğu şirket tarafından iş tamamlanmadan evvel 27.07.2022 tarihinde, 80.000,00-TL ve 30.09.2022 tarihinde 50.000,00-TL tutarında ödemeler yapıldığını, tüm bunlarla birlikte, davacı yan, malzemelerin brim fiyatlarında sürekli değişiklik yaptığını ve teklifte kararlaştırılan tutardan fazlaca miktar talep edildiğini ülkede yaşanan döviz krizi sebebiyle müvekkil şirket tarafların mağdur olmaması adına ancak hakkaniyetli olacak şekilde yapılan işlemler için ek bedel ödemeyi kabul ettiğini, bu yönüyle, işin tamamlanması sonrası (tüm işlerin eksiksiz ve ayıpsız yapıldığını kabul anlamına gelmemekle birlikte), davacı şirket tarafından GIB20220000000037 nolu, 14.10.2022 tarihli KDV dahil, 338.700,43 TL tutarında fatura tanzim edilmesi ile, müvekkil şirketin hesabının müsait olmaması sebebiyle, müvekkil şirketin yetkilisi Hacer ÇAM tarafından 14.10.2022 tarihinde, …’ in … iban numaralı hesabına 200.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, buna rağmen, davacı yan müvekkil şirkete karşı haksız suretle icra takibi başlattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Açılan davada uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında 208.700,43-TL alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından başlatmış olduğu takibe davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında toplanmış olduğu anlaşıldı.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Davanın ticari dava olup olmadığı bakımından davalının işletmesi bulunup bulunmadığı, işletmesinin ticari işletme vasfında olup olmadığı ve bu itibarla davalının tacir sayılıp sayılamayacağının tespiti için 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 11. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesi kapsamında esnaf işletmesi için ön görülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için Çiğili Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, Çiğili Vergi Dairesine yazılan müzekkereye gelen yazı cevabında, mükellefin 29.11.2018 tarihinde “İnşaat malzemelerinin bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak toptan satışını yapan aracılar” faaliyeti ile işe başladığı, Dairemizde faal olduğu dönemler itibarıyla gelirinin ticari kazanç hükümlerinde gerçek usulde vergilendirildiği, işletme hesabı esasına tabi olduğu ve işletme hesabı defteri tuttuğu,en son gelir vergisine esas yıllık alımların tutarının 202.701,51 TL olduğu, bir yıl içinde elde ettiği gayri safi iş hasılatının 247.824,92 TL olduğu, mükellefin 2020-2021-2022 yıllarına ait Ba-Bs bildiriminin bulunmadığı hususlarının bildirildiği, verilen cevaplarda yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda davalının 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 11. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesi kapsamında kapsamında esnaf işletmesi için ön görülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerinin ve ticari işletmesinin bulunmadığının belirlendiği, Mülga 6762 sayılı TTK’nun 1463.maddesine göre Bakanlar Kurulunca 18.06.2007 tarihinde kararlaştırılıp, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında esnaf-tacir ayrımının nasıl yapılacağına dair Ticari işletme ile esnaf işletmesinin arasındaki sınırın Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterileceği üzere Tacir-esnaf ayırımı ise Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan, gayri safi hasılatı çerçevesinde tarafların gelirlerinin esnaf sınırını aşmadığı dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, davalının 6102 sayılı TTK 11. maddesi ve 213 s. Vergi Usul Kanunu’nun 177. mad. kapsamında kapsamında esnaf işletmesi için ön görülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerinin bulunmadığı, tacir sıfatı olmadığı, tarafların ticari işletmesi ile ilgili nisbilik de bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari olduğundan bahsedilemeyeceğinden mahkememizin iş bu dava açısından görevsiz olduğu, 6100 s. HMK. 2. maddesinde düzenlendiği üzere dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmaması durumunda Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, usul ekonomisi nazara alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi yollamasıyla 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle açılan davanın usulden reddine vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 4. H.D. 2022/5747 E.-2022/9478 K.,Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4.H.D. 2019/377 E.-2019/322 K.)
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı