Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1008 E. 2023/111 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1008 Esas
KARAR NO : 2023/111

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:
Davacının, … Eğitim Kurumları Sanayi Ticaret Ltd Şti, … Mah. … Sk. No:…. …. İzmir adresinde faaliyette bulunan Özel … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin kurucusu ve işleteni olduğunu, davalı tarafından, İzmir 9. İcra Müdürlüğü ……E sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, UETS üzerinden gönderilen ödeme emrinin gözden kaçırıldığını, bu yüzden süresinde itiraz edilemediğini, davalı tarafından, müvekkili davacı şirketin Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki hak edişleri üzerine haciz konduğunu, bu işlem sırasında takipten haberdar olunduğunu, icra takibindeki alacağın Ankara 30. Noterliğinin 13 Mayıs 2019 tarihli ve …… sayılı işletmeyi devir sözleşmesinden kaynaklı olduğunu, Ankara 30. Noterliğinin 13 Mayıs 2019 tarihli ve ……. sayılı işletmeyi devir sözleşmesi ile kurucusu … olan …. … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin davacı müvekkili … Eğitim Kurumları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’ne devredildiğini, devir sözleşmesinde, davalı …’in “devir bedelinin 10.000 TL olduğunu ve devir bedelinin tamamını defaten aldığını” beyan ettiğini, davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, belirterek İzmir 9.İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında davacının, davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN DAVAYA CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETLE: müvekkili ile davacı arasında 13.05.2019 tarihinde, Ankara 30. Noterliği, … Yev. No’lu işletmenin devri sözleşmesi ile Özel … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin devrini yaptıklarını, müvekkilinin bu sözleşme ile işletmenin devrini davacı yana yaptığını, davacı yan ve müvekkili arasında işletmenin devri karşılığında belirlenmiş olan 10.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmediğini, sözleşmede söz konusu bedelin müvekkilince alındığı ve davacı yanca ödendiği yazılı olsa da, müvekkilin davacı yana güvenerek işbu sözleşmeyi bu şekilde kabul edip imzaladığını, fakat bu miktarın davacı yanca ödenmediğini, müvekkili davacı yana olan güvenine karşılık imzalamış olduğu sözleşmede her ne kadar bu durum yazılı olsa da, müvekkiline devre dair hiçbir ödeme almadığını, davacı yanın sözleşme bedelini ödemiş olduğunu ispat yükü bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava konusu İzmir 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde 04/11/2022 tarihinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket hakkında Ankara 30. Noterliği … Yev. Nolu 13.05.2019 tarihli devir sözleşmesine ilişkin 10.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı görüldü.
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıdadır (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıdadır. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya aittir (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Tüm bu açıklamalar uyarınca somut olay incelendiğinde dava konusu alacak, işletme devir sözleşmesinin konusu olup, bu sözleşmenin imzası noterlikçe onaylı kesin delil niteliğinde olduğu, sözleşme içeriğinde de “… İşletme adı …. … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olan işletmeyi ve bu işletmeye ait işletme hakkının tamamını 10.000,00 TL Türk Lirası bedel karşılığında devir ve teslim ettim. Devir bedelini nakden ve tamamen aldım, Başka bir alacağım kalmadığını beyan ve kabul ederim.” ifadesinin yer aldığı, davalı alacaklının aksini kesin delil ile ispat edemediği anlaşılmakla davacının iddiasının haklı görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Davacı şirketin İzmir 9. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında davalı …’e BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 683.100-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,00-TL elektronik tebligat, 1-TL kep ücreti, 84,00TL posta masrafı, 170,78-TL peşin harç ve 124,38-TL, tamamlama harcı, 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 487,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸