Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/10 E. 2022/123 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/10
KARAR NO : 2022/123

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin keşidecisinin … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti olduğu, … Bankası … Şubesinin … seri numaralı, 05.01.2022 keşide tarihli, 56.500 TL bedelli çek Keşideci … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’den … Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti şirketine ordan da müvekkilimiz … ciro yoluyla geçtiği, İşbu çek müvekkilince kaybedilmiş (çalınmış), tüm aramalara rağmen bulunamadığı, Öncelikle ilgili çekler hakkında Sayın Mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında, ihtiyati tedbir zımmında ödemenin yasaklanmasına karar verilmesine ve bu uğurda ilgili banka şubelerine müzekkere yazılmasına, neticeten ilgili çeklerin iptaline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651. maddesi “Kıymetli evrak zayi olduğu taktirde mahkeme tarafından karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanı ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Zayi nedeniyle çek iptali davası açılabilmesi için öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. ve 781. maddeleri uyarınca yasal unsurlara haiz bir çekin bulunması esastır. Bu unsurlara haiz olmayan bir belgenin kambiyo senedi vasfı taşımaması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca zayi nedeniyle iptali istenilemez.
Türk Ticaret Kanunu’nun 818. maddesinde poliçeye ilişkin hangi hükümlerin çek hakkında da uygulanacağına dair düzenlemeye ver verilmiştir. Bu düzenlemede yapılan atıf uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nun poliçenin iptaline dair 757 ilâ 763. maddeleriyle 764. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin çekin iptalinde de uygulanması zorunludur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 759. maddesi hükmüne göre de poliçeyi eline geçiren kişinin bilinmemesi halinde poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/11-1884 Esas 2015/1059 Karar sayılı ilamında aynen; ”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
” (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesi uyarınca;”Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2 maddesi uyarınca, kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyanın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi senedin iptalini karar verilmesini isteyebilir.” denilmiştir.
Anılan maddeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca, çekin iptaline ilişkin dava açma hakkı, çeki kaybeden yetkili hamile aittir. Çekin hamili çekin iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebilir.
05/01/2022 tarihli tensip tutanağının 4 numaralı bendi gereğince Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılacak ilanlar için gerekli olan gider avansının yatırılması amacıyla davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ilan bedelinin yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, buna rağmen davacı vekilinin yatırması gereken gider avansını yatırmadığı ve bu sebeple çek iptali davalarında esaslı unsur mahiyetinde bulunan ilanların yapılamadığı görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-g. maddesinde davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmıştır.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları, … Bankası A.Ş … … Şubesinin keşidecisi … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. olan, 05/01/2022 keşide tarihli, … seri numaralı 56.500,00-TL bedelli çeke ilişkin olarak bulunan kayıtlar ile sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekilinin dava konusu çekin zayi olması sebebiyle iptali talebi ile iş bu davayı ikame ettiği, … Bankası … şubesinden gelen dava konusu çek görüntüsünün de ekli olduğu cevap yazısında, çek hesabının …Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğu, 05/01/2022 tarihinde takas aracılığı ile ibraz edildiği, ibraz edenin … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğunun belirtildiği, davacının ciro silsilesinde yetkili hamil olarak yer almadığı, ayrıca 05/01/2022 tarihli tensip tutanağının 4 numaralı bendi gereğince Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılacak ilanlar için gerekli olan gider avansının yatırılması amacıyla davacı vekiline iki haftalık kesin süre verildiği ve aksi halde davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edildiği halde yatırması gereken gider avansını mahkememiz veznesine yatırmadığı anlaşılmakla, dava şartlarının mahkemece re’sen gözetileceği gözetilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-g. maddesi yollamasıyla 115/2. maddesi gereğince açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın gider avansı dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Mahkememizce verilen ödemeden men yasağına ilişkin tedbir kararının kaldırılması için banka şubesine müzekkere yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)