Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/928 E. 2022/170 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/928
KARAR NO : 2022/170

DAVA : Ticari Şirket (Haklı Sebep Nedeniyle Şirketin Feshi ve Tasfiyesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Haklı Sebep Nedeniyle Şirketin Feshi ve Tasfiyesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Hollanda ve Lüksemburg’da kurulu müvekkili şirketlerin yarı yarıya ortağı olduğu davalı … … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin, 26.02.2007 tarihinde İzmir’de kurulduğunu, şirketin müdürlüğüne ilk beş yıl için görev yapmak üzere Hollanda vatandaşı …’in seçildiğini, 2012 yılında şirket müdürünün görev süresinin sona ermesine rağmen yeni bir müdür atanmadığını, davalı şirketin kuruluşundan bugüne dek hiçbir ticari faaliyette bulunmadığını, vergi mükellefiyetinin bağlı bulunduğu Kordon Vergi Dairesi tarafından re’sen terkin edildiğini, ticaret sicilinden kaydının re’sen silinmesi için İzmir Ticaret Odası’na başvurduklarını, tasfiye sürecine girmesi gerektiği bilgisinin edinildiğini, davalı şirketin ortakları ve son yetkili müdürünün yurtdışında bulunduğunu, yetkili bir yönetim organı bulunmayan davalı şirketin ticari defterlerinin nerede olduğunun, yahut kuruluş aşamasında çıkarılıp çıkarılmadığının davacılar tarafından dahi bilinmediğini, bu nedenle tasfiye sürecinin başlatılamadığını, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne, davalı şirketin ticari defterlerinin kuruluş aşamasında çıkarılıp çıkarılmadığının sorulduğunu, 2007 yılına dair kayıtların görüntülenemediği bilgisinin iletildiğini, defterlerin çıkarılması amacıyla zayi belgesi verilmesi talepli dava açıldığını, davalı şirket tarafından vekâletname verilmesinin mümkün olmaması nedeniyle davanın, davacı şirketler adına açıldığını, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında görülen davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, TTK’nun 636(3) maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığında her ortağın şirketin feshini isteyebileceğini, Yargıtay kararları gereği şirketin uzun yıllar ciddi bir faaliyetinin olmamasının, fesih için yasal nedenleri oluşturduğunu, kurulduğu günden bu yana biçbir faaliyeti olmayan, yetkili yönetim organı veya ticari defterleri bulunmayan ve vergi dairesinden resen terkin edilen davalı şirketin haklı nedenle feshinin ve tasfiyesinin sağlanması için davanın açıldığını bildirmiş, davalı şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; TTK’nun 636 (3) maddesi uyarınca haklı sebep nedeniyle davalı limited şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Ticaret sicil kayıt örneğinden davalı şirketin, 26/02/2007 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, ortaklarının yarı paylarla davacı şirketler olduğu, ilk beş yıl için …’in şirketi münferiden temsile yetkili olarak seçildiği, şirket yetkilisinin 26/02/2012 tarihinde görev süresinin sona ermesinden sonra yetkili seçimi ve ataması yapılmadığı, şirketin faaliyet durumunun sicil kaydında faal kaydı ile yer aldığı görülmüştür.
TTK’nun 636 (3) maddesinde; haklı sebeplerin varlığında her ortağın, mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, mahkemenin istem yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen kabul edilebilir bir diğer çözüme hükmedebileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
TTK’nun 636 (1) maddesinde ise; limited şirketlerin şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile veya genel kurul kararı ile ya da iflasın açılması ile yahut kanunda öngörülen diğer sona erme halleri ile sona ereceği düzenlenmiştir.
TTK’nun 636 (2) maddesinde; şirketin uzun süreden beri kanunen gerekli organlarından birinin mevcut olmaması veya genel kurulun toplanamaması halinde ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine mahkemenin, müdürleri dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için süre vereceği, verilen süre içinde durumun düzeltilmemesi halinde şirketin feshine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dava, TTK’nun 636 (3) maddesine dayalı olarak haklı sebep iddiası ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, davacıların her biri şirketin yarı paylı ortakları olarak şirketi sona erdirme konusunda iradelerini birleştirmiştir. Bu amaçla bu davanın açılmasından önce tasfiye kararı almak üzere girişimlerde bulunmuşlardır. Bu girişimlerin sonuçsuz kalması sonucunda bu dava açılmıştır. Yaşanan süreçten davacıların kanun hükümleri çerçevesinde çaresiz kalmadıkları, yalnız usul ve yasaya uygun şekilde dava dışı tasfiye sürecini başlatamadıkları ve sonuçlandıramadıkları anlaşılmaktadır.
Davacıların, davalı şirketin yarı paylı ortakları olmaları nedeniyle oluşan iradeleri çerçevesinde dava yoluna gitmeksizin, TTK’nun 636 (1/b) maddesi uyarınca, alacakları genel kurul kararı ile tasfiye kararına bağlı olarak şirketi sona erdirmeleri mümkündür. Her ne kadar dava dilekçesinde, bu konuda işlem yapılmak üzere şirketin defter ve kayıtlarının bulunamaması nedeniyle açılan zayi belgesi verilmesi istemli davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine bağlı olarak gelinen noktada haklı sebeple fesih davası açmak zorunda kalındığı bildirilmiş ise de; davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmediği, sicil kaydının faal olduğu, davacı şirketlerin genel kurul toplantısı yaparak şirket müdürü atamaları ile birlikte şirketin tasfiyesine ilişkin karar almalarının mümkün bulunduğu, ticari defterlerin hiç tutulmamasının veya zayi olmasının şirketin tasfiyesine engel olmadığı gibi birlikte yapacakları genel kurul toplantısı ile şirket yönetimini oluşturabilecekleri, zayi belgesine ilişkin davayı atayacakları şirket müdürünün şirket adına açabilmesinin mümkün bulunduğu gibi kanunen tutulması gereken tüm defterlerin şirket müdürü tarafından olması gerektiği gibi oluşturulabileceği, her iki konuda da davacıların ve davalı şirketin hak arama ve yasal yollarla istemlerine kavuşmalarının mümkün bulunup çaresiz kalmadıkları, haklı sebep olarak dava dilekçesinde bildirilen tüm nedenlerin, şirketin ticari faaliyetinin bulunmaması, yetkisi sona eren müdür yerine yeni bir müdür atanmaması ve genel kurul toplantılarının kanuna aykırı şekilde hiç yapılmaması nedenleriyle davacı şirketlerin kendi kusurlarından kaynaklandığı gibi öncelikle; kanundaki düzenlemeler çerçevesinde, dava yoluna gitmeksizin alacakları karar ve yapacakları işlemler ile TTK’nun 636 (1/b) maddesi hükmü gereği şirketi sona erdirmeleri mümkün iken haklı sebebe dayalı olarak dava açmalarında hukuki yararlarının bulunmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 114(1/h) maddesinin yollaması ile hukuki yarar yokluğuna bağlı olarak HMK’nun 115(2) maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1-Hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK nun 114(1)/h maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza