Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/888 E. 2022/471 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/888
KARAR NO : 2022/471

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un maliki olduğu … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı aracına 20/07/2020 tarihinde çarptığını, kazada müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybından poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde …/…,… nolu hasar dosyası açıldığını ancak hiçbir ödeme yapılmadığını, müvekkili aracında 68.895,27-TL hasar meydana geldiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla araçtaki değer kaybı bedeli ZMMS trafik sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … plakalı aracın 08.06.2020-2021 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçe limitinin 41.000,00-TL olduğunu, müvekkiline yapılan başvuru neticesi aracın kasko sigorta şirketi olan … Sigorta Anonim Şirketi tarafından poliçe limiti tükendiğinden müvekkilinin başkaca sorumluluğu olamayacağını, müvekkili şirketin sigortalı sürücünün kusuru oranında poliçe limiti oranında kusurlu olduğunu, araçtaki değer kaybı bedelinin gerekli kriterlere göre hesap edilmesi gerektiğini, yasal faiz talep edilebileceğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası, ödeme belgesi,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-20/07/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporları,
9-Davacı vekilinin 06/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 20/07/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … Ticaret Limited Şirketine ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan değer kaybı bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 27/12/2018 ile 27/12/2019 tarihleri arasında geçerli olduğu, teminat limitinin 41.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 20/07/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, ekspertiz raporu, fotoğraflar ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 20/07/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun ve dava konusu araca ait tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle ve güncel Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan hesap cetveli kullanılmak suretiyle ayrı ayrı şekilde belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 09/03/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı …’un maliki olduğu ve sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile dikkatsiz ve tedbirsiz olarak araç kullandığını, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-b maddesini ihlal ettiğini, davacı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda herhangi bir hatası ve kural ihlali olmadığını, … plakalı aracın kazadan önceki hasarsız halinin ikinci el değerinin 650.000,00-TL, kazadan sonraki hasarlı halinin ikinci el değerinin ise 610.000,00-TL olabileceğini, aracın satışı esnasında araçta 40.000,00-TL değer kaybı meydana gelebileceğini mütalaa etmişlerdir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, değer kaybı bedelinin mahkememiz ara kararı doğrultusunda Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda, piyasa araştırması yapılmak suretiyle belirlendiği, piyasa araştırması sonucunda elde edilen verilere raporda yer verildiği, raporun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 06/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 40.000,00-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesindeki teminat limitinin 41.000,00-TL olduğu, dava açılmadan önce 19/02/2021 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından davacı şirkete … numaralı hasar dosyası kapsamında 41.000,00-TL ödeme yapıldığı, davalı sigorta şirketi nezdindeki sigorta poliçesi teminatının tamamının davacı şirkete ödenmesi sebebiyle sigorta şirketinin poliçeden kaynaklı olarak davacı şirkete olan sorumluluğunun sona erdiği, davacının değer kaybı bedeli yönünden poliçe kapsamındaki teminat limiti dahilinde sorumluluğunu tamamen yerine getirmiş olan davalı sigorta şirketinden talepte bulunma hakkı olmadığı kanaatine varılarak, davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı …’un kazanın vuku bulmasında %100 oranında asli ve tam kusuru bulunan sürücünün sevk ve idaresindeki aracın maliki olduğu, bu kapsamda davalı Mahmut yönünden temerrütün kaza tarihi itibariyle meydana geldiği değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, ödeme belgesi, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 20/07/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporları, davacı vekilinin 06/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 20/07/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … Ticaret Limited Şirketine ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan değer kaybı bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının davalı …’un maliki olduğu … plakalı aracın sürücü …’un %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, davacıya ait … plakalı aracın kazadan önceki hasarsız halinin ikinci el değerinin 650.000,00-TL, kazadan sonraki hasarlı halinin ikinci el değerinin ise 610.000,00-TL olduğu, bu kapsamda dava konusu trafik kazasında oluşan hasar sebebiyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı bedelinin 40.000,00-TL olduğu, davacı vekilinin 06/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 40.000,00-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesindeki teminat limitinin 41.000,00-TL olduğu, dava açılmadan önce 19/02/2021 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından davacı şirkete … numaralı hasar dosyası kapsamında 41.000,00-TL ödeme yapıldığı, davalı sigorta şirketi nezdindeki sigorta poliçesi teminatının tamamının davacı şirkete ödenmesi sebebiyle sigorta şirketinin poliçeden kaynaklı olarak davacı şirkete olan sorumluluğunun sona erdiği, davalı …’un ise oluşan değer kaybından sorumluluğunun devam ettiği, davalı … yönünden temerrütün kaza tarihi itibariyle meydana geldiği, davacının dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedeli yönünden iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … yönünden açılan davanın KABULÜNE, 40.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 20/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan davacı … Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.732,40-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ve 666,03-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.007,07-TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 67,50-TL elektronik tebligat, 26,00-TL tebligat, 1,80-TL (KEP) posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı ve 666,03-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.079,93-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 6.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 6.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekili ve davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
E-İMZALIDIR

Hakim …
E-İMZALIDIR

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.