Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/880 E. 2021/1169 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/880
KARAR NO : 2021/1169

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021

Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından gönderme kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yabancı sermayeli bir şirket olup kendisi tarafından üretilen ve/veya ithalatı yapılan ürünlerin satışını yaptığını, davalı şirketin 2006 yılından itibaren müvekkili şirketin yapı/otomotiv/endüstri grubu bayisi olarak 2019 yılına kadar bayilik sözleşmesi kapsamında cari hesap çerçevesinde tarafların çalıştığını, icra takibinden önce 2019 yılında davalı şirketin, müvekkili şirketten satın aldığı malların bedellerini kısmen veya tamamen ödememeye başladığını, bunun üzerine bakiye borcun ödenmesi aksi takdirde alacağın tahsili için verilen ipoteklerinin paraya çevrileceği ihtarını içerir TMK’nun 887.maddesi uyarınca 20.08.2019 tarihli muacceliyet ihtarnamesinin davalılara tebliğ edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin yapıldığını, davalıların takibin durdurulması talebinin İcra Müdürlüğünce reddedilmesi kararının şikayet edilmesi için İcra Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada takibin durmasına karar verildiğini, davalıların takibe ve borca yaptıkları itirazın haksız ve kötüniyetli olup hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirmiş davalıların davaya konu icra dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ipotekten kaynaklı davacı tarafa hiçbir borç bulunmadığını, taraflar arasındaki cari hesap nedeniyle davacı tarafa davalı müvekkili şirket tarafından çeklerin verildiğini, davacının çek alarak tahsil ettiği veya tahsil edeceği alacağını mükerrer takip konusu yaptığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının müvekkilinin yaptığı ödemeleri hesaptan düşmediğini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapan davacı hakkında tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, İcra Hukuk Mahkemesinin takibin durmasına karar verdiğini, icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından verilen ipoteğin kayıtsız şartsız para borcunu içermemekte olup bu nedenle icra takibine konu edilemeyeceğini, teminat ipoteği nedeniyle davacının teminatın gerçekleşip gerçekleşmediğini ispatlamak açısından önce dava açıp alacak miktarını belirledikten sonra bu davayı açması gerektiğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini bildirmiş davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağının ödenmediği iddiası ile teminat olarak alınan taşınmazların paraya çevrilerek alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Dava 23/10/2020 tarihinde Karaburun … Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) Mahkemesinde açılarak yargılamaya başlanmış, dilekçeler teatisinin tamamlanmasından sonra 01/07/2021 tarihli duruşmada ön inceleme yapılarak tahkikata geçilmesine karar verilmiş, 28/10/2021 tarihli tahkikat duruşmasında ticari defterlerin incelenmesi için talimat yazılmasına, taşınmazın tapu kaydı ve ipotek kaydının istenmesine ilişkin ara kararlar oluşturularak duruşma 17/02/2022 tarihine ertelenmiş, duruşma günü beklenmeksizin 22/11/2021 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin kararı dayanak gösterilerek Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsiz hale geldiği gerekçesiyle dosyanın Nöbetçi İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Tarafların tacir olmaları ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle davanın nispi ticari dava olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmesine ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarih, 2017/11-10 esas ve 2019/401 karar sayılı ilamında; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu tarafından Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin yargı alanının belirlenmesinden sonra Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülmekte olan davalarla ilgili olarak yargılamaya devam edilip edilmeyeceği, dosyaların Fikri Sınai Haklar Mahkemeleri’ne devredilip devredilmeyeceği ile ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlık konusunda yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığına, davaların açıldığı ve görülmekte olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğine hükmetmiştir.
04/04/2019 tarihli ilam, somut olaya da ışık tutacak ve uygulanır niteliktedir. Zira, ilama konu yargı alanlarının belirlenmesine ilişkin karardaki düzenlemenin ayrı bir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olan yerlerde bu nitelikteki davalara anılan mahkemelerin, olmayan yerlerde ise hangi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin göreceğine ilişkin bir yargı yeri belirlemesi kararı söz konusu olup, somut olaya konu 07/07/2021 tarihli yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararda da mevcut Asliye Ticaret Mahkemeleri dışında 8 ilde daha Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmasına karar verilmiş olup, mevcut Asliye Ticaret Mahkemeleri ile birlikte yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı yerleri bulundukları il, ilçe Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden ise kararda gösterilen Ağır Ceza Mahkemeleri’nin yargı çevresi olarak belirlenmiştir. Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesi ancak kanunla mümkün olup, her iki karar yalnız yargı alanlarının belirlenmesine ilişkin aynı içerikte kararlardır. İlamda, yargı yerleri belirlenmesine ilişkin kararın göreve ilişkin olmadığı, yalnız yargı yeri belirlenmesi kararı niteliğinde olup, karardan önceki davaların açıldığı mahkemede devam etmesine ilişkin direnme kararı veren ilk derece mahkemesinin gerekçesi doğru bulunmuş, kararda açıklanan yasal düzenlemeler ve hukuk ilkelerine atıf yapılarak oluşturulan gerekçe ile direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
İlamın gerekçesinde; mahkemelerin görevinin kıyas ya da yorum ile genişletilemeyeceği ya da değiştirilemeyeceği, kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görevin genel mahkemelere ait olduğu konusunda 05/12/1977 tarihli, 1977/4 Esas ve 1977/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim Güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesi uyarınca gönderme kararının bu güvenceye aykırılık teşkil ettiği, uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olayın meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olup yasal düzenleme ile yeni kurulan veya bir başka mahkeme görevlendirilmediği sürece olayın meydana geldiği zamandaki mevcut mahkemeler tarafından çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2021 tarih 2021/1939 esas ve 2021/1732 karar ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2021 tarih 2021/2115 esas ve 2021/1979 karar sayılı ilamlarında da 01/09/2021 tarihinden önce görülen davalarda Hakimler Savcılar Kurulu’nun ilgili kararı uyarınca dosyanın bu tarihten sonra görev verilen mahkemelere gönderilemeyeceğine karar verilmiştir.
Somut olayda davanın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilen ve karara dayanak yapılan 07/07/2021 tarihli yargı alanının belirlenmesine ilişkin karardan önce 23/10/2020 tarihinde açıldığı dikkate alınarak gönderme kararı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim ilkesine, kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görevin genel mahkemelere ait olduğuna ilişkin 05/12/1977 tarihli, 1977/4 esas ve 1977/4 karar sayılı içtihadı birleştirme kararına, mahkemelerin görevinin kıyas ya da yorum ile genişletilemeyeceği ya da değiştirilemeyeceği ilkesine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun somut olaya uygulanır nitelikteki 04/04/2019 tarih, 2017/11-10 Esas ve 2019/401 Karar sayılı ilamına, ilamın somut olaya uygulanır niteliği olmadığı düşünülse bile ilamda belirtilen yasal düzenlemeler, hukuk ilkeleri ile yargı yeri alanlarının belirlenmesi ile görevli kurumun bu alandaki düzenlemeleri sonucu görülmekte olan davalara ilişkin açık bir yargı yeri belirlenmesi kararı olmaması halinde davaların açıldığı mahkemelerce görülmesine devam edilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gerekçelerine, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07.07.2021 tarihli 608 numaralı kararına uygun olmadığı gibi; 07/07/2021 tarihli kararda, yukarıda açıklanan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere görülmekte olan davaların, 01/09/2021 tarihinden itibaren görev verilen Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne devredileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bunun yanında kararın 07/07/2021 tarihli olup, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olmasına göre; farklı uygulama tarihi belirlenmiş olması ve yalnız yeni mahkemeler kurulmuş olmasının farklı karar ve uygulama tarihini gerektirir bir neden olmadığı dikkate alınarak kararı vermeye yetkili makamın, görülmekte olan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir kararının bulunmaması yanında, iradesinin de bu yönde olmadığı anlaşılmakla, gönderme kararı usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar kesin olmak üzere verilmiş olup, kararın niteliği, gönderme kararıdır. Mahkememizce verilecek kararın niteliği itibariyle görevsizlik kararı olması mümkün olmayıp gönderme kararının, usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olması nedeniyle mahkemesine iadesini amaçlayan kesin nitelikli gönderme kararı olması zorunludur. Bu durumda her iki mahkeme tarafından verilmiş görevsizlik kararları olmamakla birlikte karşılıklı gönderme kararları ortaya çıkmıştır. Davaya hangi mahkemenin devam edeceğine ilişkin uyuşmazlığın çözümü gerekli olup, karşılıklı gönderme kararları nedeniyle bu çözümün ilgili mahkemeler tarafından yerine getirilmesi mümkün değildir. Somut olaydaki gönderme kararlarının yargı alanlarının belirlenmesine bağlı olarak mahkemelerin görevi ile ilgili olduğu, göreve ilişkin yargısal kararlarla ilgili uyuşmazlığın ancak bir yargı makamı tarafından çözülebileceği, görevle ilgili uyuşmazlıkların Bölge Adliye Mahkemelerinin görevli Hukuk Daireleri tarafından çözümlendiği birlikte değerlendirildiğinde, görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle;
1-Gönderme kararına konu, dava dosyasına ilişkin uyuşmazlığı çözme görevinin davanın görüldüğü Karaburun … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ait olması nedeniyle dosyanın Karaburun … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine,
2-Esasın, gönderme kararı nedeniyle kapatılmasına,
3-Kararın niteliği itibariyle harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yapılacak yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
5-Karaburun … Asliye Hukuk Mahkemesi ve mahkememizce verilen karşılıklı gönderme kararları nedeniyle ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
6-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi 20/12/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)