Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/876 E. 2022/615 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/876 Esas
KARAR NO : 2022/615

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ve davalı arasında Açık Satış Noktası Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, davalıların sözleşme yükümlülüklerini yeri getirmediğinden davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlattıkları ilamsız icra takibine davalı tarafça itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ve haricen yaptıkları araştırmada, adreslerinden taşınma ve mal kaçırma gayreti içinde olduğu istihbar edildiğinden ve dolayısıyla rehinle temin edilmemiş alacaklarının tahsil imkanı ortadan kalkacağından teminatsız olarak veya uygun görülecek teminat karşılığında davalılar adına kayıtlı taşınır taşınmaz mallar ile davalıların üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına öncelikle teminatsız veya uygun görülecek miktar karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, “müvekkillere yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkillerin alacaklı gözüken tarafa herhangi bir âd altında hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının sözleşmenin yürürlükten kalktığını ikrar etmesine karşın dava dilekçesinde sözleşmenin hala yürürlükte olduğunu iddia ederek haksız kazanç sağlamak niyetinde olduğunu, müvekkil şirketin TAPDK satış belgesini 13.07.2018 tarihinde uzattığını, müvekkillerin sözleşme yükümlülüklerine ve tüketici taleplerine uygun şekilde ürün alıp sattıklarını, neticede sözleşmeyi ihlal eder herhangi bir fâaliyette bulunmadıklarını, bu nedenle dahi davacı yanın iddialarının hukuken kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, davacı yanca iddia edilen şirketin faal olmadığı, işletmenin çalışmadığı, ürünlerin düzenli ve sürekli olarak bulunurluğunun sağlanmadığını, işletmenin deyredildiğini veya iş değişikliği yapıldığı iddiası ile ilgili somut bir delilin dosya sunulamadığını, yine belirtildiği şekilde mevzuata aykırılık nedeni ile işletmenin faaliyetine son verilmesi veya askıya alınması gibi bir durum da yaşanmadığını, müvekkillerin temerrüde düşürülebilmesi için alacaklının ihtarı gerektiği, ancak davacı yan tarafından müvekkillere yapılmış bir ihtarın bulunmadığını, nitekim davacı yan tarafından sunulan ihtarname tebliğ şerhlerinden de müvekkillere ihtamamenin tebliğ edilmediği açıkça belirtildiği, davaya konu alacak bedeli yargılama sürecini gerektirmekte olup, likit sayılamayacağın dan açıkça davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 01/11/2016 tarihli ”Açık Satış Sözleşmesi” imzalandığı halde davalıların sözleşmeye aykırı olarak yükümlülüklerini ihlal edip etmedikleri, davacının sözleşme feshinde haklı olup olmadığı, 10.000 TL cezai şartın doğup doğmadığı ve davalılara verilen 10.000 TL mali katkının sözleşmeye aykırılık nedeniyle iadesinin mümkün olup olmadığı yönünde İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Takip sayılı dosyasına davalılarca yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinden ibaret olduğu görülmüştür. Tüm deliller toplanmış, İzmir …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlular vekilinin 27/11/2020 tarihli dilekçesi ile borca, takibe, ödeme emrine, faize, faiz oranına, işlemiş faizlere ve fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya ve taraflara ait ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında davaya konu sözleşme, ihtarname değerlendirilerek tarafların arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, ticari defterlerinin delil vasfı taşıyıp taşımadığı, sözleşme kapsamıda davalıların yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, sözleşme süresince tüketici taleplerine uygun ürün alınıp alınmadığı, son ürün alım tarihinin ne zaman olduğu, davalılara katkı payı ödenip ödenmediği, ödenmiş ise hangi miktar ve oranda ödendiği, davacı şirketin alacağı bulunup bulunmadığı, takipte işletilen faiz miktar ve oranının usule uygun olup olmadığı hususlarında SMMM bilirkişisinden rapor alınmış, bilirkişinin mahkememize verdiği 19/04/2022 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın inceleme yapılan hesap dönemlerinde, sunulu ticari defterlerin zorunlu noter açılış ve kapanış tasdiklerinin VUK’na uygun olarak zamanında yapıldığı, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde ve kanunlara uygun şekilde tutulduğu, ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, davacı şirketin uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, davalıların 2016 yılında 4.509,84 litre, 2017 yılında 633,60 litre olmak üzere toplam 5.143,44 litre malı bayiden satın aldığı, en son alımın 19.07.2017 olduğu bu tarihten sonra ise herhangi bir alımının yapılmadığı tespit edildiği, bu sebeple; davalıların sözleşme kapsamında taahhüt ettiği 10.000 litre ürünü sözleşme süresince tüketici taleplerine uygun olarak bayiden satın almadıkları, yükümlülüklerini yerine getirmedikleri, davalılardan …’nın davalı şirket ortağı olduğu, dava dışı … Gıda ve Meşrubat San.ve Tic. A.Ş.’nin davacının dağıtıcılık görevi verdiği bayisi olduğu, bu sebeple davacı şirket ile dava dışı bayi ve davalılar arasında ticari ilişkinin var olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini Mahkemeye ibraz etmediği ve defterlerin incelenmesine dair Sayın Mahkemenize herhangi bir beyanda bulunmadığı, bilirkişi incelemesi yapılamadığı, Açık Satış Noktası Sözleşmesi’ne göre; davalı işleticiye, sözleşme süresince toplam 10.0000 TL işletme katkı payı ödendiği, fatura tanzim ettiği, e-faturanın davacı şirkete yansıtma faturası düzenlediği, yapılan inceleme sonucu davalı tarafın sözleşme süresi içinde taahhüt ettiği miktarda ürün alımı yapmadığı, sözleşme fesih tarihine kadar toplam 5.143,44 litre bira ürünü bayiden satın aldığı, sözleşmenin 20.maddesine aykırı hareket ettiği tespit edildiği, nakit katkı payının sözleşme 20.madde hükmüne göre, davalılar tarafından davacı şirkete iade edilmesi gerektiği, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu sebeple davalıların; davacı şirkete 10.000 TL cezai şartı nakden ve defaten ödemesi gerektiği, davacı vekili tarafından, davalılara İzmir …Noterliğinden ihtarname çekildiği, ihtarnamenin 08.09.2020 tarihli tebliğ şerhinde; “Gösterilen adres yıkılmış boş arsa olup, muhatabın yeni adresi bilinmiyor iade” şerhinin yazılı olduğu görüldüğü, tebliğ şerhine göre adresin yıkılmış olması sebebiyle davalının işletmesini işletmediği görüldüğü, dosya muhteviyatında ve inceleme yapılan davacı şirket kayıtlarında davalı tarafından adres değişikliğine ilişkin davacıya bildirilen herhangi bir bilgi belgeye rastlanılmadığı, bu sebeple davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin sözleşme 23.madde hükmüne uygun olarak gönderildiği ve davalıya usulüne tebliğ edildiği, davacı tarafın davalılar aleyhine 01/10/2020 tarihinde başlattığı Örnek No:7 ilamsız takiplerde ödeme emirli icra takibinde, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık reeskont avans faizi talep ettiğinin görüldüğü, davacı asıl alacak bakımından, davalıları dava tarihi öncesinde 6102 sayılı TTK m.18/3 hükümlerine uygun şekilde temerrüde düşürdüğü, bu sebeple takip tarihinden itibaren talep edilen işlemiş faiz ve faiz oranı açısından yasal koşulların oluştuğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; davacı tarafın inceleme yapılan hesap dönemlerinde, sunulu ticari defterlerin zorunlu noter açılış ve kapanış tasdiklerinin VUK’na uygun olarak zamanında yapıldığı, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde ve kanunlara uygun şekilde tutulduğu, ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, davacı şirket ile dava dışı bayi ve davalılar arasında ticari ilişkinin var olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini Mahkemeye ibraz etmediği ve defterlerin incelenmesine dair herhangi bir beyanda bulunmadığı, davacı tarafından, davalı tarafa ödenen katkı bedelinin iadesini talep edebilmesi yanında cezai şart talep etme hakkının da doğduğu, davalıya ödenmiş olan 10.000,00-TL ‘lik nakit katkı payının sözleşme 20.madde hükmüne göre, davalılar tarafından davacı şirkete iade edilmesi gerektiği, davalı şirketin sözleşme 20.maddesine göre TAPDK Satış Belgesini yenilememesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu sebeple davalıların; davacı şirkete 10.000 TL. cezai şartı ödemesi gerektiği kanaatiyle; davanın kabulü ile; İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin itirazının iptali ile takibin 10.000,00-TL cezai şart ve 10.000,00-TL katkı bedeli olmak üzere 20.000,00-TL asıl alacak üzerinden değişen oranlarda avans faiziyle birlikte devamına, 10.000,00 TL katkı bedeli asıl alacağı sözleşme ile belirlenen ve miktarı belirli likit alacak olduğundan bunun %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ İPTALİ ile takibin 10.000,00-TL cezai şart ve 10.000,00-TL katkı bedeli olmak üzere 20.000,00-TL asıl alacak üzerinden değişen oranlarda avans faiziyle birlikte devamına,
10.000,00 TL katkı bedeli asıl alacağının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 1.366,20-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 241,55-TL ile İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında peşin olarak alınan 100,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 300,85-TL peşin ve başvurma harcı, 1 KEP gideri 0,60-TL, 14 adet tebligat gideri 206,00-TL, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.107,45-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)