Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/842 E. 2022/367 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/842
KARAR NO : 2022/367

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı araç davacı şirket nezdinde … numaralı Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, … plakalı aracın, 04/03/2020 tarihinde sürücü … idaresinde seyir halinde iken … plakalı sigortalı aracın sol ön köşe kısmına çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda sigortalı … plakalı aracında oluşan hasarın tazmini amacıyla davacı şirkete başvuru yapmış ve davacı şirket nezdinde …/… numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında yapılan inceleme sonucu düzenlenen eksper raporu neticesinde onarımı yapan anlaşmalı servise 17/08/2020 tarihinde 136.399,06-TL hazar tazminatı ödendiğini, … plakalı aracın trafik sigortası davacı şirkette bulunmakta olup kaza tarihi itibariyle 41.000-TL olan trafik sigortası maddi hasar limiti ödenen hasar tazminatından düşülmüş ve kalan 95.399,06-TL alacak için İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı itiraz etmiş olup yapılan haksız itiraz sonrası İzmir Arabuluculuk Merkezinin …/… arabuluculuk numarası ile arabuluculuk görüşmeleri yapılmışsa da arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını belirterek İzmir 22.İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazında kötü niyetli olan davalı yönünden alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir 22. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi nezdinde kasko poliçe ile sigortalı … plakalı aracın, 04/03/2020 tarihinde davalı … idaresindeki … plakalı aracı ile çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda sigortalı … plakalı aracında oluşan hasarın tazmini amacıyla müvekkili şirkete başvuru yaptığını ve müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu düzenlenen eksper raporu neticesinde onarımı yapan anlaşmalı servise 17/08/2020 tarihinde 136.399,06-TL hazar tazminatı ödendiğini, … plakalı aracın trafik sigortası müvekkil şirkette bulunmakta olup kaza tarihi itibariyle 41.000-TL olan trafik sigortası maddi hasar limiti ödenen hasar tazminatından düşüldüğünü ve kalan 95.399,06-TL alacak için İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini iddia ederek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, itirazında kötü niyetli olan davalı yönünden alacağın yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, sigorta tazminatının rücuen tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar nispi ticari davalar ve yalnız bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruptan oluşur.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın yasal düzenlemelerce ticari sayılan davalardır. Bu davalar TTK’nun 4(1) , kooperatifler kanununun 99, İİK’nun 154, Finansal kiralama kanununun 31, ticari işletme lehine kanununun 22. Maddelerinde sayılmış olup, bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava sayılabilmesi için ilgili özel kanunlarda nitelendirilmesi ya da TTK’nun 4(1) maddesinde sayılmış olması yeterlidir.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ve tarafların tacir olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Uyuşmazlığın nispi ticari dava sayılabilmesi için bu iki koşulun birlikte varlığı zorunludur.
Üçüncü grup ticari davalar yalnız bir tarafın ticari işletmesini ilgilendirilen havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu davalar TTK’daki yasal düzenleme gereği uyuşmazlığını bir yanı tacir olmasa dahi bir yanının tacir olması halinde ticari dava sayılmıştır.
6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair kanununun ikinci maddesi ile değişik TTK’nun 5(1) maddesi gereğince ticaret mahkemesi ticari nitelikli davalara ve çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlendirilmiş olup, buna göre Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki görev ilişkisidir.
Tüm dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın, davalıya ait … plaka sayılı araç ile 04/03/2020 tarihinde karıştığı trafik kazasında hasarlandığı, dava dışı sigortalı tarafından talepte bulunulması üzerine davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 136.399,06 TL tutarında sigorta tazminatı ödediğinin iddia edildiği, daha sonra bu tutarın 99.388,18 TL ‘lik kısmının rücu yoluyla davalıdan tahsili için İzmir 22. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle belirtilmesi gereken husus takibe ve davaya konu alacağın haksız fiilden kaynaklandığıdır. Gerçekten davacı sigorta şirketinin rücu yoluyla davalıdan talep ettiği alacak davacı ile dava dışı sigortalısı arasındaki poliçe ilişkisinden kaynaklanmamaktadır. Davacı sigorta şirketi ile dosyamız davalısı arasında herhangi bir sigorta ilişkisi, poliçe veya sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı ile aralarında sözleşme ve poliçe ilişkisi bulunan dava dışı sigortalıdır. Davacı sigorta şirketi bu poliçe ilişkisi kapsamında dava dışı sigortalısına bir dava ikame etmiş olsa idi bu dava 6102 sayılı TTK’nunda düzenlenen sigorta poliçesinden kaynaklı bir dava olacaktı. Oysa somut olayda, davacı sigorta şirketi ile davalı arasında 6098 sayılı TBK 49 vd. Maddelerinde düzenlenen haksız fiil hükümlerinin uygulanacağı bir dava bulunmaktadır. Daha doğrusu davacı sigorta şirketi sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle ona halef olup bu halefiyet nedeniyle onun ikame edebileceği takip ve davayı açmıştır. Eğer huzurdaki davaya konu asıl uyuşmazlık dava dışı sigortalı tarafından davalıya karşı ikame edilmiş olsa idi bu dava 6098 sayılı TBK’nun 49 vd maddelerine dayanak haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olacaktı. Esasen davacı sigorta şirketi bu talep ve dava hakkını halefiyet ile elde etmiştir. Dolayısıyla huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın mutlak ya da nispi ticari dava olarak nitelendirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Dava haksız fiilden kaynaklanan ve 6102 Sayılı TTK’da düzenlenen sigorta sözleşmesi ile ilgisi bulunmayan bir rücuen tazminat talebine ilişkindir. Bu itibarla mahkememiz bu davaya bakmaya görevli değildir. Davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Diğer yandan görev hususu dava şartlarından olup davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle huzurdaki davada mahkememizin görevsiz olduğuna, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde görevli mahkemeye gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıklandı. okundu.21/04/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza