Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/834 E. 2022/392 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/834
KARAR NO : 2022/392

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araç ile … plaka sayılı araç ile 08.01.2021 tarihinde çarpıştığını, kaza da müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, …. plakalı araç sürücüsünün kazada %100 oranında kusurlu olup aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybından poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili aracındaki değer kaybı bedeli için eksper raporu alındığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde 25.10.2021 tarihinde 1.453,00-TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin müvekkilinin zararını karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00-TL değer kaybı bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … plakalı araç 15.10.2020-2021 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olup poliçe limiti kadar sorumlu olduğunu, müvekkiline yapılan başvuru neticesi davacı vekiline 25.10.2021 tarihinde 1.453,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket sigortalı sürücünün kusuru oranında poliçe limiti oranında kusurlu olduğunu, araçtaki değer kaybı bedeli gerekli kriterlere göre hesap edilmesi gerektiğini, yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmistir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-… Anonim Şirketi nezdinde …. plakalı araca ait olarak düzenlenen …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-08/01/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-…. ve …. plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-…. plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporları,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 08/01/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; …., Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
… Anonim Şirketi nezdinde …. plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 15/10/2020 ile 15/10/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, teminat limitinin 41.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Davalı vekili tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş olup, yapılan inceleme sonucunda davaya konu uyuşmazlığın, 08/01/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait …. plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiği, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirlendiği, bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda dava konusu 08/01/2021 tarihli trafik kazasının İzmir İli, … ilçesinde meydana geldiği, bununla beraber zarar gören sıfatını haiz davacının yerleşim yeri adresinin İzmir İli, …. ilçesinde bulunduğu, ayrıca davalı sigorta şirketinin Ege Bölge Müdürlüğünün İzmir İlinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin yetki ilk itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 08/01/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde …. plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, ödeme dekontu, …. plakalı araca ait tramer kaydı, ekspertiz raporu, fotoğraflar ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile …. plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 08/01/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda …. plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun ve dava konusu araca ait tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 09/03/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava dışı …’ın maliki olduğu ve sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracı ile dikkatsiz ve tedbirsiz olarak araç kullandığını, ayrıca 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 57/1-a maddesini ihlal ettiğini, sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araç ile kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve kural ihlali görülmediğini, …. plaka sayılı aracın değer kaybı bedeli için sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme ile talep edilen değer kaybı bedeli karşılamış olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Her ne kadar davacı vekilince bilirkişi heyeti 09/03/2022 havale tarihli raporlarına karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, raporun kopyala yapıştır şeklinde emek harcanmadan hazırlandığı iddiasının ispata muhtaç olduğu, mahkememizce raporun bu şekilde hazırlandığına ilişkin herhangi bir emareye rastlanılmadığı, raporda dava konusu aracın rayiç bedeline ilişkin olarak yetkili servisler nezdinde yapılan araştırma sonuçlarına yer verildiği, aracın dava konusu trafik kazasında hasar aldığı bölgelerden sol ön ve arka kapıların aracın tramer kayıtlarında görüldüğü üzere aracın 2012 yılında karıştığı trafik kazasında da hasar görmüş olduğu, bu sebeple hasarlı olan parçaların yeniden hasar görmeleri neticesinde değer kaybına sebebiyet vermeyeceği, bilirkişi tarafından sadece aracın sağ ve sol marşbiyel kısımlarında oluşan hasar sebebiyle meydana gelen değer kaybı bedelinin belirlenmesinin yerinde olduğu, değer kaybı bedelinin belirlenmesi noktasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan formülasyonun kullanılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, aksine değer kaybı bedelinin mahkememiz ara kararı doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız halinin ikinci el değeri ile kazadan sonraki hasarlı halinin ikinci el değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle hesaplandığı, ayrıca ekspertiz raporunda dava konusu aracın muadili araçlardan dört adedinin ilanına yer verildiği, ilanlar açısından dört araç için de hasarlı tanımlamasının yapıldığı, hasarlı olduğu belirtilen dört araca ait ilan arasında (106.900,00-TL-74.500,00-TL) 32.400,00-TL fark bulunmasının, yetkili servis araştırmasında aracın hasarsız halinin ikinci el değerinin 105.000,00-TL olarak ile hasarlı halinin ikinci el değerinin 90.000,00-TL olarak belirlenmesi ve neticeten aracın hasarsız halinin ikinci el değerinin 90.000,00-TL olarak ile hasarlı halinin ikinci el değerinin 86.000,00-TL olarak kabulü neticesinde değer kaybı bedelinin 4.000,00-TL olarak belirlenmesinin ekspertiz raporunu kendi içinde çelişkili hale getirdiği, kaldı ki ekspertiz raporunda yapılan kabullerin hiçbir gerekçe taşımadığının ortada olması yanında değer kaybı bedelinin aracın haksız fiil tarihi itibariyle belirlenecek hasarsız ve hasarlı hallerinin değerleri arasındaki fark esas alınmak suretiyle hesaplanmasının gerekmesi karşısında ekspertiz raporunda yer verilen ve davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesine eklenen ilanların haksız fiil tarihi olan 08/01/2021 tarihinden itibaren yaklaşık sekiz buçuk ay sonra verilen ilanlar olduğu, ilanların aracın haksız fiil tarihleri arasındaki değerlerini göstermediği anlaşılmakla, davacı vekilinin bilirkişi heyetinin 07/03/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi heyeti raporu kapsamında dava konusu aracın hasarsız halinin ikinci el değerinin 85.000,00-TL, hasarlı halinin ikinci el değerinin 83.500,00-TL olduğu, bu minvalde dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin (85.000,00-TL-83.500,00-TL) 1.500,00-TL olduğu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 25/10/2021 tarihinde 1.453,00-TL ödeme yapıldığı, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu neticesinde davacının bakiye değer kaybı bedeli alacağının (1.500,00-TL-1.453,00-TL) 47,00-TL olduğu sonucuna ulaşılarak, bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 30/09/2021 tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 13/10/2021 tarihinde temerrüte düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … Anonim Şirketi nezdinde …. plakalı araca ait olarak düzenlenen …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 08/01/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,…. plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 08/01/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait …. plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, … Anonim Şirketi nezdinde …. plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin 15/10/2020 ile 15/10/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, teminat limitinin 41.000,00-TL olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün mahkememizce asli ve tam kusur atfedilen fiili neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde davacıya ait aracın hasar gördüğü, davacının aracında oluşan hasarın araçta oluşturduğu değer kaybının …. plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını tanzim eden davalı sigorta şirketinden tazmini amacıyla iş bu davayı ikame ettiği, … Anonim Şirketi nezdinde …. plakalı araca ait olarak düzenlenen …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin 15/10/2020 ile 15/10/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, teminat limitinin 41.000,00-TL olduğu, dava açılmadan önce yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 25/10/2021 tarihinde 1.453,00-TL ödeme yapıldığı, dava konusu aracın hasarsız halinin ikinci el değerinin 85.000,00-TL, hasarlı halinin ikinci el değerinin 83.500,00-TL olduğu, bu minvalde dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin (85.000,00-TL-83.500,00-TL) 1.500,00-TL olduğu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 25/10/2021 tarihinde 1.453,00-TL ödeme yapıldığı, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu neticesinde davacının bakiye değer kaybı bedeli alacağının (1.500,00-TL-1.453,00-TL) 47,00-TL olduğu, dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 30/09/2021 tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 13/10/2021 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Değer kaybı tazminatı talebinin KISMEN KABULÜNE, 47,00-TL maddi tazminatın rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 13/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, 1.953,00-TL değer kaybı bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,50-TL elektronik tebligat, 26,00-TL tebligat, 2,40-TL (KEP) posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.376,50-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 32,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 47,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.953,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
28/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.